Süleymaniye Kütüphanesi'nde Bulunan Mesnevî'lerin Bezeme Özellikler


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2008

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: HASAN KORKMAZ

Danışman: Gülnur Duran

Özet:

Süleymaniye Kütüphânesi'nde Bulunan Mesnevî'lerin Bezeme Özellikleri'' isimli bu çalışmada, Mesnevî bezemeleri ve bunun Süleymaniye Kütüphânesi'ndeki örnekleriyle birkaç makale düzeyinde incelenmiş yayın dışında herhangi bir kaynak bulunmayan bu konuya küçük bir katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Mushaflar ile İslâmiyet'i şerh ve tefsir eden kitaplardan sonra Mevlâna Celaleddin Rumî'nin Mesnevî'siyle, ?..ilk kez bir edebiyat kitabı böylesine anıtsal ölçüde tasarlanmış, görkemli ve göz alıcı üslûpta tezhiplenmiştir..?
Süleymaniye Kütüphânesi'nde bulunan Mesnevî'ler arasından kronolojik sıraya göre belirlenen ve katalog bölümünde incelemeye alınan hemen hemen her yüzyıldan örnekler içeren bu inceleme de, amaçlanan hedefe yönelik sonuçlara varılmaya çalışılmıştır.
İlk tezhipli Mesnevî'den başlayarak Selçuklu Devleti ve Anadolu Beylikleri dönemlerinde yazılan Mesnevî'lerin bezemelerinde sistematik bir program izlenerek Mesnevî'yi meydana getiren her kitabın bölümlerine uygulanan zahriye, dîbâce, beyitlerin başladığı sayfalar ve hâtime(ketebe) sayfalarındaki bezemeler, yüzyıllar içinde dönemlerinin özelliklerine göre değişim göstermektedir. Önemli kişiler için hazırlanan ve eserin okunma amacından çok saygınlık göstergesi olarak hazırlanmış Mesnevî'lerde, daha zengin bezemeler görülürken, her kısmında tezhip bulunmayanların, Mevlevî ve Mesnevîhan'lara hazırlanan okunma amaçlı Mesnevî'ler oldukları da düşünülebilir.
İlk örneklerinde dört sütûn üzerine tertip edilerek uygulanan yazı sahâlarının, ilerleyen dönemlerde buna ek olarak iki ve üç sütûn üzerine tertip edilmiş örneklerine de rastlanmıştır. İnceleme sonucunda varılan diğer bir özellik de, Mushaf bezemelerinde bir gelenek olan Mushaf gülü bezemelerinin en eski Mesnevî'de de uygulandığı görülmektedir. Özellikle Mevlâna ve oğlu Sultan Veled'in eserlerinde, Anadolu'ya has bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hususiyet daha sonraki yıllarda üretilen Mesnevî bezemelerinde terk edilmiştir. Bazen dîbâce sayfalarının metin aralarında ve üst kısımlarında, bazen de farklı yerlerde görülebilen durakların, incelenen pek çok Mesnevî'de kullanılmadığı da dikkati çekmektedir.