Kardiyopulmoner resüsitasyon yapılan hastalarda kardiyak ultrason ile bakılan ventrikül hareketinin prognozla olan ilişkisinin araştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: CAN ÖZEN

Danışman: HALDUN AKOĞLU

Özet:

Amaç: Kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) kardiyak arrest (KA) geçiren hastalara uygulanan temel ve ileri yaşamsal destek işlemlerinin bütünüdür. Uzamış resüsitasyonun hem uzun süreli sağ kalıma etkisinin olmadığı hem de hastane taburculuğu sırasında nörolojik sekele neden olduğu bilinmektedir. Son yıllarda bazı girişimsel olmayan işlemlerle KPR sonucu sağkalım belirteçleri incelenmektedir. Bunun için kullanılan metodlardan biri de kardiyok ultrasonografi (USG)’dir. Biz de çalışmamızda KPR işlemi öncesinde USG ile bakılan ventrikül duvar hareketi (VHD) varlığının spontan dolaşımın dönüşü (SDD), hastane yatışına kadar ve 1 ay sonundaki sağkalım ile olan ilişkisini araştırmayı amaçlamaktayız. Gereçler ve yöntem: Çalışma retrospektif, tek merkezli olarak tasarlanmıştır. 1 Ocak 2014 - 31 Temmuz 2014 tarihleri arasında acil servisimize KA olarak getirilen veya acil servisteki takibi sırasında KA görülen, 18 yaş üzeri, gebe olmayan hastalar dahil edilmiştir. 2010 AHA kılavuzuna uygun olarak yapılan KPR uygulamasını engellemeden, Focus Assessed Transthoracic Echo (FATE) protokolü ile ventrikül duvar hareketi değerlendirilmiş, önceden hazırlanmış formlara hastaların demografik bilgileri, başvuru ritmi, KA yeri, SDD elde edilip edilmediği ve SDD’ne kadar geçen süre ile birlikte kaydedilmiştir. 1 ay sonra hasta yakınları telefon ile aranarak hastaların son durumu ile ilgili bilgiler kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 147 hastanın verileri tam olan 129’u çalışmaya dahil edildi. Hastaların 46’sı (%35,6) kadın ve 83’ü (%64,4) erkek olup ortalama yaş Ortalama yaş 65,18 ± 16,3’dür (%95 GA 62,34-68,02) hesaplandı. SDD olan hastaların oranı %45,7 (n=59) olup %54,3’ünde (n=70) ise KPR işlemine yanıt alınamadı. VDH görülen 77 (%59,7) hastanın 56’sında (%72,7), VDH görülmeyen 52 (%40,3) hastanın ise sadece 3’ünde (%5,8) SDD sağlanabildi. Bu oranların arasında belirgin derecede istatistiksel fark tespit edildi (ki-kare; p<0,001). VDH değerlendirmesinin SDD elde edilmesini öngördürme açısından duyarlılığı 0,95 (%95GA: 0,95-0,99) özgüllüğü 0,70 (%95GA:0,58-0,80), pozitif öngördürücü değeri 0,73 (%95GA:0,62-0,82), negatif öngördürücü değeri 0,94 (%95GA:0,83-0,98), pozitif olabilirlik olasılığı (+LR) 3,16 (%95 GA: 2,20-4,55) ve negatif olabilirlik olasılığı (-LR) 0,07 (%95 GA: 0,02-0,22) olarak belirlendi. VDH görülen 77 (%59,7) hastanın 43’ünde (%55,8), VDH görülmeyen 52 (%40,3) hastanın ise sadece 1’inde (%1,9) hastaneye yatacak kadar sağkalım sağlanabilmiş olup oranlar arasındaki fark istatistiksel olarak belirgin derecede anlamlı olarak gözlendi (ki-kare; p<0,001). VDH değerlendirmesinin hastaneye yatabilecek kadar sağkalım sağlanmasını öngördürme açısından duyarlılığı1,00 (%95GA: 0,87 – 1,00) özgüllüğü 0,54 (%95GA: 0,43 – 0,64), pozitif öngördürücü değeri 0,41 (%95 GA:0,31 – 0,53), negatif öngördürücü değeri 1,00 (%95 GA:0,91-1,00), pozitif olabilirlik olasılığı (+LR) 2,16 (%95 GA: 1,74-2,67) ve negatif olabilirlik olasılığı (-LR) 0 olarak belirlendi. Sonuç: Çalışmamızda, VDH görülmeyen hastaların, başlangıç ritminden bağımsız bir şekilde, tüm resüsitayon çabalarına