Annesütü Kaynakli Mikrokimerizmde Kimerik Hücrelerin Testiste Belirlenmesi, Kimyasal ve Fiziksel Hasar Modellerindeki Rolü


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Temel Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2023

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Olgu Enis TOK

Danışman: Feriha Ercan

Özet:

Amaç: Mikrokimerizm, immün yanıt gerçekleştirmeden bir bireye başka bir bireyden az miktarda hücresinin geçişidir. Gebelikte annenin hücrelerinin yavrulara geçmesine ise maternal mikrokimerizm adı verilir. Anne sütüne bağlı mikrokimerizm ile ilgili olarak oldukça az yayına rastlanmaktadır. Çalışmamızda hedef organ olan testis ile ilgili mikrokimerizm çalışması bulunmamaktadır. Bu projede emzirme yoluyla yavru testis dokusuna geçen kimerik hücrelerin tanımlanması ve kimyasal ve fiziksel hasar modellerindeki rolünün aydınlatılması amaçlandı.

Gereç ve Yöntem: Farelerle gerçekleştirilecek proje temel olarak hücrelerindeki aktin filamentinde yeşil floresan protein (GFP) eksprese eden transgenik hayvanlar ile deney yapmaya dayanmaktadır. Bu bağlamda GFP+ transgenik anneden normal yavruya anne sütü aracılığıyla geçen kimerik hücreler 7, 30, 60 Günlük kontrol ve Busulfan, İskemi/Reperfüzyon gruplarında araştırıldı. GFP+ kimerik hücre gruplara ait testis doku örneklerinde akım sitometrisi ve qPCR metodu ile analiz edildi. Testis doku incelemeleri ise konfokal ve lightsheet mikroskopları aracılığya yapıldı.

Bulgular: Yapılan qPCR ve akım sitometrisi analizleri sonucunda tüm gruplara ait testis dokularına anne sütü kaynaklı kimerik hücrelerin geçişi gözlemlendi. Konfokal ve lightsheet mikroskobik incelemelerde GFP+ kimerik hücrelerin testiste hem seminifer tübül içerisnde hem de interstisyal bağ doku içerisinde görüntülendi. Bütün analizler değerlendirildiğinde özellikle 30 Günlük Kontrol ve Busulfan hasar grubunda daha fazla GFP+ kimerik hücre popülasyonu gözlemlendi.

Sonuç: Anne sütü kaynaklı kök hücrelerin yavruya geçerek testis dokusuna göç ederek yerleştiği farklı metodlar kullanılarak ispatlandı. Hipotezimizi normal şartlarda bir hücrenin geçişi bile ispatlayacakken özellikle Busulfan hasar grubunda daha fazla sayıda bulundu. Anne sütü hücrelerinin girişimsel olmayan yöntemlerle elde edilebilmesi ve hücresel farklılaşma potansiyelleri göz önüne alındığında bu hücrelerin kullanımına yönelik araştırma ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Anne sütü yoluyla yavruya geçen hücrelerin, yavrunun dokularına geçebilme yeteneği, anne sütünün beklenenden daha büyük bir biyolojik öneme sahip olabileceğini düşündürmektedir.