Türkiye’de laik hukuk sisteminin kuruluşu


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2004

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Saim Tuğrul

Danışman: CEMİL ÖZTÜRK

Özet:

TÜRKİYE'DE LAİK HUKUK SİSTEMİNİN KURULUŞU Hukuk, kişilerin birbirleriyle ve toplumla ilişkilerini düzenleyen ve uyulması zorunlu olan sosyal düzen kuralları olarak tanımlanabilir. Hukukta laiklik ise; hukukun kaynağının ilahi iradeye değil beşeri iradeye, akıl ve bilime dayanmasıdır. Laik hukuk sisteminin uygulandığı ülkelerde devletin resmi dini bulunmaz. Vatandaşlara din ve vicdan hürriyeti tanınmıştır. Türkiye'de hukuk alanında laikleşme ve kanunların birleştirilmesi çabaları Tanzimat döneminde başlar. Ancak, Osmanlı Devleti'nin teokratik yapısı yeniliklerin radikal bir biçimde yapılmasını önledi. Bir yandan laik esaslı Batı hukuku kabul edilirken, diğer yandan şer'i hukukun muhafaza edilmesi, hukuk alanında bir düalist yapının oluşmasına yol açtı. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasından sonra 1922'de saltanatın kaldırılması ve 1923'te de Cumhuriyetin ilanı ile, egemenlik kayıtsız şartsız millete geçiyordu. 1924 yılında Hilafetin ilgası ile devletin teokratik yapısı kesin olarak kesin olarak son buldu. 1925 yılında Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen inkılaplar çerçevesinde, hukukta devrim kararı verilerek, dinsel hukuk tümüyle kaldırıldı. 1926 yılından itibaren başta Medeni Kanun olmak üzere laik esaslara dayanan bir dizi kanunlar kabul edildi. 1928 yılında Anayasadaki teokratik nitelikli hükümler de kaldırılarak, laiklik ilkesi 1937 yılında kesin olarak Anayasaya girdi. Kabul edilen kanunlar ve diğer inkılaplar sayesinde Türkiye Cumhuriyeti tam manası ile laik bir devlet hüviyetine kavuştu. Hukukun kaynağı artık ilahi irade değil, aklın ve bilimin önderliğinde beşeri irade idi. Hiçbir dinin kuralı hukuka kaynaklık etmiyor, bütün yasalar din ayrımı gmeksizin, tüm vatandaşlara uygulanıyordu. Kısacası, artık Türkiye de çağdaş laik bir hukuk sistemi kurulmuştu. Bu sistem günümüzde varlığını gelişerek sürdürmektedir. ABSTRACT THE ESTABLİSHMENT OF LAW SYSTEM İN TURKEY Law can be defined as the rules of order, which should be strictly obeyed and arranges the affairs of the individuals with each othar and the society. Laicism in law however, is that teh law depends on the logic and scence, and human will instead of religious will. İn countries where the laic law system is applied, the government cannot have an official religion. The freedom in belief and conscience is given to the folk. In Turkey, the endeavors of laicising in law field and the gathering of the law filed started during the Reforms era. However, the fedual establishment of the Otoman government has prevented the application of the reforms in a radikal way. On the one hand, the acceptance of the Western Law based on laic and on the other hand, the protection of the religious law caused a dualist configuration in law field. After the victory in the Indepence War, the sultanete was abolished and the declaration of Republic in 1923, the sovereignty was unrestrictedly and unconditionally of the folk. The theocratic configuration of the government was absolutely finalized when in 1924 the Caliphate had been abolished. The religious law structure was abolished in 1925 after the decision of reform in law with Atuturk's leadership. Since 1926, a series of law based on laicism have been accepted beginning with the Cvil Law. The teocratic paragraphs have been abolished from the Constitution, and the principal of laic has been included to the Constitution for good. After the acceptance of laws and other reforms, Turkish Republic has gained the identify of a laic country definitely. The source of the law is not the religious will anymore, but the human will that was leaded by logic and science. None of the religious laws was a source for the law, but the laws and rules were applied on everyone without nay discrimination. To sum up, the contemporary laic law system had been finally established in Turkey. This system continues its existence stil today.