Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Milli Savunma Üniversitesi, Atatürk Stratejik Araştırmalar Ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Harp Ve Silahlı Çatışma Hukuku, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2023
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: BUSE TEMİZ
Danışman: Hakkı Hakan Erkiner
Özet:
Günümüzde benimsenen hızlı tüketim anlayışı, enerji kaynaklarına olan bağımlılığı
arttırmış ve bu nedenle devletler enerji arzını karşılayabilmek için deniz alanlarını
araştırmaya başlamıştır. Denizlerde keşfedilen petrol ve doğalgaz rezervleri egemenlik
mücadelesini beraberinde getirmiştir. Kara parçalarına yakın sularda yapılan
çalışmalar zamanla insanlığın ortak malı olan deniz alanlarına kadar genişlemiş ve
sonucunda bu alanlarının paylaşılmasını zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda, Doğu
Akdeniz de barındırdığı enerji kaynakları itibarıyla hakimiyet mücadelesinin
ivmelendiği bir coğrafyaya dönüşmüştür. Kıyıdaş devletlerin bölgedeki deniz
alanlarını sınırlandırmak için imzaladığı antlaşmalar, en uzun kıyı çizgisine sahip olan
Türkiye’nin deniz yetki alanlarının ihlal edilmesine neden olmuştur. Dolayısıyla
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki yetki alanlarına atfedilen önem artmış ve bu konu
hakkında kamuoyu üzerinde bir farkındalık oluşturulmuştur. Şunu belirtmek gerekir
ki, Türkiye açısından bölgedeki en önemli gelişme Libya ile deniz yetki alanlarının
sınırlandırılmasına ilişkin imzalanan Mutabakat Muhtırası’dır. Mutabakat sayesinde
hem Türkiye’nin hem de Libya’nın deniz alanlarındaki egemenliği tescillenmiştir. Bu
çalışmanın amacı, uluslararası deniz hukuku kapsamında deniz yetki alanlarının
sınırlandırılmasına ilişkin kuralları göz önünde bulundurarak Doğu Akdeniz’de
yaşanan uyuşmazlıkları analiz etmektir. Bu doğrultuda, kıyıdaş devletlerin
uygulamaları ortaya konarak Türkiye-Libya Mutabakatı’na giden süreç incelenecektir.
Uluslararası hukuk kuralları ışığında Mutabakat hükümleri ele alınacak ve bölgede
yarattığı etkiler değerlendirilecektir.