Bölgesel bir işbirliği örneği olarak Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO)


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2003

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Mehmet Dikkaya

Danışman: MUZAFFER DARTAN

Özet:

Bu tez, Ekonomik İşbirliği Örgütü (ECO) içerisindeki bölgesel ekonomik entegrasyonun fırsat ve maliyetlerini incelemektedir. 1992'de Afganistan ve altı eski Sovyet cumhuriyetini de (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan) bünyesine katarak genişlemesinden bu yana ECO büyük bir bölgesel ekonomik işbirliği örgütü, tercihli tarifeler sistemi ve ortak bölgesel kurumlar oluşturma planları ile ilgi çekmeye başlamıştır. Diğer eski sosyalist ülkeler başka bölgesel girişimlerin de üyeleri olmasına rağmen ECO açık denizlere çıkış imkanı olmayan bu ülkeler için alternatif bir entegrasyon projesi olmuştur. Bu tezin birinci bölümünde, bölgesel entegrasyon teorisi ile ilgili kaynak taraması yapılmış ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin entegrasyon problemleri üzerinde durulmuştur. Bu konu ile ilgili yapılan tartışmalar ECO üyeleri için de önemli ip uçları elde etmeyi sağlamaktadır. İkinci bölüm, ECO'nun RCD döneminden başlayan tarihsel evrimini ve ortaya çıkış sebeplerini incelemektedir. Şimdiye kadar bu konudaki temel tartışma noktası tercihli tarifeler sisteminin ve ortak kurumların oluşturulması üzerinde odaklanmaktadır. Bunun yanında bölgesel taşımacılık ve haberleşme stratejisinin oluşturulması ve bölge içi ticaretin geliştirilmesi için de çalışmalar yapılmıştır. Bu bölüm, bu bölgedeki ekonomik entegrasyon araçlarının fırsatları ve problemlerini de mercek altına almaktadır. Bunun yanında entegrasyonu kolaylaştıran ve sınırlandıran faktörler incelenmektedir. Üçüncü bölümde, bölge için yerçekimi (gravity) modeli olarak adlandırılan ve bu tür entegrasyon girişimlerini açıklamak için çok kullanışlı olan bir ekonometrik model kurulmuştur. Bu modelin sonuçları bu entegrasyon için bazı ip uçları sağlamaktadır. Her şeyden önce, bölgesel ticaret akımları bölge dışına, özellikle ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Japonya ve Rusya (Orta Asya'daki üyeler için) gibi sanayileşmiş ülkelere yönelmiştir. Bu sonuç, kurucu üyelerin (Türkiye, İran ve Pakistan) ABD ve atılı sanayileşmiş ülkelerle kurmuş oldukları güçlü ve geleneksel ticari bağlardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle ECO-içi ticaret sınırlıdır. Üstelik ekonomiler bazı benzer özelliklere sahiptir (pamuk gibi). Bununla birlikte bölgede, bazı sanayi malları ve petrol ve gaz endüstrileri arasında bazı tamamlayıcılıklar söz konusudur. Bu unsur, gelecekte bölgesel ticareti hızlandırabilir. Uygulanan modele göre, üye ülkeler arasındaki mesafe, incelenen dönemde bölge-içi ticareti desteklemektedir; çünkü şayet ticaret ortakları arasındaki mesafe çok uzunsa iki taraflı ticaret miktarı düşmektedir. Bu nedenle coğrafi yakınlık güçlü bir şekilde bölge-içi ticareti desteklemektedir. İkincisi, bu entegrasyon projesi Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan gibi bölgedeki küçük ekonomiler için daha fazla öneme sahiptir. Bu ülkelerin aynı dönemdeki dış ticaretlerinin büyük bir kısmı ECO bölgesine yöneliktir. Üçüncüsü, ECO Orta Asya'nın dünya ekonomisine entegrasyonu için önemli bir araç olabilir. ECO, bu bağlamda daha fazla doğrudan yabancı yatırım çekebilmek için kendisini asgari bir entegrasyon düzeyinde geliştirmelidir. Dördüncü bölüm, ECO bölgesini etkileyen diğer entegrasyon planlarını analiz etmekte ve bu alternatif bölgesel anlaşmaların imkanlarını karşılaştırmaya çalışmaktadır. Bu alternatifler, Türkiye'nin muhtemel AB üyeliği, BDT entegrasyonu (özellikle Sovyet sonrası ECO üyeleri için), Avrasya Ekonomik Topluluğu, İslam Kalkınma Örgütü, Şang Hay Beşlisi gibidir. Bu bölüm Rusya, Çin, Japonya ve Hindistan gibi bölgesel güçlerin ve ABD, AB gibi küresel güçlerin ECO bölgesi üzerindeki muhtemel etkilerini değerlendirmeye çalışmaktadır. Buna ek olarak, Türkiye'nin diğer ECO üyesi ülkelerle olan ikili ilişkileri ve bölgenin geleceğini etkileyen iç faktörler (Hazar Denizi'nin statüsü ile ilgili anlaşmazlıklar, Orta Asya'nın ekonomik geçiş problemleri, Türkiye ve İran arasındaki Orta Asya'da bölgesel rekabet gibi) incelenmektedir. Sonuç olarak, ECO entegrasyonu aracılığıyla üye ülkeler bazı tcari çıkarlar elde edebilirler ve ticaret hacmini artırabilirler. Yine de, bunun için politik kararlılıklara ve insiyatiflere ihtiyaç vardır. Mevcut coğrafi avantaja rağmen alt yapı problemlerinin çözümlenmesi, başarılı bir entegrasyon için gerekli bir ihtiyaç olmaya devam edecekt This thesis discusses the opportunities and costs of regional economic integration within the Economic Cooperation Organization (ECO). Since its expansion in 1992 through the inclusion of six former Soviet republics (Azerbaijan, Kazakhstan, the Kyrgyz Republic, Turkmenistan, Uzbekistan, and Tajikistan) as well as Afghanistan, the ECO has attracted interest given its huge geographical size, its preferential trading system, and its plans for the creation of common regional institutions. Although the former socialist republics are also members of other regional integration initiatives, the ECO has been an alternative integration project for these landlocked countries. The first chapter of the thesis presents a literature review, from a theoretical perspective, of regional economic integration initiatives, especially the integration problems of developing countries. The issues discussed are also very relevant to the ECO. The second chapter discusses the origins of the ECO and its evolution (it began with the formation of the RCD). The main initiatives so far have been the establishment of preferential tariffs and common institutions. There have also been efforts to establish a regional transportation and telecommunication strategy in order to facilitate intra-regional trade. This chapter also considers the opportunities and problems involved in the economic integration of this region and the factors that facilitate or limit it. In the third chapter an econometric model is used in order to further understand the region. The Gravity Model was chosen as the one most likely to be of use for the form of integration sought by this region. The results of the use of the model provide some clues related to the region. First of all, the flow of trade in the region is seen to be directed to countries outside of the region, especially to industrialized countries such as the USA, the UK, Germany, France, Japan, and Russia. Russia was an especially important trading partner for the Central Asian members. This result can be attributed to existence of the already strong traditional trade relations of the founding members, Turkey, Iran, and Pakistan, with the USA and with western industrialized countries. In other words, although intra-ECO trade was desired, the intra-ECO trade that actually occurred was quite limited. Furthermore, the economies of the member nations were seen to have important similarities such as an emphasis on cotton production. On the other hand, some complementarities did exist related to the goods manufactured and the existence of oil and gas industries. Given the complementarities, intra-regional trade has the potential to accelerate in the future. According to the model, the nearness of the member countries is another factor that makes intra-regional trade more likely. As the model points out the greater the geographical distance between trading partners the less likely they are to carry out trade. In other words, there is a negative relationship between the distance of trading partners and the volume of bilateral trade. The model also indicated that this integration project is more important for the smaller economies of the region such as Azerbaijan, the Kyrgyz Republic, Turkmenistan, and Tajikistan. The bulk of the trade of these countries was directed to the ECO region during the period under study. Finally, the ECO may be a very useful tool for Central Asia's integration into the world economy. In this context, however, the ECO will have to improve itself in order to achieve the minimum level of integration that will attract more foreign direct investment. The fourth chapter involves an analysis of the other regional integration schemes that impact on the ECO region and the opportunities that these alternative regional agreements might provide. Considered are such alternatives as Turkey's possible entry into the EU, CIS integration especially for post-Soviet members of the ECO, the Eurasian Economic Community, the Islamic Conference for Development, and the Shang Hai Five. In this chapter the possible effects of other regional powers such as, Russia, China, Japan, and India as well as the effect of such global powers as the USA and the EU on the ECO region are also evaluated. Additionally, Turkey's bilateral relations with the other members of the ECO region and intra-regional factors affecting the future of the region such as the dispute on the status of the Caspian Sea, the economic transition problems in the Central Asian states, and the regional competition between Turkey and Iran are examined. The thesis reaches the conclusion that the ECO member countries may obtain some trade benefits and increase their volumes of trade through ECO integration. However, to do so they will need to develop policies and policy initiatives that enable increased trade. Moreover, despite the geographical advantage that exists, infrastructural convergence and solving infrastructural problems in the region will also be necessary in order to accelerate and achieve successful integration.