Çok kültürlülük ve kültürlerarasıcılığın tarih eğitimine yansımaları


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ZAFER ÇINAR

Danışman: HALİL EKŞİ

Özet:

Bu araştırma, dünyada ve Türkiye’de gittikçe karmaşık bir hal alan kimlik meselelerinin tarih ve öğretimini nasıl yönlendirdiğini göstermek amacıyla gerçekleştirilmiş. Aynı zamanda kimlik meselesinin tarih öğretimi yoluyla nasıl yönlendirilebileceğini ortaya koyan alternatif bir bakış açısı sunulmaya çalışılmıştır. Ve bu bakış açısı, günümüzde bir hayli tartışma konusu olan çokkültürlülük ve kültürlerarasıcılık terimleri baz alınarak oluşturulmuştur. Öncelikle kültürel yapıların nasıl kimlik haline geldiği açıklanmaya çalışılmıştır. Ardından kimlik problemleri açısından dünyadaki genel durum ve dünyanın bu yeni düzeni içerisinde çokkültürcü anlayışın konumu gösterilmeye çalışılmıştır. Çalışmada ana hatlarıyla belirtilmiştir ki ulusların, farklı kültürlerin bir araya gelmeleri çokkültürlülüğü ifade etmez; bu bir arada bulunma halini kontrollü olarak devam ettirebilmek, yeni bir toplumsal form ortaya koyabilmek çokkültürlülüğün kendisidir. Bu kontrol mekanizmasını yürütebilen devletler ve eğitim politikaları, kavramı yaşatan ve kavramın devamlılığını sağlayan unsurlar olmuşlardır. Bu devamlılığı sağlama yollarının en etkili olanlarından biri tarih eğitimidir. Çalışmada tarih eğitiminin disiplin içi amaçları ile çokkültürcü tarih öğretiminin örtüştüğü gösterilmeye çalışılmış, tarih, sosyoloji, sosyal psikoloji ve eğitim bilimine dayalı kaynaklar kullanılmıştır. Çoğulculuk, liberalizm, asimilasyon, ulus, milliyetçilik, küreselleşme, kültür, çokkültürcülük olguları arasında kaybolmamak için bu kavramlar lenmeye çalışılmış ve kavramların taraftar ve muhaliflerinin bakış açıları sunulmuştur. Kavramlar netleştirildikten sonra Türkiye’de tarih öğretiminin Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze dek, kimlik kazandırma çabaları ile paralel olarak geçirdiği değişimler lenmiştir. Nihayetinde Avrupa Birliği yolunda günümüz tarih öğretim programlarının içeriklerinin çokkültürcülüğe ne kadar meyilli olduğu nicel bir çalışma ile ortaya konmuş, sonuç kısmında ise çokkültürcülüğün Türkiye’nin tarih öğretiminde nasıl uygulanabileceğine dair alternatif bir yaklaşım sunulmaya çalışılmıştır. ABSTRACT This study is aimed to show the impact of the identity issue which is getting complicated day by day on history and its teaching. Moreover, it offers a new alternative perspective to the identity issue which can be directed through teaching history. And this new alternative perspective is formed by taking account both multiculturalism and interculturalism. Firstly, how cultural formations become identities is explained. Then how the world treats identity problem and the place of the multiculturalism in this treatment of the world was shown. In this study it is explained that combining different nations and different cultures together does not mean multiculturalism, multiculturalism means composing a new social form and maintaining and controlling this unity. There were some nations and education systems who maintained this control mechanism and these nations and systems became the maintainer of the term. History education is the most efficient way in maintaining the ways of the term. In this study, similarities of the aims of the history education and multicultural history education were shown and sources related with history, sociology, social psychology and education were used. Terms which are pluralism, liberalism, assimilation, nation, nationalism, globalism and multiculturalism were summarized; aspects of followers and opposers of these terms were explained. After these terms explained, changes in history teaching parallel with developing a new identity from Ottoman Empire to Turkey were summarized. Eventually, context of the today`s history teaching which is getting close to European Union was analyzed to find how much it is related with multiculturalism through a quantitive study. In the conclusion part, an alternative approach which offers how multiculturalism can be used through history teaching is presented.