Yurtdışındaki (Ortadoğu ve Avrupa’ da) Türk’ lerin tasarruflarının değerlendirilmesine yönelik bir model olarak çok ortaklı şirketlerin analizi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2002

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Erdal Gültekin

Danışman: MUZAFFER DARTAN

Özet:

Bu tez hazırlanırken, yurtdışındaki Türk'lerin tasarruflarının değerlendirilmesine yönelik modellerden, Çok Ortaklı Şirket Modeli'nin analizi amaçlanmıştır. Çalışma süresince, kütüphanelerden, kurum arşivlerinden, önceki çalışmalardan, basın-yayın organlarından, internetle ulaşılan kaynaklardan yararlanmanın yanı sıra, yerinde gezi ve inceleme ve ilgili kişilerle röportaj yapma... gibi yöntemlerde kullanılmıştır. Türkiye-Almanya arasında 1962'de yapılan Ankara Anlaşması'yla başlayıp gelişen yurtdışına Türk işgücü göçü süreci, zaman zaman azalsada hiç durmamıştır. Bugün Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ülkeleri, Avrupa Ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri, Rusya Federesyonu, Orta Asya, Kafkasya ve hatta bazı Uzakdoğu Ülkeleri'nde toplam Türk vatandaşlarının sayısı 3,7 milyona, Türk işçilerinin sayısı ise 1,8 milyona ulaşmıştır. Avrupa dışındaki Türk işçileri, 200 bine yaklaşan sayılarıyla halen geçici konumlarını korumaktadırlar. Bulundukları ülkelere ailelerini götürmemişler, birikimlerinin hemen tamamını Türkiye'ye aktarmışlardır. Ama Avrupa Ülkeleri'ndeki Türkler, bulundukları ülkelerde, yanlarına aldıkları aileleriyle ve kurdukları iş yerleri ile artık yerleşik bir nüfus kitlesi durumundadırlar. (Yaklaşık 3,6 milyon nüfus, toplam 150 milyar Euro sermaye, 55 bin işveren ve 200 bine yakın istihdam). Ortalama %35 oranındaki tasarruf eğilimleri ile önemli miktarlara çıkardıkları birikimlarini (şu anda toplam sermayeleri 40 ile 200 milyar dolar civarında tahmin edilmektedir), ilk yıllarda Türkiye'deki ailelerine göndermişlerdir. Ama sonraki yıllarda kendileri değerlendirme yoluna gitmişlerdir. Değerlendirmelerini, ya bulundukları ülkelerde yatırım yaparak gerçekleştirmişler, ya Türk Hükümetleri'nin teşvikleri doğrultusunda hareket etmişler, yada kâr-zarar ortaklığı denen, kendine özgü bir usulle çalıştıklarını söyleyen bir takım Çok Ortaklı Şirketler'in projeleri çerçevesinde yatırımlara yönelmişlerdir. Çalışmamızın ağırlıklı konusu, işte bu şirketlerin analizidir. Halk sektörü, üçüncü sektör veya Türk Modeli diye de tanımlanan ve KOBİ'lerden kabul edilen, işletmecilik alanında kendine özgü bir model yarattıkları söylenen, tamamen yerli ve Türk Kültürü'nün ürünü oldukları vurgulanan ve ortaklarının çoğunluğu Avrupa'daki Türkler'den oluşan bu söz konusu şirketlerin ilk versiyonu, İşçi Şirketleri'dir ki, fâliyetleri 1980'lere kadar devam etmiştir. 322 İşçi Şirketi kurulmuş, toplam olarak 154.800'ü yurtdışında çalışan Türkler'den olmak üzere, 345.000 ortağa, 2 milyar DM yatırım sermayesine, 30 bine yakın istihdama ulaşmışlardır. 1980'den sonraki dönemde ise, yine İşçi Şirketleri'nin devamı durumunda olan ve aynı çizgide çalışan, ama yeni bir formasyonla ortaya çıkan Çok Ortaklı Şirketler gelişmeye başlamıştır. Bunlar da, İşçi Şirketleri'nde olduğu gibi, hisse senetlerini çoğunlukla isme yazılı çıkarıp, kâr-zarar ortaklığı ile çalıştıklarını, küçük birikimleri birleştirmeyi, sermayeyi tabana yaymayı, ülke kalkınmasını kırsaldan sürdürmeyi... amaçladıklarını ifade etmektedirler. İşçi Şirketleri olgusunda, profesyonel yönetici eksikliği, yatırımlarda yanlış yer seçimi, denetimlerin yetersizliği, aynı usulle çalışan bazı art niyetli girişimlerin bulunması, sermaye yetersizliği... gibi nedenlerden ötürü, bir çok iflaslar ve ağır kayıplar yaşanmıştır ve son planda başarısız kabul edilmektedirler. Aynı durumlar, birkaç istisna hariç, çok ortaklı şirketler için de söz konusudur ki, bunların da gelecekte ancak %30'una başarı şansı tanınmaktadır. Çoğunlukla İç Anadolu Bölgesi'nde gelişen (yalnız Konya'da 71 tane) çok ortaklı şirketlerin sayısının, 1998'den sonra 170'e kadar ulaştığı ifade edilmekle birlikte, toplam sermayeleri tam olarak bilinmemektedir. 17 tanesi Müsiad üyesi olan (dernek üçünün üyeliğini iptal etmiştir) bu şirketlerin, istihdam kapasiteleri 30-40 bin seviyelerine ulaşmıştır. 15 Kasım 1998 gün ve 2354 sayılı SPK Tebliği ile artık SPK yönetmeliklerine tabidirler. Çoğunlukla, milli ve kültürel duyguları istismar ettikleri, yasal yükümlülüklerini yerine getirmedikleri... şeklinde olumsuz eleştiriler almaktadırlar. Buna karşın, Almanya'da izinsiz para toplayan şirketlere karşı sürdürülen incelemelerde, kökeni Hint, Bangladeş, Pakistan... gibi ülkeler olan 66 tane çok ortaklı şirket kapatılırken, aralarında Türkiye kökenli olanına rastlanmamıştır. Yalnız Türkiye'ye izinsiz olarak, bavullarla para taşıyan kuryeler yakalanmış, bir özel Türk hava yolu şirketi de kapatılmıştır. İçlerinde en büyükleri Yimpaş ve Kombassan holdinglerdir ki diğerlerinin tamamının sermayelerinin toplamı, bu ikisininki kadar olamadığı ifade edilmektedir. Sonuç olarak, yurtdışındaki Türkler'in menfaatlerinin korunması, Türkiye ile ilişkilerinin zarar görmemesi, sermayelerinin olabildiğince Türkiye'ye gelebilmesi... için çok ortaklı şirket modelinin kontrole alınması, geliştirilmesi ve hatta kullanılması, çeşitli otoriteler