Küresel ahlak düşüncesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2008

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Hümeyra Karagözoğlu

Danışman: İLHAN KUTLUER

Özet:

KÜRESEL AHLÂK DÜŞÜNCESİ Dünyanın farklı bölgelerinin benzer ahlâkî problemlerden muzdarip olması, evrensel bir ahlâk krizinden söz edilmesine sebep olmuştur. Buna paralel olarak, ahlâkî sorunlara yönelik evrensel nitelikli çözüm tekliflerinin daha sık dile getirildiği görülmektedir. Son yirmi yılda küreselleşme tartışmalarının revaç bulması, ortak bir ahlâk arayışının küreselleşme kavramıyla bağlantılı olarak gündeme gelmesine yol açmıştır. Evrensel ahlâk sorunlarına, ortak değerler üzerinde mutabakata varılmak sûretiyle çözüm bulunabileceği fikri, genel olarak “küresel ahlâk” kavramıyla ifade edilmektedir. Ancak “küresel ahlâk”, tanımı yapılmış bir kavram etrafında şekillenmiş tek tip bir yaklaşımı içermemektedir. Bu çalışma, Çağdaş İsviçreli Teolog Hans Küng’ün fikrî alt yapısını hazırladığı, Dünya Dinleri Parlamentosu’nun 1993 yılında kabul ettiği Küresel Ahlâk Beyannamesi ile resmî ifadesini bulan “küresel ahlâk”ı konu edinmektedir. Küresel ahlâkı temel önermeleri, iddiaları ve çözüm önerileriyle bir düşünce olarak ele alan bu tezin amacı, küresel ahlâkın özellikle dinî ve ahlâkî açıdan fikrî alt yapısını araştırmaktır. Tezde, küresel ahlâk düşüncesinin fikrî ve kurumsal gelişimi ortaya konmaya çalışılmış, konuya dair yorum ve tenkitlere de yer verilerek, küresel ahlâkın önermelerinin din ve ahlâk felsefesi bakımından bir değerlendirmesi yapılmıştır. Ahlâk felsefesinin temel problemleri bakımından yeterli cevaplar üretemediği görülen küresel ahlâkın, bazı filozofların görüş ve teorilerinden beslenmekle beraber kendi başına felsefî bir evrensel ahlâk teorisi olmadığını söylemek mümkündür. Ayrıca küresel ahlâk, ahlâkî problemlerin çözümü için dinî ilkeleri teklif etmesi bakımından dinî bir hareket olmakla birlikte, “insanlık” ilkesini dinler üstü bir konuma çıkarması sebebiyle dinlerin hakikat iddiaları bakımından sorunlu yönler taşımaktadır. THE THOUGHT OF GLOBAL ETHIC ABSTRACT As people from different parts of the world suffered from similar moral problems, this poignant situation triggered discussions whether we are headed for universal moral crisis. At the same time, in parallel to this, it is observed that there are universal attempts to find a solution for moral problems, which are frequently mentioned in many fronts. The popular debates on globalization accelerated in last twenty years which caused to the rise of a demand for a common ethic in connection with the term “globalization”. The idea that universal moral problems can be solved by consensus on mutual values was expressed generally with the term “global ethic”; however, the global ethic doesn’t contain monolithic approach. This work is about “global ethic” of which its intellectual substructure prepared by Contemporary Swiss Theologian Hans Küng, and found its first public expression in 1993 by the Parliament of World Religions’s declaration, The Declaration Toward A Global Ethic. The purpose of this work is to examine the global ethic with its proposals, claims and suggestions of solution as a thought pattern and to explore intellectual origins of global ethic, especially in terms of its religious and moral dimensions. In this thesis, the idea of global ethic’s intellectual and institutional history was examined, by introducing some evaluations and criticisms related to the topic. In addition, the proposals of global ethics are discussed in terms of philosophy of religion and moral. It can be argued that the global ethic which fails to produce adequate regarding basic problems of moral philosophy is not itself a universal philosophical moral theory although it benefits from some philosophers’ views and theories. In addition, even though the global ethic can be considered as a religious movement since it offers religious principles in order to solve moral problems; the global ethic, however, includes some problematic aspects, especially about the truth claims of religions because it places the principle of “humanity” over religions.