rağmen, neredeyse hiçbirinde SDD elde edilememiştir. SDD elde edilip hastane yatışı yapılan 3 hastanın hepsi de hastanede yaşamını yitirmiştir. Bu verilere göre KPR başlangıcında VDH görülmeyen hastaların hastane taburculuğuna olanak verecek bir sağkalım şansı olmadığı çıkarımı yapılarak resüsitasyon işleminin erken sonlandırılması düşünülebilir. Anahtar kelimeler: acil servis, kardiyak ultrasonografi, kardiyopulmoner resüsitasyon, ventrikül duvar hareketi, ABSTRACT Goal: Cardiopulmonary resuscitation (CPR) is a combination of basic and advanced interventions in order to obtain spontaneous circulation in cardiac arrests. Prolonged resuscitations are reported to have no effect on long term survival and cause neurological deficits. Recent studies suggest use of non invasive methods such as cardiac ultrasonography (US) to determine positive outcomes of CPR. In our study, our goal is to investigate the correlation between the presence of ventricular wall motion (VWM) in US prior to CPR and the return of spontaneous circulation (ROSC), survival in hospital admission and survival after 1 month. Methods: In our retrospective, single center study, adult CA patients who presented with CA or developed CA during their stay in emergency department between January 1st 2014 and July 31st 2014 were enrolled. Cardiac US was performed before CPR, which followed 2010 AHA protocols, without intervening the process. Focus Assessed Transthoracic Echo (FATE) was used as US protocol. Presence of VWM was assessed and recorded on forms along with demographical data, initial rythm, CA location, presence of ROSC and time until ROSC obtained. 1 month survival was assessed with phone interviews. Results: 129 patients with full data out of 147 patients were included in our study. 46 (35,6%) were female and 83 (64,4%) were male. Mean age was 65,18 ± 16,3 (%95 CI 62,34-68,02). 45,7% (n=59) had ROSC after CPR while 54,3% (n=70) didn’t respond resuscitation. ROSC was obtained in 56 (72,7%) of 77 patients with VWM and 3 (5,8%) of 56 patients without VWM which is statistically significant (p>0.001). Presence of VWM is 95% (%95CI: 0,95-0,99) sensitive and 70% (95% CI: 0,58-0,80) spesific for ROSC with a positive predictive value of 0,73 (95% CI:0,62-0,82), negative predictive value of 0,94 (95% CI:0,83-0,98), positive likelihood ratio (+LR) of 3,16 (95% CI: 2,20-4,55) and negative likelihood ratio (-LR) of 0,07 (95% CI: 0,02-0,22). 43 (55,8%) of 77 patients with VWM and 1 (1,9%) of 52 patients without VWM survived until hospital admission which was statistically significant (p<0,001). Presence of VWM was 100% (95% CI: 0,87 1,00) sensitive and 54% (95% CI: 0,43 – 0,64) spesific for survival until hospital admission with a positive predictive value of 0,41 (95% CI: 0,31 – 0,53), negative predictive value of 1,00 (95% CI: 0,91-1,00), positive likelihood ratio (+LR) of 2,16 (95% GA: 1,74-2,67) and negative likelihood ratio (-LR) of 0. Conclusion: In our study, no patients without VWM in US survived until hospital admission, and only 3 of them had ROSC in emergency department. This data suggests no patients with absence of VWM before CPR survives until hospital discharge and this may be an indication to end resuscitative efforts early in these patients. Keywords: Cardiopulmonary resuscitation, cardiac ultrasonography, Emergency Department, ventricular wall motion