tarafından uygun ve gerekli görülmektedir. ABSTRACT While thisthesis is being prepared, the aim is to evaluate the disposal of Turks who are abroad and to analyse the Model of Many Associated Company. Throughout the working period, besides using the libraries, archives of institutions, preceding works, the press, written sources that can be reached from Internet; excursions and inspections and the reports related to people were also used at the right time. The Turks work force emigration, which started with the Ankara Pact, made between Turkey-Germany in 1962, has never finished although it has reduced from time to time. Today, the total number of Turk people has reached 3.7 million and the total number of Turk workers has reached 1.8 million in the Middle East and North Africa countries, Europen countries, Turk republics, Russia federation, the Middle Asia, the Caucasus and even some Far East countries. The Turk workers outer of Europe with the approaching number of 200 thousand are still protecting their passing position. They didn't bring their families to the country, which they went and sent almost all their savigs to Turkey. But the Turks in European countries are from now on, in the position of settled population of people, with their families they have come with and companies they have founded. (Approximately 3.6 million population, totally 150 billion Euro capital, 55 thousand employer and almost 200 thousand employment.) In their first years, they have sent their savings that they have increased to important amounts with on average 35 percent of their saving tendency. (Nov, it is supposed that their total capital is about 40-200 billion dollars.) But in the following years, they have chosen the way of evaluate themselves. They have fulfilled their evaluation either with making investment in the country, or with moving in the direction of the encouragement of Turkish government, or they have gone towards making investment of projects of some Many Associated Companies that are claiming that they are working with a special style, also called profit-loss partnership. The basis subject of our work is the analysis of these companies. The first version of this company; which is defined as nation sector, the third sector or the Model of Turk and is accepted as KOBİ and is said to have created a special model in the managerment and is said to be completely local and a product of culture of Turks and have their most associates from Turks in Europe; was the Worker Company and their activities in business have continued to 1980s. 322 Worker Company has founded and totally has been reached 30 thousands employment 154.800 of whom are Turks abroad and 345.000 of whom are associates and 2 billion DM of which is capital of investment. And after 1980, Many Associated Companies, again as a continue of Worker Company and working at the same table but has appeared with a new formation, began developing. And these companies are expressing that they aim, as in the Worker Company, working with profit and loss partnership with making most of the share to a name, broaden the bass of capital ownership, going on improvement of the country from rural. In the case of Worker Companies, there were many bankruptcy and important losses because of the lack of professional manager, the wrong choice of the place, the lack of sufficient qualifications of inspection, the hidden intended attempt, which works with the same style, and the lack of capital. And so the last plan is accepted unsuccessful. The same conditions, except a few exceptions, are being talked for the many associated companies and only 30 percent of them have the chance of sccess. Developing number of many associated companies, many of which are in the interior Anatolian region (only 71 companies in Konya), are expresed that their number has reduced 170, but their total capital is not knowni. These companies, 17 of which are the member of Musiad (independent industrialists and businessmen's association)(the association has cancelled the membership of three) has reached the employment capacity of 30-40 thousands. With 2354 numbered and dated on November 15, 1998 SPK notifying, they are now depended on regulation of SPK. They receive some negative critics mostly like exploiting the national and cultural feelings and not executing the legal obligations. Despite this, after the investigation of the companies which collect money without permission in Germany, 66 many associated companies has been closed which have the origin of Indian, Bangladesh, Pakistan... etc, but between them, a Turkish origined one could't been found. But some couriers, who were carrying money with luggage in Turkey without permission, has been caught and one private Turk airline company has been closed. The biggest holding companies between them were Yimpaş and Kombassan and the total capital of all others is not as large as these two. As a result, to protect the benefit of Turks, who are abroad, not to damage their relationship with Turkey and to let their capital come Turkey, the model of many-associated company should be taken under control and developed and even used and it is seen to be suitable and necessary by some authority.