Aşık Çelebi’nin “Miracu’l-iyale ve Minhacu’l-adale” adlı eserindeki siyaset düşüncesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Ahmet Çelik

Danışman: HASAN HACAK

Özet:

16. asırda Osmanlı Devleti’nde yaşamış bir kadı ve şair olan Aşık Çelebi (ö.1572), meşhur Hanbeli alimi İbn Teymiyye’nin es-Siyâsetü’ş-Şeriyye isimli eserini Osmanlı diline çevirmiş ve idare, yargı, maliye ve askerlik konularında Osmanlı kamu (amme) hukukuna dair önemli telif bölümler ilave etmiştir. Tercüme ve ilave telif kısımlarından oluşan bu eserine Mirâcu’l-İyâle ve Minhâcu’l-Adâle ismini vermiştir. Yazma halinde olan bu eser, Osmanlıların İslam siyaset düşüncesi ve kamu hukuku konularında, kendilerinden önceki Müslümanların meydana getirdikleri ilmi mirası tevarüs ettiklerini göstermekte ve aynı zamanda Osmanlı’da siyaset-i şeriyye kavramı ve ilgili meselelerin güncelliğini ortaya koymaktadır. Osmanlı siyaset düşüncesinde halife kavramının sadece yönetici anlamında kullanılması, Osmanlıların ehl-i zimmet hukukunu kendisinden önceki devletlerden tevarüs etmiş olması, arazi hukuku ve beytülmal gelir ve giderlerinde fıkhî hükümlerin uygulanması telif kısımlarının tahlilinde detaylı olarak incelenen hususlardır. Anahtar kelimeler: Osmanlı, siyaset, fıkıh. ABSTRACT Aşık Çelebi, who lived as a judge and poet in the Ottoman Empire in the 16th century, translated prominent Hanbali scholar İbn Teymiyye’s book es-Siyâsetü’ş-Şeriyye from Arabic into Ottoman Turkish and added his own comments and views on a range of subjects, including legal rulings and judgements and matters related to the administration of the public treasury and the military. He named his extended work Mirâcu’l-Iyâle ve Minhâcu’l-Adâle. This translation and commentary, in manuscript form, shows how the Ottomans inherited the ideas of previous Muslim legal thinkers regarding Islamic political thought and public law, and at the same time presents a renewal of the term “siyaset-i şeriyye” and deals with the concept and its related application to the Ottoman Empire. The following issues are the objects of study in this article: the usage of the term “caliph” as absolute ruler in the Ottoman Empire, the Ottomans’ appropriation of the laws regulating the status of “dhimmis (protected non-Muslim commuties)” from previous Muslim states, the implementation of Islamic law in the area of property law and the administration of public law. Key words: Ottoman Empire, Politics, Islamic Law (Fıqh).