Genel sağlık sigortası


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MUSTAFA KURUCA

Danışman: Mehmet Müjdad Şakar

Özet:

Sosyal güvenlik, gelirleri ne olursa olsun, ülkede yaşayan herkesin, toplum huzurunu ve refahını bozan belli sayıdaki sosyal tehlikenin verdiği zararlardan, bir “insan hakkı” ve esas itibarıyla bir “devlet görevi” olarak, primli ve/veya primsiz rejimlerin kullanılmasını amaçlayan bir sistemdir. Bu sosyal tehlikelerin belki de en önemlisi hastalık riskidir. Zira hastalık, herkesin hayatında her an karşılaşabileceği nitelikte bir risktir. Bu niteliği itibariyle hastalık, sosyal güvenlik hukukunda üzerinde en fazla durulan kısa dönemli risklerdendir. Hastalık kişinin çalışma yaşamı dışında kalmasına diğer bir ifade ile geçici ya da sürekli iş göremez duruma düşmesine yol açabildiği gibi hastalığın teşhisi, tedavisi ve ilaç ihtiyacı nedeniyle kişinin gelirinde azalmaya da yol açmaktadır. Hastalık riski her ne kadar bireysel bir risk olarak görünse de sağlıklı bir toplumun yaratacağı katma değer göz önünde bulundurulduğunda hastalık riski aynı zamanda toplumsal bir risktir. Bunun doğal sonucu olarak ülkeler, hastalık riskine karşı sağlık sistemlerini daha etkin ve verimli bir yapıya kavuşturma konusunda sürekli politikalar geliştirmektedirler. Ülkeler ekonomi, sosyal yapı ve siyasi tercihlerine göre sağlık yardımlarını da içine alan bir sosyal güvenlik modeli benimsemiştir. Doktrinde, benimsenen sosyal güvenlik modelinin temel belirleyici unsur olduğu sosyal sağlık sigorta sistemleri dört ana grupta değerlendirilmektedir. Bunlar, sosyal sağlık sigortası sistemi (Bismack Modeli), ulusal sağlık hizmetleri sistemi (Beveridge Modeli), kamu yardım sistemi, karma ve yerel kuruluşlar sistemidir. Türkiye’de uygulamaya başlanan ve 1 Ekim 2008 ila 31 Aralık 2011 tarihleri arasında primli ve primsiz rejim kapsamı dışında kalan diğer bir ifade ile sağlık yardımı alamayanların isteklerine bırakılan genel sağlık sigortası uygulaması 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren zorunluluk halini almıştır. 5510 sayılı Kanunda, kişilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise oluşan harcamaların finansmanını sağlayan sigorta olarak tanımlanan genel sağlık sigortasının bir sigorta kolu mu yoksa sağlık hizmetlerinin finansmanına özgülenmiş bir vergi türü mü olduğu tartışmalıdır. Niteliği ister sigorta kolu isterse vergi olarak nitelensin özü itibariyle genel sağlık sigortası kişilerin ekonomik gücüne ve isteğine bakılmaksızın, ortaya çıkabilecek hastalık riskine karsı, toplumun bütün fertlerinin sağlık hizmetlerinden eşit, ulaşılabilir ve etkin bir şekilde faydalanması hedefi ve iddiasıyla hazırlanmıştır. ABSTRACT Social security is a system aimed on protecting everyone living in the country regardless of their income, from damages done by the a number of social dangers disturbing public peace and damaging social welfare, doing this job as a “human right” and essentially as a “state duty” with the usage of the premiums and non-contributory regimes. Perhaps the most important of these social dangers is the risk of sickness. Because sickness is kind of a risk that everyone can face at all the time. Sickness with this speciality is the most emphasized short-term risk in the social security law. As sickness may cause a person’s remain out of working life in other words became incapacitated for work either temporarily or permanently, it also lead a degradation in his income because of the expenditures for diagnosis, treatment and medication of the disease. The risk of sickness, although it seems to be an individual risk, is also a social risk when considered the value added may be created by a healthy society. As a natural result of this, countries are developing continuous policies to bring their health systems more to a more effective and efficient structure against the risk of disease. Various countries adopted a social security model which includes medical assistance as well according to their economic and social structure and their political preferences. At doctrine, the social health insurance systems are evaluated in four main groups in which the main determining factor is the social security model. These systems are; social security health system (Bismarck Model), national health care services system (Beveridge Model), the public assistance system and system of mixed and local agencies. The universal health insurance application; which introduced in Turkey and between October 1, 2008 to December 31, 2011 left outside of the scope of premium and non-contributory regime, in other words left to voluntary participation of who couldn’t be able to get health care; became a mandatory from 1 January 2012. At the Act No.5510, it is controversial if it is a branch of universal health insurance which is defined as insurance primarily for health protection of people and in the case of encounter with the health risks financing the needed expenditures or it is a tax type dedicated to the finance of health care services. Whether it’s regarded as a branch of insurance or as a tax; in essence universal health insurance is prepared with the target and claim of benefiting all members of the community from health services in an equal, accessible and effective manner, against the risk of disease, regardless of their economic power and will.