Boğazköy barajında çevreye ve insan sağlığına zararlı bazı organik kirleticilerin lC-MS/MS ile tayini ve çevresel kalite standartlarına göre değerlendirilmesi


Creative Commons License

Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Analitik Kimya Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: İBRAHİM YILMAZ

Danışman: Gülbin Erdoğan

Özet:

1.  ÖZET

 

 

Amaç: Pestisitler, insan ve çevre sağlığı için en tehlikeli olan organik kirleticilerden birisidir. Vücuda fazla miktarda girmesi durumunda birçok hastalığı tetiklediği gibi, kanser oluşumuna hatta ölümlere yol açmaktadır. Bu yüzden pestisitlerin tayini son derece önemlidir. Bu çalışmada Bursa İnegöl ilçesinde bulunan Boğazköy Baraj Havzası ve barajı besleyen kollardan alınan örneklerde Atrazin, Klorfenvinfos, Klorpirifos, Diuron, Isoproturon, Simazin, Alaklor ve Diklorvos pestisitlerinin LC-MS/MS cihazı ile eş zamanlı olarak analiz edilmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Bu çalışma için 12 farklı noktadan numune alımları gerçekleştirilmiştir. Alınan numuneler analizler yapılana kadar +4 derecede cam şişelerde saklanmıştır. Su  ektrasksiyon yapılmadan, direk enjeksiyon yapılmak üzere LC-MS/MS cihazına verilmiştir.

Bulgular ve Sonuç: Baraj sularında Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliğinde geçen Yerüstü Su Kaynakları için Öncelikli maddelerden olan Atrazin, Klorfenvinfos, Klorpirifos, Diuron, İsoproturon ve Simazin pestisitleri analiz edilmiştir. Alaklor ve Diklorvos türevleri belirlenen dedeksiyon limitinde analiz edilememiştir. Metodun doğruluğu için geri kazanım çalışmasının yanı sıra LOD, LOQ çalışması ve doğrusallık çalışmaları yapılmıştır. Kalibrasyon alt noktası olarak bu yönetmelikte geçen Çevresel Kalite Standartları referans alınmıştır. Sonuç olarak Boğazköy Barajı ve barajı besleyen kollardan alınan sularda analiz edilen pestisit türevlerinin Yerüstü Su Yönetmeliğinde geçen Çevresel Kalite Standartları sınır değerlerini aşmadığı görülmüş olup, Boğazköy Barajının tarım arazilerinin sulanmasında ve yerüstü sularında risk teşkil etmediği belirlenmiştir.