Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2018
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: DUYGU TÜRK ÇETİNKAYA
Danışman: Gül Ünsal
Özet:Amaç:Bu çalışma, fuhuş sektöründe çalışan genelev kadınlarının psikososyal durumlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem:Tanımlayıcı tipte yapılan bu araştırmada hem nicel hem nitel araştırma yöntemlerinin kullanıldığı karma yöntem esas alınmıştır. Araştırmada, kadınların psikososyal iyi oluşlarının kişilik özellikleriyle olan ilişkisini belirlemek amacıyla niceliksel yöntem kullanıldı. Hayat kadını olarak çalışmanın yarattığı psikososyal sorunları ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla ise duygu, düşünce ve deneyimlerini değerlendirmek üzere niteliksel yöntem kullanılmıştır. Araştırmanın verileri için, Kişisel Bilgi Formu, Psikososyal İyi Oluş Ölçeği ve Eysenck Kişilik Anketi-Gözden Geçirilmiş Kısaltılmış Formu kullanılmıştır. Aydın İli’nde bulunan 3 genelevde kayıtlı çalışan 46 kadın ile çalışıldı. Araştırmada elde edilen tüm sonuçlar çift yönlü olarak sınanmıştır. Bulgular:Çalışmanın nicel verilerine göre, Kişilik Ölçeğide diğer alt boyutlar arasında en yüksek ortalama“Yalan” alt boyutu (4,54±1,42), Psikolojik iyi oluşlarına bakıldığında ise; en yüksek ortalamanım “Özerklik” olduğu saptandı. Katılımcıların;nörotisizm puanları ile psikolojik iyi oluş arasında negatif yönlü kuvvetli bir ilişki (p<0,01) saptandı. Nitel verilerin değerlendirilmesi sonucunda ise katılımcıların yaşadıkları psikososyal sorunlarını içeren yedi ana tema belirlendi. Sonuçlar:Genelevde çalışan kadınların büyük çoğunluğunun parçalanmış aileden geldiği, geçmişlerinde travmaya maruz kaldıkları bulundu. Psikolojik iyi oluş ölçeğinde en yüksek ortalamanın “Özerklik” olduğu; Kişilik özellikleri açısından ise en yüksek ortalama “Yalan” olarak bulundu. Çalışma sonuçlarına göre ruh sağlığı açısından özellikle riskli grubu oluşturan genelev kadınlarının yaşamış oldukları zorluklar göz önüne alındığında ruh sağlığı hemşireleri için önemli bir alan olduğu ve bu konuda çalışmalar yapılması önerilebilir. -------------------- ABSTRACT Aim: This study is made to understand the psycho-social state of brothel ladies who work in the area of prostitution. Methods: In this study which is made to be definitive/descriptive, a mixed research method is used which includes both qualitative and quantitative methods.Quantitative methods are used to define the relation between psycho-social well-being and personality characteristics of the ladies and qualitative methods are used for evaluating the emotions, thoughts and experiences to define the psycho-social problems occurred as a consequence of working in the area of prostitution and the factors that trigger those occurrences. Personal Information Form, Psycho-Social Well Being Scale and Eysenck Personality Survey-Evaluated and Shortened Form is used for gathering the necessary data in this study. 46 ladies who are registered in 3 different brothels in Aydın Province has been participated in this study. All the outcomes which gathered by this study are dually tested. Results: Regarding to the quantitative data gathered, “Falsehood” sub-dimension is found as the highest average (4,54±1,42) among the other sub-dimensions and “Autonomy” is found as the highest average in the view of Psycho-Social Well Being.A negative sided strong relation is detected between neuroticism points of the participants and psychological well-being of theirs (p<0,01).Regarding to the qualitative evaluations, 7 main themesare detected related to psycho-social problems of the participants. Conclusion: The first outcome found is that most of the ladies who work in brothels, had family issues, had grown in separated families and/or been exposed to traumas in the past. Among the results, the highest average in the Psycho-Social Well-Being Scale is found as “Autonomy” and in the view of Personality Characteristics, the highest average is found as “Falsehood”. Regarding to the results of the study, considering the challenges faced by ladies working in brothels who constitute an especially risky group which at the same time is an important field for mental health nurses, it can be concluded that more research should be conducted on the aforementioned matter.