Çok partili siyasal hayata geçiş ve demokrat parti döneminde İstanbul : bir iktisadi ve sosyal analiz


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Meral Delipınar

Danışman: TİĞİNÇE OKTAR

Özet:

¬ İstanbul, 1946 yılı seçimlerinden sonra çok partili rejime geçilen ülkemizde yaşanan ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel değişimlerin en belirgin izlerinin görüldüğü şehrimiz olmuştur. Türkiye'nin merkezi durumunda olan İstanbul, ülkenin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra içine girmiş olduğu değişim sürecinden son derece etkilenmekle kalmamış, söz konusu değişimin "uygulama merkezi" haline gelmiştir. 14 Mayıs 1950'de başlayan Demokrat Parti iktidarıyla birlikte her alanda liberalizm benimsenmeye başlanmıştır. 1946'dan 1953'e kadar kapalı korumacı dış dengeye dayalı içe dönük iktisat politikaları terk edilerek ithalat serbestleştirilmiştir. 1954'ten 1960'a kadar da, 1946-1953 arası uygulanan ekonomik model tıkanınca, liberal dış ticaret politikaları terk edilerek sınırlı ithal ikamesine dayalı sanayileşme politikası izlenmiştir. Bu dönemde devlet girişimciliğinin yeri, özel kesime altyapı kurma ve gereksinim duyulan alanlarda koruma sağlama şeklinde belirmiştir. İstanbul, 1950'lerde uluslararası kapitalizmin belirlediği çerçeve içinde gelişen ülke sanayinin ağırlık merkezi olmuş ve Türkiye'nin değişik yörelerinde, belli bir sermaye birikimine ulaşmış sermaye gruplarının, sanayi yatırımları yapmak üzere toplandıkları yer haline gelmiştir. 1950'ye kadar İstanbul'un temel iktisadi faaliyet alanı sanayi değil ticaret olmuştur. İç ve dış ticarette sahip olduğu pay ile İstanbul, Türkiye'nin en aktif ticaret merkezi olma özelliğini korumuştur. 1946-1960 yılları arasında İstanbul'un genel görüntüsünü belirlemiş olan göç olgusu, şehrin özellikle 1950'den itibaren yüz yüze kaldığı sorunlara yol açan temel etmen olmuştur. Hayat pahalılığı, susuzluk, yangınlar ve asayiş dönemin İstanbullularının temel sorunları olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı dönemde İstanbul Belediye'sinin eğitim ve sağlık alanında yoğun bir çalışma içine girmiş olduğu görülmektedir. Okul sayısı bu dönem hızla artarken sağlık hizmetlerinde de gözle görülür bir gelişme yaşanmıştır. 1946-1960 yılları içinde İstanbul'un çehresinin değişmiş olduğuna ilişkin somut verilerin elde edilebildiği bir başka alan ise gündelik yaşam ve eğlence kültürüne yönelik yaşanan dönüşümler olmuştur. Devletçilik politikası yerine özel sektöre ağırlık veren liberal sisteme geçilmiş olması ve Batılı ülkelerle, özellikle de Amerika ile yaşanan yakınlaşma, toplumun bazı değer yargılarını da değişime uğratmıştır. ABSTRACT Istanbul was the most affected city by the economic, political, social and cultural changes that Turkey has gone through after the elections in 1946 and the transition to multi-party system. Istanbul, the center of Turkey, was not only affected during Turkey's period of change after World War II, but has also become the "center of application" of these changes. Starting with the government of Democratic Party on May 14, 1950 liberalism began to be adopted in all areas. Between 1946 and 1953 the conservative, self-enclosed economic policy that based on external economic balances was abandoned and importing has been liberalized. Because the economic model that was applied between 1946 and 1953 has become harder to apply liberal foreign trade policy was abandoned, and industrialization policy based on limited import substitution has been applied between 1954 and 1960. In this period, national entrepreneurship was replaced with providing infrastructure services and protection for private sector where necessary. Istanbul has become the center of country's industry developing within the limits determined by international capitalism. Istanbul also became a place where investment groups, which attained a certain capital stock around Turkey, gathered to invest. Until 1950, the fundamental economic activity of Istanbul was commerce, not industry. Most of the activity in domestic and foreign trade carried out in Istanbul; therefore Istanbul has been the most active center of trade. The migration phenomenon, which shaped the general look of Istanbul between 1946 and 1960, has been the principle cause of the problems that the city faced. The cost of living, drought, fires and public security were the main problems of Istanbul during this period of time. During the same period, Istanbul Metropolitan Municipality had been conducting an intensive work regarding education and health. While the number of schools increased, there was also an obvious development in medical services. Other evidences regarding the alteration of Istanbul's social structure were changes in daily lifestyle and sense of entertainment. The transition to liberal system that is based on private sector rather than statism policy, and the growing relationships with Western countries, United States of America in particular altered some of the society's value judgments.