Orta-ağır düzeyde otizm spektrum bozukluğu olan yetişkin bireylerin annelerinin çocuklarının eğitim yaşantısına ve eğitim sonrasına ilişkin görüş ve önerileri


Creative Commons License

Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: GAMZE CANİKLİ

Danışman: Oktay Sarı

Özet:

Bu araştırmanın amacı; otizm spektrum bozukluğundan orta-ağır düzeyde etkilenmiş

bireylerin eğitim süreçlerinin katkısının, lise eğitimi sonrasındaki yaşantılarının, annelerin

çocuklarının geleceklerine ilişkin görüş ve önerilerinin belirlenmesidir. Ailede birincil

bakım veren annelerin, çocuklarının lise eğitimleri sonrasına ilişkin görüş ve önerilerinin,

yapılacak düzenlemelere katkısı olacağı düşünülmektedir. Özel eğitimde otizm spektrum

bozukluğu ile ilgili çalışmalar son yıllarda artış göstermektedir. Ancak otizm spektrum

bozukluğundan orta-ağır derecede etkilenmiş bireyler ile ilgili az sayıda çalışmaya

rastlanılmıştır. Bu durumdan yola çıkarak bu araştırmada annelerin, a) lise eğitimi sonrası

çocuklarının eğitim yaşantılarına ilişkin görüşlerinin, b) çocuklarının geleceklerine dair

beklentilerinin, c) resmi kurum, vakıf, dernek ve sivil toplum kuruluşları gibi kurumlardan

isteklerine ilişkin görüşlerinin, d) yeni tanı almış otizm spektrum bozukluğu olan küçük

yaştaki bireylerin ailelerine önerilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın

katılımcıları, İstanbul ili merkezinde özel eğitim uygulama okulundan mezun olmuş, 18

yaşından büyük ve OSB’den orta-ağır derecede etkilenmiş bireylerin anneleridir.

Katılımcılar ölçüt örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir ve katılımcılara kartopu örnekleme

ile ulaşılmıştır. Ulaşılabilen 12 anne ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma nitel

araştırma yöntemi yaklaşımlarından fenomolojik (olgubilim) desene göre tasarlanmıştır.

Araştırmadaki amaçlara ulaşmak için yarı yapılandırılmış görüşme soruları oluşturulmuş

ve bireysel olarak görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonunda elde edilen veriler

betimsel analiz yöntemi ile başlıklandırılmıştır. Anneler çocuklarının eğitim aldıkları

süreçle ilgili hem olumlu hem de olumsuz yanları bulunduğuna ilişkin görüş

bildirmişlerdir. Kendileri açısından bakıldığında olumlu olarak çocuklarının okulda olduğu

süreler içerisinde kendilerine zaman ayırmak, sosyalleşmek ve dinlenmek için bir fırsat

olduğunu ifade etmişlerdir. Çocukları açısından ise eğitim sürecinin en önemli olumlu

yanlarından çocuklarının okula giderek kısıtlı da olsa sosyalleşebildiklerini, temel yaşam

becerilerinde gelişmeler olduğunu belirtmişlerdir. Olumsuz olarak ise eğitim süreci

içerisinde çocuklarının emekli, alan mezunu olmayan ücretli öğretmenlerle çalışmalarının

çocuklarına olumlu bir katkısı olmadığına ilişkin görüşlerini belirtmişlerdir. Okul bittikten

sonra kısıtlı olan sosyalleşme alanlarının ortadan kalktığını, çocukları ile evlere

kapandıklarını, çocuklarının evde olduğu sürelerde okuldayken kazandıkları becerilerde


vii


gerilemeler yaşadıklarını belirtmişlerdir. Resmi kurum, vakıf, dernek ve sivil toplum

kuruluşları gibi kurumlardan beklentileri olarak çocuklarının eğitim sürecinin yaşam boyu

sürmesi gerektiğine dair görüşlerini belirtmişlerdir. Anneler çocuklarıyla olamayacakları

zamanlar için bu konuyla ilgili devlet politikası üretilmesi gerektiğini de ayrıca

vurgulamışlardır. Annelerin, otizm spektrum bozukluğu tanısını yeni almış çocuğu olan

ailelere, çocukları için neler yapabileceklerine ilişkin görüşleri bulgular arasında yer

almaktadır. Bu önerilerden bazıları çocukları için, erken tanı ve müdahale, anne babalar

için ise ebeveyn iş birliğine dikkat çeken görüşleridir. Araştırmada belirtilen görüşlere göre

anneler otizm spektrum bozukluğu olan bireylere yönelik eğitim ve terapi hizmetlerinin

yaşam boyu olması gerekliliğine vurgu yapmışlardır. Ayrıca anneler, lise sonrası

yaşanacaklara ilişkin önceden bilgilendirmelerin yapılması, verimli istihdam alanlarının

yaratılması, birincil bakım verenlerin kendilerine zaman ayırabilmeleri, evde yardımcı

personel desteği ya da çocuklarını belirli saatler aralığında bırakabilecekleri güvenli

merkezlerin oluşturulması gerekliliğine ilişkin görüş belirtmişlerdir. Bu görüşlerde

belirtilenlerin ailelerin yaşam kalitelerine olumlu düzeyde katkı sağlayacağı

düşünülmektedir. Bu araştırmada otizm spektrum bozukluğundan orta ağır düzeyde

etkilenmiş 18 yaşından büyük bireylerin anneleri ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. İleriki

araştırmalarda, daha derin bilgilere ulaşabilmek için odak grup çalışmaları, çok sayıda

kişiye ulaşabilecekleri nicel ya da karma araştırma yöntemlerin kullanıldığı çalışmalar ile

hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu tanısı olan yetişkin bireylerin lise eğitimi sonrası

görüşlerinin alındığı çalışmalar yapılması önerilebilir. Ayrıca orta ağır otizm spektrum

bozukluğu olan yetişkin bireylere hizmet veren kurumlardaki yönetici ve personellerin

görüşlerinin alındığı çalışmaların yapılmasının alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Anahtar Sözcükler: orta-ağır düzey otizm spektrum bozukluğu, anne görüşleri, özel

eğitim süreci, lise sonrası yaşam deneyimleri