Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2023
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: FATMA GÜZEL
Danışman: Mustafa Kılıç
Özet:
Hz. Osman’ın istinsah ettirdiği Mushaflardan itibaren günümüze gelen
mushaf imlasına dair tüm hususlar, her döneme ait farklı mushafların
incelenmesi yoluyla elde edilebilmekte, dolayısıyla mushaflar, aynı zamanda ait
oldukları dönemin imla tarzındaki farklılıklarını yansıtabilmektedir. Arapça
yazımının henüz gelişim sürecinde olduğu ilk dönemlerde imla konusunda düzenli
bir kaide sisteminin olmayışının etkileri, çoğaltılan ve çeşitli merkezlere
gönderilen mushaflarda görülebilmektedir. Çalışmaya konu olan Mushaf, hicri X. ve XI.
yüzyıllarda yaşamış, kıraat ilmine vukûfiyetinden dolayı “el-Kârî” nisbesiyle
anılan, hat sanatındaki ustalığı sebebiyle de geçimini mushaf yazarak sağlamış
Ali el-Kârî’nin (1014/1605) hicri 995 tarihli Mushafı’dır. Ali el-Kârî’nin mushaf
imlasıyla ilgisi, sadece yazdığı mushaflar üzerinden değil, İmam Şâtıbî’nin Râiyye
ismiyle meşhur ‘Akîletu Etrâbi’l-Kasâid’ adlı manzum eserine yazdığı el-Hibâtu’s-seniyyetu’l-
‘aliyye isimli şerhi üzerinden de ele alınmalıdır. İmla konusuna dair
görüşlerine hem Mushaf’ı hem de söz konusu şerhi incelenerek ulaşılması
hedeflenmektedir. Diğer taraftan Türkiye mushaflarındaki imlanın Ali el-Kârî imlasına
dayandırıldığı iddiasına da ışık tutmak amaçlanmaktadır. Buradan
hareketle Ali el-Kârî'nin, mushaf imlası konusunda gerçekten yeni bir tarz
ortaya koyup koymadığı, “Resm-i Osmânî” olarak bilinen klasik imlaya sadık
kalıp kalmadığı meselesi araştırılacaktır.