Sa‘düddîn et-Teftâzânî’nin teolojik dile yaklaşımı


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Feyza Ugurtay Gür

Danışman: RAHİM ACAR

Özet:

ÖZET SA‘DÜDDÎN et-TEFTÂZÂNÎ’NİN TEOLOJİK DİLE YAKLAŞIMI Teolojik dil meselesi İslam düşüncesindeki tartışmalar arasında önemli bir yere sahiptir. Felsefe ve kelâm disiplinlerinde tartışılan bu mevzu, kutsal kaynaklarda Tanrı için kullanılan hüküm cümlelerinin ve ona yüklenen sıfatların nasıl anlaşılacağını konu edinen bir alan olarak karşımıza çıkar. Dolayısıyla teolojik dil tartışmalarında ‘Tanrı hakkında nasıl konuşabiliriz?’ sorusu etrafında cevaplar aranmaktadır. Literatürde din dili olarak da geçen teolojik dil tartışmaları Tanrı’nın varlığı, birliği ya da sıfatları hakkında konuşmaya dair çeşitli yaklaşımları ihtiva etmektedir. Genel itibariyle düşünüldüğünde İslâm düşüncesindeki bu yaklaşımlar Tanrı hakkında yalnızca olumsuz nitelemeler kullanılabileceğini savunan tenzihî dil yaklaşımı, benzetme yapmaksızın onun hakkında tasavvur sahibi olmanın mümkün olmadığını savunan teşbihî dil yaklaşımı ve her iki bakış açısının da ortasında duran temsilî dil yaklaşımı olarak ele alınmaktadır. Araştırma konumuz bağlamında incelediğimiz müteahhirîn döneminin önemli simalarından olan Sa‘düddîn et-Teftâzânî, orta durum dili olarak zikredilen temsilî dil yaklaşımını savunmaktadır. Teftâzânî’nin bu yaklaşımına göre Tanrı hakkında konuşmak için insani düzlemden benzetmelerde bulunmak kaçınılmazdır. Fakat bu benzetmeleri yaparken onun zorunlu varlık olduğunun, bu sebeple hakkındaki nitelemelerin mahlûkattan farklı olması gerektiğinin altını çizmiştir. Nitekim akıl ve nasslar Tanrı’yı antropomorfik (insanbiçimci) düşünmeye oldukça müsaittir. Bu sebeple o, Tanrı için kullandığımız benzetmelerin ne ayniyle anlaşılmasını ne de farklı bir anlamda anlaşılmasını uygun bulmuştur. Ona göre aslolan, benzetme niteliği olan sıfatların Tanrı hakkında anlamlı şekilde konuşmaya ve onun hakkında belirli bir kanaate sahip olmaya olanak sağlarken onun aşkınlığına engel olmamasıdır. Onun bu yaklaşımı, temsilî dil yaklaşımı olarak zikredilmektedir. -------------------- ABSTRACT SA‘DUDDÎN al-TEFTÂZÂNÎ'S APPROACH TO THEOLOGICAL LANGUAGE The issue of theological language has an important place among the debates in Islamic thought. This issue, which is discussed in the disciplines of philosophy and theology, is an area that deals with how to understand the sentences and attributes that are used for God in sacred books. Therefore, theological language discussions seek answers around the question of ‘How can we talk about God?’. Theological language debates, which are also referred to as religious languages in the literature, include various approaches to talk about God's existence, oneness, or attributes. Generally speaking, these approaches in Islamic thought are considered as the linguistic approach that argues that only negative qualifications can be used about God, the diagnostic language approach that assumes that it is not possible to have imagination without analogy, and the representative language approach that stands in the middle of both perspectives. In the context of our research topic, Sa‘düddîn et-Teftâzânî, one of the most important figures of the period, defends the representative language approach mentioned as medium language. According to Teftâzânî, it is inevitable to make analogies from the human plane to talk about God. However, in making these analogies, he underlined that it is a compulsory being and therefore the qualifications about it should be different from the creature. In fact, human mind and sacred books are quite suitable for anthropomorphic thinking of God. For this reason, he did not find it appropriate to understand the metaphors that we use for God, nor in a different sense. According to him, what is essential is that the adjectives do not interfere with his transcendence while allowing him to talk about God in a meaningful way and have a certain opinion about it. This approach is mentioned as representative language approach.