Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: İngilizce
Öğrenci: Egzonis A. Hajdari
Danışman: FULYA ERLÜLE
Özet:Borçlar hukukunun en önemli konularından bir tanesi sözleşmedir. Sözleşme, getirdiği yükümlülüklerle ilgili olarak tarafların arasında bir sorumluluk ilişkisi doğurmaktadır. Sözleşme "contactus", iki veya daha fazla tarafın, özgür iradeleri ile bir sorumluluk ilişkisini, kurması, değiştirmesi veya sonlandırması olarak tanımlanabilir. Hukuki işlemleri önemli bir kısmında, iradenin oluşumunda yanilma, aldatma, ve korkutma varlığı yasal sonuçlara bağlanmıştır. Aldatma, sözleşmenin bir tarafının yada üçüncü kişilerin, diğer tarafa kasıtlı olarak hataya düşürerek sözleşme yapmak zorunda bırakan, hukuka aykırı bir eylemdir. Buna göre aldatma ile ilgili unsurlar şunlardır: Geçerli bir sözleşmenin varlığı, aldatma fiili; aldatma kastı; ve illiyet bağı. Bir irade sakatlığı durumu olarak aldatma, değişik şekillerde karşımıza çıkabilir. En basta gelen aldatma türleri arasında şunlar sayılabilir: süjeye (özneye) göre aldatma (aldatmanın karşı taraf yada üçüncü kişi tarafından gerçekleştirilmesi), şekli bakımından aldatma; etkisi bakımından aldatma; ve hukuki işlemin çeşitleri bakımından aldatma. Bu çalışmada, aldatmanın sonuçları da irdelenmiştir. Yukarıda sözü geçen tüm bu konular, Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve Kosova Sorumluluk İlişkileri Kanunu (KSİK) karşılaştırılarak tartışılmıştır. Bu çalışmada tarihsel bir arka planın yanı sıra, değişik ülkelerin yürürlükteki yasal düzenlemelerinde hile, hata ve tehdit, karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve sonuca yer verilmiştir. Bu sebeple, çalışmada disiplinler arası bilimsel yöntemler, analiz, sentez, yorum ve karşılaştırma yöntemleri kullanılmıştır. -------------------- One of the key elements of the Law on Obligations is the contract, which represents an obligational relationship between the contracting parties with a focus on promoting obligations. A contract “contractus” is defined as the consent of will of two or more parties for the purpose of creating, amending or terminating an obligational relationship. In a significant number of cases, legal transactions are created with the presence of a defect of consent, including fraud, mistake and duress. Fraud is an unlawful act by which the contracting party has been induced to enter into a contract through a willful mistake by the other party, or a third person. According to this clause, the elements relating to fraud are: a fraudulent act; the purpose of fraud; and a causal relationship. Fraud as a defect in consent in concluding contracts can appear in different forms. The main types of fraud are considered to be: fraud by a fraudulent entity; fraud by the manner of the fraudulent act; fraud according to the importance of facts; fraud related to the types of contract, etc. Furthermore, in this article we will discuss the consequences of fraud, when the deceived party has a right to rescind contact, reclaims restitution of everything the have been performed, and to compensation for damage. All these issues would be elaborated compared between Turkish Code of Obligations (TCO), and Law on Obligational Relationships of Kosovo (LORK). Certainly, the historical overview, a comparative approach to some other countries legislation, comparing and contrasting fraud with mistake and duress, and finally, the conclusions will also be proposed. Therefore, to reach relevant scientific results, it was necessary to approach this issue through an interdisciplinary, analysis and synthesis, descriptive, and comparison methodology.