Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Özel Hukuk Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2014
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: FARUK BARIŞ MUTLAY
Danışman: NURŞEN CANİKLİOĞLU
Özet:Eşitlik ilkesi konunun ele alınmaya başladığı günden bu yana farklı açılardan incelenmişse de kavram üzerindeki güncel tartışmalar daha çok çalışma yaşamına özgülenmiş anlatımı ile eşit işlem prensibi üzerine yoğunlaşmıştır. Sosyal güvenlik hukukunda eşitlik ilkesi detaylı biçimde incelenmediği gibi, sınırlı biçimde yapılan incelemeler ise daha çok kadın erkek eşitliği ve vatandaşlık statüsü temelinde olmuştur. Oysa çalışma şekline göre oluşturulan hukuki statü temelinde birçok farklı düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenlemelerin eşitlik ilkesine uygunluğunun önemi son derece büyüktür. 5510 sayılı Kanunun birçok hükmünün AYM’nin 15.12.2006 tarihli E.2006/111, K.2006/112 sayılı kararı ile eşitlik ilkesine aykırı bulunduğu gerekçesiyle iptal edilmesi bu önemi ayrıca göstermektedir. Sosyal güvenlik hukukunda yükümlülük getiren veya yardım yapılmasını öngören bir normun eşitlik ilkesine uygun olup olmadığının tespiti, hangi eşitlik anlayışının benimsendiğiyle yakından ilgilidir. Bu noktada şekli ve maddi eşitlik anlayışlarından hangisinin benimsenmesi gerektiği belirlenmelidir. Hukukumuzda sosyal güvenlik alanında eşitliği düzenleyen özel bir hüküm bulunmamaktadır. Anayasa’da yer alan düzenlemelerden hareketle sosyal güvenlik hukukunda hangi eşitlik anlayışının benimsendiği tespit edilmelidir. Sadece hukukumuzdaki düzenlemeler değil, ülkemizin onayladığı uluslararası sözleşmelerde ve AB’ye adaylık sürecinde olduğumuz dikkate alındığında AB düzenlemelerinde benimsenen anlayış da ortaya konmalıdır. Bunlardan başka gerek ulusal gerekse uluslararası yargı kararları da sosyal güvenlik hukukunda benimsenmesi gereken eşitlik anlayışını ortaya koymak bakımından önem taşır. Sosyal güvenlik hukukunda olması gereken eşitlik anlayışının belirlenmesinden sonra, eşitlik ilkesine aykırı durumların nasıl tespit edileceği ortaya konmalıdır. Bu tespitin yapılmasında haklılaştırma ayrı bir öneme sahip olduğundan konunun üzerinde ayrıca durulmalıdır. Yapılan tespit ve değerlendirmeler altında 5510 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelerin eşitlik ilkesine uygun olup olmadığı detaylı biçimde incelenmiştir. ABSTRACT Although the principle of equality has been examined from different angles since the first day this issue has been approached, the present discussions regarding this concept are focused on equal treatment principles based mostly on business life. In social security law, the principle of equality is not only scrutinized in detail, but also the limited examinations carried out have been based mostly on sex or citizenship status. However there are many different arrangements based on the legal status formed according to manner of work. The compatibility of these arrangements to the principle of equality is very important. The abrogation of many conditions of the Law numbered 5510 with the justification that said conditions were contrary to the equality principle with the decision numbered E.2006/111, K.2006/112 and dated 15.12.2006 of the SUPREME COURT, also shows that said compatibility of said arrangements are crucially important. The determination of the suitability of a norm to the equality principle, which stipulates aid, or which brings about a covenant in social security law is closely related to the kind of equality understanding that has been adopted. At this point the type or shape of financial equality understanding that needs to be adopted must be determined. A special clause that arranges equality in the field of social security is not present in our judicial system. The type of equality understanding that has been adopted in the social security law from the point of view of the arrangements carried out in the constitutional law need to be determined. The understanding that has been adopted not only according to the arrangements carried out in our judicial system, but also in the international agreements that our country has signed and approved and the EU arrangements that have been carried out; as we are at the process of becoming an EU member must also be determined and must be put forward. Moreover national and international judicial decisions also are important in order to set forward an equality understanding that needs to be adopted within the social security law. Following the adaptation of an equality understanding that is required in the social security law, we need to also determine how we can point out the cases which are contrary to the equality principle. Rightfulness has a significant importance when determining what is contrary to the equality principle and as a result this issue must be dealt with in detail. The arrangements carried out under the law numbered 5510 within the scope of the determinations and evaluations have been examined in detail to establish if they are suitable or contrary to the equality principle.