Temettuat defterlerine göre Beykoz kazasının sosyo-ekonomik durumu


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2006

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Şükriye Pınar Yavuztürk

Danışman: UFUK GÜLSOY

Özet:

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki temettuât defterlerine dayanılarak hazırlanan bu çalışmada 1840 ve 1844 senesi verilerine göre Beykoz Kazası’nda bulunan 27 yerleşim birimi ele alınmıştır. Bu yerleşim birimleri içinde Beykoz Kasabası, kazanın merkezini teşkil etmekte olup diğer yerleşim birimleri köylerden ibarettir. Kazada 1840 senesinde 616, 1844 senesinde 687 hane bulunmaktadır. 1844 senesi temettuât defterlerinde olmayan yerleşim birimlerini 1840 defterlerinden tamamladığımızda Beykoz Kazası’nda ortalama hane sayısının 1105 olduğu görülmektedir. Kazada bulunan gayrimüslimleri Ermeniler ve Rumlar oluşturmaktadır. Ayrıca Müslüman olduğu bilinen Kıptîler de kazada ikamet etmektedirler. Kazanın nüfusu ortalama 4428 olup Müslümanlar 3872 kişiyle çoğunluğu oluşturmaktadır. Ermeniler 356, Rumlar 192 ve Kıptîlerse 8 kişidir. Kazada hanelerden başka çiftlikler de yer almakta olup bunların sayısı 11’dir. Hamam, dükkanlar, On Çeşmeler ve bir iskelenin bulunduğu Beykoz Kasabası, kazanın sosyal hayatının en canlı olduğu yerleşim birimidir. Müslüman, Ermeni ve Rumların beraber yaşamaları da buradaki renkliliği arttırıcı unsurlardan biridir. Kazada ticaret ve zanaat ile ilgili meslekleri icra edenlerin sayısı diğerlerine nazaran fazladır. 1840 senesinde ticaret ve zanaatla ilgili mesleklerin diğer mesleklere oranı %58 iken, 1844 senesinde %68’dir. Bu meslekler arasında 1840 senesinde en çok icra edilenler kayıkçılık ve balıkçılık, 1844 senesindeyse kömürcülüktür. Kazada hemen herkesin toprağı olmakla beraber tarımdan geçimini sağlayanların sayısı ve de hane başına düşen toprak miktarı oldukça azdır. Kazada hemen hemen her ailenin birer hayvanı bulunmakla beraber hayvancılık asıl geçim kaynağı değildir. Kimi çiftliklerde hayvancılığın asıl geçim kaynağı olduğu görülmektedir. Beykoz Kazası’nda hane reislerinin çoğu gelirlerini ticarî mesleklerden elde etmektedir. Ancak kazanın genelinde gelir düzeyi düşüktür. Vergü-yi mahsusa diğer kazalara nazaran düşük iken rüsum vergisi çok az kişi tarafından verilmekteydi. SUMMARY In this work, prepared depending on the information taken from temettuât defterleri of the Ottoman archives, 27 settlements in Beykoz were discussed according to the information between 1840 and 1844. Among these settlements, Beykoz was the centre of those settlements and the rest was just villages. In this town, there were 616 households in 1840 and 687 in 1844. The average number of the households was 1105. The non-Moslems sects in the town were Armenians and Greeks. And also the Kıptis known to be Muslims were inhabited in the town. Muslims were the majority with 4428 population. Armenians were 356, Greeks were 192 and Kıptis were 8. Apart from the households, there used to be 11 farms. Beykoz town, having a Turkish bath, a shopping bazaar, On çeşmeler (Ten Fountains) and a quay, was the settlement that had the most socialized life in the district. One of the most important points that made the town socialized was that the Muslims, Armenians and Greeks used to live all together in this town. In the town, there were more people working in mercantile and in handcrafts business compared to those who worked in other sectors. In 1840, %58 of the population worked as a merchant or a craftsman but in 1844, this ratio increased to %68. Among these jobs, fishery and boat making were the most common business however in 1844 coal business became the most common. In this district almost everybody had their land but the people who used to make money from agriculture were scarce and every piece of land for households was too small. Though every household had their farm animals, animal business was not the main income of the families. Nevertheless, animal business was the main source of income for some farmers. In Beykoz, most of the families used to earn their living from mercantile. However in general, income of the people was low. While Vergü-yi mahsusa (special Tax) was lower compared to other towns, rüsum tax was paid by just few people.