Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İktisat Fakültesi, İktisat Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2007
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ÖZGE TÜKEL
Danışman: NURDAN ASLAN
Özet:Uluslararası piyasalarda görülen küreselleşme dalgası ile ülkelerarası ticaretin ve sermaye hareketlerinin önündeki engeller kaldırılmıştır. Gelişmekte olan ülkeler de uyguladıkları liberal ekonomik politikalarla bu sürece uyum sağlamaya çalışmışlardır. Özellikle 1980’li yıllarda yaşanan borç krizi ile önemli ölçüde daralan dış finansman imkanları sonucunda gelişmekte olan ülkeler kalkınma ve büyümelerini gerçekleştirmek amacıyla gereksinim duydukları sermaye birikimini sağlamak için dış borç ve banka kredileri şeklindeki özel sermaye akımlarının bileşimini değiştirerek doğrudan yatırım ve portföy yatırımı şeklindeki yabancı sermayeye kapılarını açmışlardır. Dolayısıyla ülkelerin yaşadıkları borç sorunları sermayenin küreselleşmesinde önemli rol oynamıştır. Finansal piyasalarda yaşanan küreselleşme olgusu 1990’lı yılların ilk yarısında hız kazanmış ve bu dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik faiz-kur arbitrajına dayalı sermaye akımları çok hızlı bir şekilde artmıştır. Türkiye ekonomisinde 1980 yılında 24 Ocak Kararları ile başlayan dış ticarette serbestleşme süreci, 1989 yılında alınan 32 sayılı kararla finansal serbestleşme düzeyine taşınmıştır. Bu çalışmada finansal serbestleşmenin Türkiye ekonomisi üzerine etkileri ekonometrik bir model çerçevesinde incelenmiştir. Modelde ekonomik performans kriteri olarak büyüme oranı alınmış, finansal ve ticari açıklık ise modelde bağımsız değişken olarak yer almıştır. Analizde 1992:1, 1994:4 dönemi alınmış, 3’er aylık veriler kullanılarak VAR yöntemi uygulanmıştır. Modelden elde edilen bulgulara göre Türkiye’de söz konusu dönemde büyüme oranı ile ticari açıklık arasında kuvvetli ve pozitif yönlü bir ilişki, büyüme oranı ile finansal açıklık arasında zayıf ve negatif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Bu sonucu yaratan mekanizma özellikle 90’lı yıllarda artan kısa vadeli spekülatif nitelikli sermaye hareketlerinin ekonomide yarattığı kırılgan yapıya bağlanabilir. Faiz-kur arbitrajına dayalı olarak ülkeye daha çok portföy yatırımı şeklinde gelen sıcak para ile reel getirilerin önemi azalmakta ve spekülatif kazanç güdüsüne dayalı finansal getiriler üretken yatırımların yerini almaktadır. Bu nedenle finansal kriz dönemlerinde büyüme oranlarında dalgalanmalar görülmektedir. Büyüme oranı ile dış açıklık arasındaki pozitif yönlü ilişki ise şu şekilde açıklanabilir; Türkiye ekonomik yapısı itibariyle ara ve yatırım malları açısından dışa bağımlı bir ülkedir. Bu bağımlılık sonucunda büyüme yüksek oranda ara ve sermaye malları ithalatına bağımlı hale gelmiştir. Ayrıca dış açıklığın ihracat yönü de artan gelire bağlı olarak yarattığı iç talep etkisiyle büyümeyi olumlu yönde etkilemektedir. ABSTRACT The barriers against international trade and capital movements have eliminated by the globalization wave in international markets. And the developing countries sought to adapt to this process by means of liberal economic policies applied. As a result of financing facilities being significantly narrowed especially with the debt crisis in the 1980s, developing countries changed the composition of private capital movements in the form of foreign debts and bank loans, which they needed for realizing development and growth, and started to accept foreign capitals in the form of direct investments and portfolio investments. Consequently, debt problems of countries had a significant role in the globalization of capital. The phenomenon of globalization in financial markets gained speed in the first half of 1990s and capital movements based on interest-rate arbitrage as directed to the developing countries has increased very rapidly during this term. The liberalization process in foreign trade was initiated in Turkish economy with the Resolutions of January 24 in 1980, and it was carried to the level of financial liberalization with the resolution no. 32 in 1989. In this study, the effects of financial liberalization on Turkish economy were examined with the frame of an econometric model. The rate of growth was chosen as the economical performance criterion; whereas, the financial and commercial deficits as the independent variable in the model. The analysis contained the terms 1992:1, 1994:4; quarterly data were used and VAR method was applied. In accordance with the findings of model, there was a strong and positive-sided relationship between the growth rate and commercial deficit as well as a weak and negative-sided relationship between the growth rate and financial deficit within the said term in Turkey. The mechanism leading to this result may be connected to the fragile structure created in the economy by capital movements having a short term speculative quality, which increased especially in 90s. The importance of real yields decreases with reel money which is brought to the country more in the form of portfolio investments based on the interest-rate arbitrage; and financial yields based on the motive of speculative earnings replaces productive investments. Therefore, fluctuations in growth rates are observed during financial crises terms. The positive-sided relationship between the growth rate and foreign deficit may be explained as follows: Turkey is a country dependent to abroad with regards to intermediate and investment goods because of its economical structure. As a result of this dependency, the growth has become dependent to the importation of intermediate and investment goods at a high rate. In addition, the exportation side of foreign deficit effects growth positively with the influence of domestic demands as created in connection with increasing income.