Plastik sanatlarda yüzey yanılsamalarının sıfır noktasına indirgenmesi


Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Muhammet Tatar

Danışman: DEVABİL KARA

Özet:

Görsel algılamanın ilk aĢaması olarak göze gelen ıĢık ıĢınları, retina tarafından sinirler aracılığıyla beyne iletilmekte ve burada görsel bilgiye dönüĢtürülmektedir. Algının bu bilgiye dönüĢtürme sürecinde baĢvurduğu en önemli kaynak önceki deneyimlere dayanan bilgi dağarcığıdır. Algı sistemi, yüzey üzerinde iki boyutlu lekeler olarak bulunan görüntüleri de, nesnel kaynaklarına göndermeler yaparak, üç boyutluymuĢ gibi algılanma eğilimindedir. Yanılsama olarak adlandırılan bu olgu, resim tarihi boyunca sanatçıların gerçeğe en yakın yanılsamayı yaratmak için çalıĢmalarının temelini teĢkil etmiĢtir. Nesneleri olduğu gibi resmetmeyi baĢaran sanatçılar bu kez sanatın vazgeçilmez unsuru olan yapılanı tekrar etmeme ülküsü paralelinde kendi iç doğalarına yönelmiĢlerdir. 1900lerin baĢına denk gelen bu yönelim iki temel unsur çerçevesinde, sanatsal yaratı dürtüsünü ĢekillendirmiĢtir. Aklı ya da duyguyu temel alan soyut eğilimler. Duygu temelli eğilimler soyutlamacı bir anlayıĢın eseri olmalarından dolayı büsbütün doğayla iliĢkilerini koparamazken, Mondrian, Maleviç, Strezeminski gibi sanatçılarla baĢlayıp, Amerikan Soyut DıĢavurumcular ile devam eden „Boyasal Alan Resmi‟ yanılsamacı eğilimleri tuval dıĢında bırakarak tuval düzlemini kendi gerçekliği içinde değerlendirme çabasına giriyordu. Nesnelerin ve yanılsamacı özelliklerin tuval dıĢına bırakılmaya çalıĢıldığı bu eserler de renk perspektifine dayalı espas olgusunun elimine edilemediği ve buna bağlı olarak algı yanılsamalarının sıfır noktasına indirgenemedi görülmektedir. Bu çalıĢmada, yanılsama unsurlarının elimine edilerek, psikolojik algı açısından derinliksiz iki boyutlu resimlere nasıl ulaĢılabileceği araĢtırılmaktadır. ANAHTAR KELĠMELER: Algı, Yanılsama, Boyasal Alan Resmi, ABSTRACT In the first stage of seeing, the light rays that reach the eye are conveyed by means of nerves from the retina to the brain where they are transformed into visual information. The most important source the perception makes reference in this process of transformation is the repertory based on the previous experiences. The perception system is in the tendency of seeing the two dimensioned objects, which appear as spots on the surface, as if they were three dimensioned by making reference to their objective sources. Known as illusion, throughout known history this phenomenon underlies the efforts of the artists in order to reach illusion that is closest to the real life. The artists, who manage to picture the objects as they are, are headed towards their inner selves in order not to repeat themselves. Started in early 1900‟s, this approach shaped the artistic creation impulse around two basic elements. The abstract tendencies based on mind or emotions. Since they were the products of an abstraction based understanding, the emotion based tendencies did not cut their relationship with nature, and in a tradition beginning with artists such as Mondiran, Malevic, Strezeminski and continuing with American Abstract Expressionists, the “Painted Area Picture” was in the effort of evaluating the canvas surface within its own reality by omitting the illusionistic tendencies. In these works where the illusionistic features tried to be kept out of canvas, it is seen that the space phenomenon is not eliminated and in respect to this, the illusion is not reduced to the zero point. This study analyzes how to reach the physiologically shallow two dimensioned pictures, by eliminating the illusionist elements. KEY WORDS: Perception, Illusion, Painted Area Picture.