Göz ve kamera bağlamında görüntünün gerçeklik, iktidar ve bakış ile olan ilişkisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: EYÜP AL

Danışman: ZEYNEP ÇETİN ERUS

Özet:

Kamera ve göz ilişkisi özellikle son iki yüzyıllık tarihsel süreç içerisinde -1800 sonrası- büyük bir önem taşımaktadır. Fotoğraf kamerasının icadı ile hayatın bütün alanları görüntü düzlemine çekilebilir ve kayıt edilebilir bir hale gelmiştir. Bu süreçte görüntü ise gözün irtibata geçtiği şey olarak ortada durmaktadır. Göz ve kamera ilişkisi salt sinemaya ait bir olgu olmayarak bütün bir dünyayı kuşatmakta; hem bir birlikteliği hem de zorlamayı kendinde barındırmaktadır. Kamera aracılığıyla üretim nesnesi olarak ortaya konan görüntü, göz aracılığıyla da irtibata geçilen bir şeydir. Burada görüntü kurgusallık, gerçeklik, gövdesizlik, bellekleşme, çerçevelenme gibi unsurları kendinde barındırarak, kurgusal ile gerçek olanın birbirine karıştığı bir alandır. Bir diğer gleme pratiği ise panoptikondur. Panoptikon, dört duvar arasınsa sıkıştırılmış insanların her an glenmesine dair bir yapıdır. Temel olarak ise görülmeden görerek iktidarın her yerdeliğini sağlamaktadır. Ancak zamanla klasik panoptik yapı değişime uğramıştır. Burada kameranın ortaya çıkışı, daha sonra ise kameranın her yerdeliği, klasik panoptik gleme ve glenme ilişkilerini değişime uğratmıştır. Bu noktada gim akışkan bir hal almaya başlamış, kamera ve gleme olgusu eş zamanlılık, mesafesizlik gibi olguları da gündeme getirmiştir. Gleme ve bakış pratiklerine sinema açısından yaklaşıldığında; bakışın kamera aracılığıyla nasıl konumlandırıldığı, seyircinin nereye ve kimin gözüyle baktığını açığa vurmaktadır. Bu bağlamda gözün ve kameranın konumları ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: Kamera, Göz, Görüntü, İktidar, Gerçeklik, Bakış ABSTRACT The relation between camera and eye has a significant place in the last two centuries -1800 and after-. Following the invention of photography camera, the image could be taken from all areas of life and be recorded. In this process, the image remains in the middle as the thing eye contacted. This relationship is not a specific phenomenon for movies but as a rather global notion, it harbors both togetherness and enforcing. The image as the producing object that is put forward via the camera is something to be connected through the eye. Image is a territory where the notions like fictiveness, reality, not being able to have a physical existence, to become a memory, and framing exist together and also the fiction and the real meddle. Another surveillance practice is the panopticon which is a structure that compresses people round four walls to monitor at any moment. This situation provides omnipresence for the government via to see without being seen. However, this classical structure of panopticon has changed. The emergence of the camera, and its omnipresence shifted the relations between classical panoptic surveillance and being observed. Surveillance started to exist in a fluid state and then the notions of surveillance and camera brought concurrence and spacelessness into question. Observing the surveillance and camera practices from cinematic perspective would reveal how the gaze was positioned via the camera along with where and through whose eyes the audience gaze upon. The positions of the eye and the camera are also examined. Key Words: Camera, Eye, Image, Power, Reality, Gaze