Üçüncü Şahıs Lehine Sözleşme


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Özel Hukuk Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: YAVUZ CAN ASLAN

Danışman: Burak Özen

Özet:

Sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince sözleşmeler yalnız tarafları arasında hüküm doğurmaktadır. Bu kuralın Roma Hukuku devrinden beri uygulandığı ve sözleşmeler hukukunun genel bir prensibi olduğu öğretide de sıklıkla ifade edilmektedir. Bu kuralın tabi bir sonucu olarak sözleşmenin tarafları, sözleşmeye taraf olmayan biri aleyhine yükümlülük kararlaştırmamaktadır. Bununla birlikte, sözleşmeye taraf olmayanların da yararına kararlaştırılan edimlerin geçerli olup olmadığı farklı bir konu teşkil etmektedir. Roma Hukukunun ilk dönemlerinde üçüncü kişi yararına sözleşmelerin uygulamada geçerli kabul edilmediği görülmekteyse de bu kural zamanla yumuşatılmış ve üçüncü kişi yararına kurulan sözleşmelerin geçerli ve üçüncü kişi tarafından talep edilebilir nitelikte olması kabul edilmiştir. Modern hukuklarda da üçüncü kişi yararına sözleşmeler ekseriyetle kabul edilmektedir. Fakat hukuk düzenlerine göre, üçüncü kişinin haklarını kullanış biçimi farklılık göstermektedir. İsviçre ve Türk Hukukları ise orta bir yol izleyerek, üçüncü kişi yararına sözleşmelerin, aksi açıkça kararlaştırılmadıkça veya örf ve adet hukuku gerektirmedikçe, üçüncü kişiye talep hakkı vermediklerini düzenlemiştirler. Bu çalışmada Türk Borçlar Kanunu’nun 129. maddesinde düzenleme bulan üçüncü kişi yararına sözleşme müessesinin tarihçesi, hukuki yapısı ve benzer hukuki ilişkilerden farkları incelenmiştir. ABSTRACT As a consequence of the doctrine of the privity of contract, contracts occur only between parties to the contract. It has been continuously stated that this principle dates back to Roman Law and furnishes one of the main principle of the Contract Law. This doctrine provides that a contract cannot impose obligations arising under it on any person except parties to it. On the other hand the validity of rights conferred to third persons is a different subject. In the early ages of the Roman Law contracts in favor of third parties were not accepted in practice, nevertheless this rule changed over time and contracts conferring rights to third parties and right to compel performance of the third party were accepted as valid. In modern legal systems, contracts in favor of third parties are generally accepted as valid. Nevertheless, the scope of the rights conferred to the third party varies depending on the legal order. Swiss and Turkish legal orders provide for a moderated system where third parties are not entitled to compel performance unless the contract or the customary practice provides otherwise. In this thesis the history, legal structure and the differences between similar legal institutions of contract in favor of third parties set forth in Article 129 of the Turkish Code of Obligations are studied.