YENİ MEDYANIN BELİRLEYİCİ ETKİSİYLE TOPLUMSAL KURGU VE GERÇEKLİK ARASINDA YENİDEN ŞEKİLLENEN ÇOCUKLUK PARADİGMASI


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Radyo, Televizyon ve Sinema Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MUHAMMET EMRE BURUŞUK

Danışman: Yalçın Yılmaz

Özet:

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artan yeni medya kullanımı her yaştan insanı etkilemiştir ve bu gelişmeyle birlikte sosyal bilimler alanında yapılan araştırmalar da artmıştır. “Çocukluk” araştırılması gereken bir alan olarak görülmüş ve 1960’lı yıllardan itibaren üzerinde en fazla durulan konulardan biri olmuştur. Bu dönemde çocuğa sadece disiplinler arası yaklaşımlarla bakılmış, çocuk gözüyle bakılmamış, çocukluğun özüne inilmemiş; bu sebeplerden dolayı bu bakış açıları eleştirilmiştir. Gelişen teknoloji ve devamında değişen kitle iletişim araçları, enformasyona ulaşımı kolaylaştırmıştır. Bu durumun ilk aşamasını matbaa makinesinin icadı oluşturmaktadır. Matbaa makinesinin icadı ile “çocukluk” yetişkinler tarafından okuma yazma öğrenmesi için yetiştirilmesi gerekenler olarak görülmeye başlanmıştır. Avrupa’da ortaya çıkan okullaşma süreci de çocukların yetiştirilmesiyle ilgili ilk örnekleri oluşturmaktadır. Bu süreç içerisinde çocuk, yetişkin olmak için eğitilirken; bir yandan da yetişkinlerin sırlarına maruz kalmıştır. Bunun sonucunda çocukluk sınırları daralmış ve çocuk masumiyeti ortadan kaybolmaya başlamıştır. Yeni medya teknolojilerinin gelişmesinin “çocukluk” üzerindeki olumsuz etkisi, “çocukluk” dönemlerinde yaşanan değişimlerdir. Çocuğun psikososyal, fiziksel ve bilişsel gelişimlerini etkileyen medya araçlarıyla çocuklar, çocukluklarının yitirilişiyle karşı karşıya kalmışlardır. Böylece bu çalışmanın ana konusunu da oluşturan “yeni medyanın etkisiyle yeniden şekillenen çocukluğun” sınırları ortaya konularak, çocuk ve çocukluk arasındaki kavram karmaşasına çözüm aranmış ve çocukluğun korunması için öneriler sıralanmıştır. Bu çalışmada çocukluğun sınırları çözümlenirken, yeni medyanın gerçeklik ve sanallığı arasında şekillenen çocukluğun yapısal analizi yapılmış, sosyal platformlar incelenmiş, çocuk temsil biçimiyle ilgili örnekler sunulmuştur. Böylece çocuğun sosyalleşmesinin yeni boyutlara taşındığı ve toplumsallaşmanın yeni medya üzerinden gerçekleştiği görülmüştür. Ailelerin de yeni medya araçlarına karşı çekinceleri olduğu görülmüş olduğu halde bu araçların kullanımını kısıtlamadıkları saptanmıştır. Küreselleşen medya şirketlerinin çocuğa tüketim odaklı baktığı, “çocukluğun” küresel çıkara dayalı bir manipülasyonun ve ideolojinin etkisinde olduğu görülmüştür. Çocukların imgesel olarak yetişkin gibi sergilendiği, firmaların moda belirlerken çocukları reklam yüzü olarak kullanması, cinsiyetçi çağrışımların yaratılması çocukluğun yitirilmesindeki en büyük etken olarak görülmüştür. Bu çalışma literatür taraması ve yapılan güncel araştırmalardan yararlanılarak sonuçlandırılmıştır. Çalışma sonucunda ebeveynlerin çocuk ve çocukluk kavramları arasındaki farkı tam olarak kavrayamadığı görülmüştür. Çocuk, yeni medya araçlarıyla hızlı bir şekilde sosyalleşirken, bu sosyalleşmenin sanal ortamlarda gerçekleşmekte olduğu ve bu durumların çocukluk dönemlerinin değişmesinde etkisi olduğu görülmüştür. Ebeveynlerin medya okuryazarlığı konusunda daha fazla bilinçli olması gerekmekte, bu durumun çocukluğun sınırlarının korunması için önemli bir olgu olduğu olmaktadır. Devletlerin ve sivil toplum örgütlerinin bu alanda destekleyici çalışmalarının az olması da büyük bir eksiklik olduğu düşünülmektedir. -------------------- The increasing use of new media has influenced people of all ages by the development of technology and by the effect of this development, studies in the field of social sciences have also increased. The subject of childhood has been considered as an area to be investigated and it has been one of the most emphasized issues since the 1960s. In this period, the child was looked upon only with an interdisciplinary view while criticizing for not deeply looking at the essence of childhood and while not being looked upon as a view of a child. Developing technology and the changing mass media have facilitated the access to information. The first stage of this situation is the invention of the printing press. By the invention of the printing press, the period “childhood” has begun to be seen to be taught to read and write by adults. The schooling process that emerged in Europe constitutes the first examples of raising children. In this process, the child was exposed to the secrets of the adults while being educated to become an adult. As a result, the childhood borders have narrowed and the child's innocence has begun to disappear. The negative impact of the development of new media technologies on childhood can be defined as the changes in childhood. Children continue to face with the loss of their childhood by the media tools that affect a child's psychosocial, physical and cognitive development, Thus, the boundaries of childhood, which are the main subject of this thesis and which are reshaped by the effect of new media, are put forward. In addition, while looking for solutions to the conceptual confusion between the concepts “child” and “childhood”, suggestions for protection of childhood are listed. In this thesis, the structural analysis of childhood which is shaped between reality and virtuality of the new media is made, social platforms are examined and the examples of child representation are presented. Thus, it is observed that the socialization of the child is moving to the new dimensions. Socialization is also investigated through new media. Families are also seen to have concerns about new media tools, but despite all these concerns, they do not prefer to restrict their use. It is seen that the global media companies perceive children as consumption-oriented, and that the concept of childhood is influenced by global manipulation and ideology. It is also seen that children are exhibited as adults in an imaginative way, while the fashion is introduced by the face for advertising of a child, which creates a sexist connotation. This study includes the old studies in the field and the current researches. As a result of the study, it is seen that parents could not completely understand the difference between child and childhood concepts. It is understood that the child is rapidly socialized by the new media tools and the socialization realizes in a virtual environment, which have a great effect on the change of childhood. Furthermore, in this thesis, it is understood that parents should be more aware of media literacy, and this is an important factor for the protection of childhood borders. The lack of supportive activities of states and non-governmental organizations in this area is seen as a major shortcoming.