Bir köy okuluna yeni atanmış matematik öğretmenlerinin yaşantıları: Siirt ilinde çoklu bir durum çalışması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2023

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SENA NUR DÜŞGÜN

Danışman: Levent Deniz

Özet:

Matematik, kimine göre akıl ve sezgilerin ürünü iken, kimine göre de fiziksel dünyadaki ilişkilerin yansımasıdır. Çoğu ulusun teknolojik gelişmeler ile birebir ilişkili bir bilim olduğu düşüncesiyle eğitim sisteminde önemli bir yer atfettiği matematik bilimi, Türkiye'de de oldukça önem verilen bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Güncel PISA ve TIMMS sınav sonuçları esas alındığında Türkiye'deki matematik başarı düzeyinin istenilen seviyelere ulaşılamadığı görülmektedir. Eğitim sisteminin uygulayıcıları olan öğretmenlerin, bu sonucu etkileyen en önemli unsur olduğu ve onların çalışma şartlarının eğitim- öğretim sürecinden istenilen sonucu sağlayabilmek ile yakından alakalı olduğu düşünülmektedir. Bu sebepler ışığında kırsal bölgelerde görev alan öğretmenlerin çalışma şartlarının ne durumda olduğunun ortaya konulması önemli görülmektedir. Bu bağlamda araştırma, bir köy okuluna yeni atanmış matematik öğretmenlerinin yaşantılarında karşılaştıkları durumları ortaya koymak amacıyla yürütülmüştür. Bu araştırma nitel araştırma desenlerinden bütüncül çoklu durum çalışması olarak tasarlanmıştır. Çalışma grubunu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme aracılığıyla Siirt ilindeki bir ilçenin farklı köylerinde görev alan ve mesleğinin ilk üç yılında bulunan üç matematik öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme formları aracılıyla toplanmış ve nitel analiz yöntemlerinden tematik analiz yoluyla çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda kültürel, coğrafi, kişisel gelişim ve mesleki gelişim şartları, matematik öğretim programının uygulanması ve mesleki doyum kapsamında farklı temalara ulaşılmıştır. Kültürel boyutta köy öğretmenlerinin yaşantılarında ortaya çıkan temaların "Dil farklılığı", "Köylünün Kültürel ve Aile Yapısı", "Kadının Yeri", "Yöresel Kıyafetler" ve "Çocukların Yalıtılmış Dünyası" olduğu anlaşılmaktadır. Bu boyutta öğretmenlerin alışageldiklerinden oldukça farklı bir kültüre dair fark ettikleri unsurlar ortaya konulmuş olup bu unsurların kendi yaşantılarında herhangi olumsuz bir duruma neden olmadığı görülmüştür. Coğrafi şartlar söz konusu olduğunda, köy öğretmenlerinin yaşantılarında bölgenin coğrafi durumundan kaynaklı "Ulaşım", "Elektrik Kesintileri", "Isınma" ve "Haberleşme" ve "Su Şebekesi" başlıklarıyla temalaştırılan temel ihtiyaçlarına dayalı yaşantıların ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Bu boyuttaki temalardan hareketle köy öğretmenlerinin coğrafi şartlardan kaynaklı olarak temel bazı ihtiyaçlarını karşılamada yaşadıkları sorunların varlığı görülebilmektedir. Köy öğretmenlerinin kişisel gelişim imkanları açısından yapılan değerlendirmelerde "Sosyal etkinlik yetersizliği" ve "Sorunların ötesine geçebilme" olarak adlandırılan iki temanın ortaya çıktığı görülmektedir. Bu temalarda köy öğretmenlerinin yaşantılarındaki kişisel gelişim ihtiyaçlarını karşılamakta sorunlar yaşadıkları, bazı öğretmenlerin ise bu sorunlara rağmen karşılaştıkları durumlara getirdikleri yaratıcı çözümlerle kişisel olarak kendilerini tatmin ettikleri görülmüştür. İlk atandıkları okulun bir köy okulu olmasıyla birlikte tüm mesleki yaşantıları buradaki deneyimlerinden oluşan öğretmenlerin mesleki gelişim imkanları incelendiğinde "Mesleki Gelişim Faaliyetleri Yetersizliği", "Alanındaki Tek Öğretmen Olmak" ve "Okul İklimi" olarak adlandırılan üç temaya ulaşılmıştır. Bu temalar bağlamında öğretmenlerin en verimli olduğunu düşündükleri mesleklerinin ilk yıllarında mesleki gelişim imkanlarına ulaşamadıkları, bazı öğretmenlerin zorunlu görev bölgesi olması nedeniyle okullarında zor durumlarda onlara destek ve rehber olabilecek bir zümresinin olmadığı ve okuldaki idare ve diğer öğretmenlerle deneyimsizliklerinden kaynaklı sorunlar yaşadıkları görülmektedir. Köy okulunda görev alan matematik öğretmenlerinin matematik öğretim programını uygulama boyutu ele alındığında "Okuldaki Dil Farklılığı", "Veli İlişkileri", "Öğrenci Devamsızlığı", "Materyal Eksikliği", "Öğrencilerin Hazırbulunuşluklarındaki Düşüklük" ve "LGS Düzeyi" "Sıra Dışı Öğrenci Profili" ve "Öğrencilerin Matematiğe Karşı Tutumu" olarak adlandırılan sekiz temanın öne çıktığı görülmektedir. Ulaşılan bu temalarda öğretmenlerin matematik öğretim sürecinde kültürel, çevresel, maddi ve ülke genelinde değerlendirilebilecek sorunlarla karşılaştıkları görülmektedir. Matematik öğretmenlerinin köy okulunda görev alan bir öğretmen olmanın onlarda oluşturduğu mesleki doyum boyutu değerlendirildiğinde "Mesleki Körelme", "Karşılığı Alınamayan Emekler", "Kuramsal Bilgi-Saha Uygulaması Çatışması", "Mesleki Tükenmişlik" ve "Güçlüklere Rağmen Köy Öğretmeni Olmanın Hazzı" olarak adlandırılan beş tema ortaya çıkmıştır. Temalardan yola çıkarak öğretmenlerin karşılaştıkları çok yönlü sorunların mesleki olarak doyum sağlamalarını güçleştirdiğine, köy öğretmeni olma fikrinin kimi öğretmende zorluklara rağmen olumlu izlenimler oluştururken kimi öğretmende olumsuz ve kaçınma tepkileri oluşturan izlenimlere sebep olduğuna rastlanılmıştır.