Fen bilimleri öğretmenlerinin yapılandırmacı öğrenme ve kaynaştırmaya dair algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Yeter Nehir Düz

Danışman: HATİCE MERTOĞLU

Özet:

Bu araştırmada, temel olarak, fen bilimleri dersi öğretmenlerinin yapılandırmacı öğrenme ortamlarına ilişkin algıları ile kaynaştırma uygulamalarındaki yeterlik algıları arasındaki anlamlı bir ilişki olup olmadığı araştırılmıştır. Bu amaçla, araştırmada ilişkisel tarama modeli uygulanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, İstanbul ilinde özel ve devlet ortaokullarında görev yapan 221 fen bilimleri dersi öğretmeni oluşturmaktadır. Öğretmenlerin yapılandırmacı öğrenme ortamına ilişkin algı düzeylerini belirlemek üzere Yapılandırmacı Öğrenme Ortamı Ölçeği ve kaynaştırma uygulamalarındaki yeterlik algı düzeylerini ölçmek üzere Kaynaştırma Uygulamalarında Öğretmen Yeterliği Ölçeği kullanılmıştır. Öğretmenlerin, demografik özelliklerine göre yapılandırmacı öğrenme ortamına algı düzeyleri ve kaynaştırma uygulamalarındaki yeterlilik algı düzeyleri arasında anlamlı fark olup olmadığını araştırmak üzere bağımız/ilişkisiz gruplar t-testi ve Kruskal-Wallis H testi yapılmıştır. Öğretmenlerin, yapılandırmacı öğrenme ortamlarına ilişkin algı düzeyleri ile kaynaştırma uygulamalarındaki yeterlilik algı düzeyleri arasındaki ilişkileri araştırmak üzere ise Pearson’s momentler çarpımı korelasyonu tekniği kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular şunlardır: Araştırmaya katılan öğretmenlerin yapılandırmacı öğrenme ortamlarına ilişkin algı düzeylerinin yüksek olduğu bulunmuştur. Fen bilimleri dersi öğretmenlerinin, yapılandırmacı öğrenme ortamlarına ilişkin algı düzeylerinin demografik özelliklerine göre karşılaştırılması sonucunda; görev yaptıkları okul türü, yaş, eğitim düzeyi, öğrenci sayısı, yapılandırmacı kuramı öğrenme yeri, kaynaştırma öğrencisi ile anlamlı etkileşim kurmuş olma tecrübesi ve tecrübelerinin anlamlı farklılaşmaya neden olduğu bulunmuştur. Öğretmenlerin kaynaştırma uygulamalarına yönelik genel yeterlik algı düzeylerinin de yüksek olduğu bulunmuştur. Fen bilimleri dersi öğretmenlerinin, kaynaştırma uygulamalarına yönelik yeterlik algı düzeylerinin demografik özelliklerine göre farklılaşmaları incelendiğinde; kaynaştırma eğitimine ihtiyaç duyan bir birey ile anlamlı/kayda değer etkileşim, kaynaştırma eğitimi alma düzeyi, özgüven ve tecrübe, ölçeğin geneli ve alt boyutların tümünde anlamlı farklılaşmaya neden olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin, yapılandırmacı öğrenme ortamına ilişkin algı düzeyleri ile kaynaştırma uygulamalarına yönelik yeterlik algı düzeyleri arasında pozitif yönlü ve ‘zayıf’ ile ‘orta’ düzeyde anlamlı ilişkiler olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, öğretmenlerin yapılandırmacı öğrenme ortamına ilişkin puanları artıkça kaynaştırma uygulamalarına yönelik yeterlik algı puanlarında da artış olmaktadır. Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı hazırlanırken bireysel farklılıklara vurgu yapılması, kaynaştırma öğrencilerinin özel gereksinimlerinin de bireysel farklılıklar olarak ele alınması önerilmiştir. -------------------- In this study, as a basis, it was mainly investigated whether there was a significant relationship between science teachers' perceptions of constructivist learning environments and their perceptions of proficiency in inclusion practices. For this reason, relational screening model was applied in this study. The study group consisted of 221 science teachers working in private and state secondary schools. Constructivist Learning Environment Scale was used to determine the perception levels of teachers in constructivist learning environment and Teacher Competence Scale in Inclusive Practices was used to measure competence perception levels in inclusion practices. In order to investigate whether there is a significant difference between the perception levels of teachers in the constructivist learning environment according to their demographic characteristics and their proficiency perception levels in the inclusion practices, independent / unrelated groups t-test and Kruskal-Wallis H test were performed. In order to investigate the relationships between teachers' perception levels of constructivist learning environments and proficiency perception levels in inclusion practices, Pearson’s product of moments’ correlation technique was used. The findings of the study were as follows: It was found that teachers' perception levels of constructivist learning environments were high. As a result of the comparison of the perception levels of the science teachers regarding the constructivist learning environments according to demographic characteristics; the type of school, age, educational level, number of students, learning place of constructivist theory, experience of having a meaningful interaction with inclusive students and experiences were found to cause significant differentiation. It was also found that teachers' general competence perception levels for inclusion practices were high. When the differences of the perception of proficiency perception levels of science teachers according to demographic characteristics are examined; significant interaction with an individual in need of inclusion education, level of inclusion education, self-confidence and experience caused significant differentiation across the scale and all sub-dimensions. It was found that there were positive and significant ‘weak’ and ‘moderate’ relationships between the perception levels of teachers' constructivist learning environment and their competence perception levels for inclusion practices. Accordingly, the higher the teachers' scores on the constructivist learning environment, the higher their perception of competence perception for inclusion practices. It is suggested that individual differences should be emphasized and the special needs of inclusive students should be considered as individual differences while preparing the Science Curriculum.