Belgesel sinema penceresinden 1960'ların "karşı kültür" müzik akımının Türkiye'deki yansımaları


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Film Tasarımı Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ORHAN BALKAN

Danışman: NİGAR ÇAPAN KAVRUK

Özet:

60'ların özünü gerçekten kavrayabilmek üzere, muhakkak öncesindeki 50'lerin kültürünü incelemek gerekmektedir, çünkü o yılların sanat ve bilimdeki öncü insanları, bir sonraki nesil için, o sırada zaten geçen on yıldan beri varolan bilinçlenmenin daha da gelişletirilmesi yolunda gerekli yolu açmış ve yol boyunca kullanılmak üzere önemli ipuçları bırakmışlardır. Bundan dolayı çalışmanın ilk bölümünde Aldous Huxley'nin yanısıra, Kerouac, Neal Cassady ve diğer Beatnik şairleri gibi, 50'lerin anahtar kişilerini incelemek zorunlu olmuştur. Daha sonrasında, 1960'lı yılları araştırmak üzere dönemi müzikal açılardan irdelemek en doğal yoldu, çünkü A.B.D ve Britanya'dan yayılan müzik o yılların karşı kültür oluşumunun çok hayati bir parçasıydı. Ardından, bu küresel müzik ve kültür fenomeninin Türkiye'nin müzik sahnesine etkileri olup olmadığı, İstanbul ve yurtdışından o günlerin müzik dünyasını birebir yaşamış insanlarla yapılan söyleşilerde sözlü olarak araştırılmıştır. Ve son olarak, böylesine sıradışı bir konu toparlanırken, belgesel filmin neden sıradışı bir stil ve yapıyla biraraya getirilmesi gerektiğini açıkladım. SUMMARY In order to be able to really grasp the essence of the sixties, one must first look into the preceeding fifties, because the pioneers of the arts and sciences in the fifties have left a perfect trail and a great many clues along the way for the upcoming generation to expand upon the already high level of conciousness that was achieved in the past decade. Therefore it was essential to explore the key figures of that decade first in this study, such as Aldous Huxley, and Beatnik poets like Kerouac, Neal Cassady, and the others. Then, it was again in due course to explore the sixties through the musical aspects of that era, because music was such a vital part of the counterculture movement of the sixties, which for the most part spread out from the U.S.A and Britain. Afterwards, the influences, if there were any, of this global musical phenomenon on the Turkish musical scene were researched through interviews with people who had actual first hand experience in the music secene of the time in Istanbul and abroad. And, finally I explain some of the ideas that influenced the unusual style and the structure of putting together a documentary film on this very unusual subject matter.