Servikal ve intrakranial ateroskleroz ile ürik asit düzeyleri arasındaki ilişki


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Devran Süer

Danışman: İPEK MİDİ

Özet:

Akut inme ile başvuran bireylerde intrakranial ve servikal ateroskleroz ile ürik asit düzeyi arasındaki ilişki Amaç: Bu çalışmaya dahil edilen hastaların kranial ve servikal anjiografik/ultrasonografik görüntülemeleri yapılarak serum ürik asit düzeyinin intrakranial ve ekstrakranial ateroskleroz üzerine etkisinin gösterilmesi amaçlandı. İntrakranial -ekstrakranial aterosklerozun olduğu hastalarda darlık derecesi ile ürik asit düzeyinin ilişkili olup olmadığının araştırılması planlandı. Birçok çalışmada yüksek serum ürik asit düzeyinin serebrovasküler hastalık açısından bağımsız bir risk faktörü olduğu ortaya konulurken; kendi hasta grubumuz üzerinde bağımsız bir faktör olup olmadığının gösterilmesi hedeflendi. Metod: Çalışmaya Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesine 2012 Temmuz-2013 Temmuz tarihleri arasında ilk 48 saat içinde akut inme ile başvuran 315 olgu alındı, ancak çalışmaya uygunluk açısından 174 hasta üzerinde inceleme yapıldı. Tüm hastalar serum ürik asit, total kolestrol, LDL kolesterol, trigliserit, açlık kan şekeri, vasküler risk faktörleri (HT, AF, HL, DM) açısından dokümante edildi. Bu hastalara Kranial MR, Kranial BT, MR anjio, BT anjio, DSA ve Doppler USG yapıldı. Stroke sınıflamasında Bamford sınıflaması kullanıldı. Bulgular: Çalışmamıza alınan olguların yaşları 33 ile 94 arasında değişmekte olup, %40’ı kadın, %60’ı erkekti. Ürik asit düzeyi olguların %62’sinde normal sınırlar içerisinde bulunurken, %38’inde yüksek elde edildi. Total kolesterol düzeyi olguların %61’inde normal, %39’unda yüksek; LDL-K düzeyi olguların %34’ünde normal, %66’sında yüksek; AKŞ düzeyi olguların %62’sinde normal %38’inde yüksek, trigliserit düzeyi olguların %60’ında normal %40’ında yüksek elde edilmiştir. Bamford sınıflamasına göre; TACI ve LACI kadın cinsiyetinde, PACI ve POCI erkek cinsiyetinde daha sık görüldüğü izlendi. Aynı sınıflama ölçeğine göre; ürik asit yüksekliği öncelikle LACİ (p= 0.06); ikinci sıklıkla da PACİ’de bulundu. Ön sistem intrakranial/servikal ateroskleroz ile ürik asit düzeyinin cinsiyete göre dağılımında istatistiksel olarak anlamlı bir sonuç elde edilemedi. Yüksek ürik asit düzeyine ekstrakranial stenozu olanlar hastalarda özellikle de ön sistem ekstrakranial stenozda, arka sisteme göre daha sık rastlandığı saptanmakla birlikte bu istatistiksel olarak anlamlığa ulaşmadı. Arka sistem servikal aterosklerozda ürik asit düzeyinin cinsiyetlere göre dağılımı toplam (P=0.05) ve ileri dereceli ateroskleroz (P=0.07) olarak ele alındığında, erkek cinsiyetinde ürik asit düzeyi daha yüksek olarak bulundu. Arka sistem intrakranial ateroskleroz ile ürik asit düzeyinin cinsiyete göre dağılımında istatistiksel olarak anlamlı bir sonuç elde edilemedi. Örneklem sayısının az olması nedeni ile ürik asidin diğer risk faktörlerinden bağımsız bir risk faktörü olmadığı saptandı. Sonuç: İntrakranial ve servikal ateroskleroz /darlıkta üzerine ürik asit düzeyinin etkisi incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmasa da, ürik asit düzeyinin özellikle ön sistem ve ekstrakranial kısımda daha önem kazandığını ve kadın cinsiyetinde daha yüksek seyrettiğini bulduk. Ürik asidin diğer risk faktörleri ile olan ilişkisinde bağımsız bir risk faktörü olmadığını izledik. Çalışma popülasyonunun artırılması ile ürik asidin inme hastalarındaki rolüne daha fazla katkı sağlanacağını düşündük. Anahtar kelimeler: İnme, ürik asit, intrakranial ve ekstrakranial atheroskleroz, kranial MR/BT, MR/BT anjio, doppler USG. SUMMARY The relationship between intracranial- cervical atherosclerosis and uric acid level in patients presented with acute stroke Aim: The aim of the study was to identify the effect of serum uric acid level on intracranial-cervical atherosclerosis with cranial and cervical angiographic/ultrasonographic scanning. We planned to identify the relationship between higher uric acid level and stenosis level on both intracranial and extracranial atherosclerosis and to find out if serum uric acid level is an independent risk factor in the study group. Method: In our study we have observed 315 cases that presented with acute stroke within 48 hours to Marmara Üniversitesi Pendik Hospital between the period July 2012 and July 2013. However we have studied 174 cases due to applicability reasons. All of the cases are documented including serum uric acid, total cholesterol, LDL cholesterol, triglyserides, fasting glucose and vascular risk factors (HT, AF, HL, DM). The brain and vessels of patients were screened by Cranial MR, MR angio, CT angio, DSA and Doppler USG. Bamford classification was used for Stroke classification. Findings- The age of the patients was between 33and 94 and composed of 40% of female and 60% of male. We have noted that uric acid level was within acceptable level in 62% of cases, whereas it was high in the remaining 38%. We have noted hat total cholesterol level was within acceptable level in 61% of cases, whereas it was high in the 39% of the cases. LDL-K level was within normal level in 34% of cases, and high in the 66% of the cases. Fasting glucose level was within acceptable level in 62% of cases and high in the remaining 38%. Triglyserides level was within normal limits in 60% of cases and high in the remaining 40%. According to Bamford classification TACI and LACI were observed more frequently in females, PACI and POCI were observed more frequently in males. According to the same classification it was observed that high uric acid was related with LACI (p= 0.06) primarily and then with PACI. We have not noted any statistically meaningful conclusions with respect to carotid system with intracranial/cervical atherosclerosis according to distribution of uric acid level in gender. High serum uric acid level was noticed more common in anterior circulation especially in the extracranial part when compared to posterior circulation, but this finding was not reached statistically significant. We have not found a relation with uric acid level and intracranial/ extracranial portion of anterior circulation according to gender. On the other hand, we found a relation between severe stenosis (P=0.07) of extracranial portion of posterior circulation and high uric acid level in male sex. We have not noted any statistically meaningful conclusions regarding uric acid level and intracranial portion of vertebrobasilary according to gender. We have not found uric acid as an independent risk factor because of the number of sample size. Conclusion: Although we have not found statistically significant effect for uric acid level on intracranial and extracranial atherosclerosis /stenosis but we have noticed that there was a trend for higher uric acid level especially extracranial portion of anterior circulation and also higher in women gender. We have not found uric acid as an independent risk factor. We think that the number of patients has to be increased to find the role of uric acid in patients with stroke in the present study and by this way we can find much more statistically significant relation in parameters. Key words: stroke, uric acid, intracranial and ekstracranial atherosclerosis, cranial MR/CT, MR/CT anjio, doppler USG