Süleymaniye
Kütüphânesi'nde Bulunan Mesnevî'lerin Bezeme Özellikleri'' isimli bu
çalışmada, Mesnevî bezemeleri ve bunun Süleymaniye Kütüphânesi'ndeki
örnekleriyle birkaç makale düzeyinde incelenmiş yayın dışında herhangi bir
kaynak bulunmayan bu konuya küçük bir katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Mushaflar ile İslâmiyet'i şerh ve tefsir eden kitaplardan sonra Mevlâna
Celaleddin Rumî'nin Mesnevî'siyle, ?..ilk kez bir edebiyat kitabı böylesine
anıtsal ölçüde tasarlanmış, görkemli ve göz alıcı üslûpta tezhiplenmiştir..?
Süleymaniye Kütüphânesi'nde bulunan Mesnevî'ler arasından kronolojik sıraya
göre belirlenen ve katalog bölümünde incelemeye alınan hemen hemen her
yüzyıldan örnekler içeren bu inceleme de, amaçlanan hedefe yönelik sonuçlara
varılmaya çalışılmıştır.
İlk tezhipli Mesnevî'den başlayarak Selçuklu Devleti ve Anadolu Beylikleri
dönemlerinde yazılan Mesnevî'lerin bezemelerinde sistematik bir program
izlenerek Mesnevî'yi meydana getiren her kitabın bölümlerine uygulanan
zahriye, dîbâce, beyitlerin başladığı sayfalar ve hâtime(ketebe)
sayfalarındaki bezemeler, yüzyıllar içinde dönemlerinin özelliklerine göre
değişim göstermektedir. Önemli kişiler için hazırlanan ve eserin okunma
amacından çok saygınlık göstergesi olarak hazırlanmış Mesnevî'lerde, daha
zengin bezemeler görülürken, her kısmında tezhip bulunmayanların, Mevlevî ve
Mesnevîhan'lara hazırlanan okunma amaçlı Mesnevî'ler oldukları da
düşünülebilir.
İlk örneklerinde dört sütûn üzerine tertip edilerek uygulanan yazı
sahâlarının, ilerleyen dönemlerde buna ek olarak iki ve üç sütûn üzerine
tertip edilmiş örneklerine de rastlanmıştır. İnceleme sonucunda varılan diğer
bir özellik de, Mushaf bezemelerinde bir gelenek olan Mushaf gülü
bezemelerinin en eski Mesnevî'de de uygulandığı görülmektedir. Özellikle
Mevlâna ve oğlu Sultan Veled'in eserlerinde, Anadolu'ya has bir düzenleme
olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hususiyet daha sonraki yıllarda üretilen
Mesnevî bezemelerinde terk edilmiştir. Bazen dîbâce sayfalarının metin
aralarında ve üst kısımlarında, bazen de farklı yerlerde görülebilen
durakların, incelenen pek çok Mesnevî'de kullanılmadığı da dikkati
çekmektedir.
|