Flüt eğitiminde blues doğaçlama çalma becerisini geliştirmeye yönelik öğretim tasarımı = The implementation of a instructional design for improving improvısıng skills in flute education


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Ferhat Çelikoğlu

Danışman: JALE DENİZ

Özet:

Bir müzik öğretmeninin hiç bilmediği, duymadığı bir ezgiye, ritim ve armonik yürüyüşleri dikkate alarak anlık eşlik edebilmesi, çalgı icracılığı ve öğretmenlik mesleği bakımından önem taşımaktadır. Çalgı eğitiminde doğaçlama çalma becerisini geliştirecek yeni yöntem ve yaklaşımların, mevcut flüt çalma ve öğrenme geleneğinin gelişmesine olumlu yönde etki edeceği düşünülmektedir. Buradan hareketle araştırmada, Blues doğaçlama öğretim tasarımı geliştirilmiş, bu tasarımın flüt eğitimi alan öğrencilerin doğaçlama becerilerini geliştirme durumunun ortaya konması amaçlanmıştır. Bu çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden eylem araştırması modeli temel alınarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada ilk olarak uzman görüşleri alınmış, doğaçlama öğretiminde olması gereken temel öğeler belirlenmiştir. Belirlenen öğelerin eğitimde kullanılabilmesi için, program geliştirme ilkeleri dikkate alınarak, 5 ünitelik bir öğretim tasarımı hazırlığına başlanmıştır. İlk aşamada, araştırmanın amacına yönelik, Bloom taksonomisi dikkate alınarak kazanımlar yazılmıştır. İkinci aşamada, belirlenen kazanımlara göre, eğitim içerikleri hazırlanmıştır. Üçüncü aşamada, hazırlanan içeriğin nasıl öğretileceğini belirlemek için, öğretme durumları belirlenmiş ve Gagne’nin öğrenme etkinlikleri temel alınarak, öğretimin planlanması yapılmıştır. Son aşamada ise, her üniteye yönelik teorik ve uygulama olmak üzere iki aşamalı sınama durumları hazırlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu oluşturmak için, temel flüt çalma becerilerini edinmiş olma ve temel armoni bilgisine sahip olma ölçütleri belirlenmiştir. Bu ölçütler dikkate alınarak çalışma grubu, üçüncü ve dördüncü sınıfta öğrenim gören 7 flüt öğrencisinden oluşturulmuştur. Araştırma verilerini toplamak için Çelikoğlu ve Lehimler tarafından geliştirilen “Müzikal Doğaçlama Performans Değerlendirme Ölçeği”, Araştırma kapsamında geliştirilen “Doğaçlama Öz Yeterlik Algısı Ölçeği”, Kazanım Çeteleme Ölçeği, Kamera Kayıtları, Araştırmacı ve Öğrenci günlükleri kullanılmıştır. Eğitime başlamadan önce, öğrencilerin doğaçlama becerilerini ölçmek amacıyla, 36 Bar F Blues altyapı üzerine doğaçlama solo çalmaları istenmiş ve performansları kamera ile kayıt altına alınmıştır. Performans sonrasında ise, geliştirilen “Doğaçlama Öz Yeterlik Algısı Ölçeği” ile öğrencilerin öz yeterlik algıları ölçülmüştür. İlk veriler alındıktan sonra, öğrenci performansları 4 uzmana gönderilmiş ve uzmanlardan “Müzikal Doğaçlama Performans Değerlendirme Ölçeği” ni kullanarak performansları değerlendirmeleri istenmiştir. Eğitim süresince, öğrencilerden günlüklerine her ders sonunda teorik, uygulama ve ölçme-değerlendirme başlıkları kapsamında düşüncelerini yazmaları istenmiştir. Eğitici tarafından da her öğrenci ve dersle ilgili günlük değerlendirmeler yapılmıştır. Yedi hafta süren eğitim sonunda, öğrencilere yeniden 36 Bar F Blues altyapı üzerine bir doğaçlama solo çaldırılmış ve öz yeterlik algıları yeniden ölçülmüştür. Son veriler aynı 4 uzman tarafından değerlendirilmiş ve veri toplama süreci sonlandırılmıştır. Öğretim öncesi ve sonrası performans verileri, öğretim öncesi ve sonrası öz yeterlik verileri ve ünite kazanımlarının gerçekleşme durumu nicel analizlere, öğrenci ve eğitici günlükleri nitel analizlere tabii tutulmuştur. Yapılan nicel analizler sonucunda; Öğretim öncesi ve sonrasındaki doğaçlama performans ölçeği puan farklılıkları incelendiğinde, çalışma grubunun ön test son test ortalama puanları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılığın oluştuğu görülmüştür (t =-30,472, p <.05). Farklılığın hangi durumdan kaynaklandığını belirlemeye yönelik olarak yapılan Bağımlı grup t testi sonuçlarına göre doğaçlama öğretimi öncesi ve sonrası puan ortalamalarına bakıldığında, öğrencilerin son test puanları lehine anlamlı bir fark olduğu görülmüştür (X̄öntest = 34,1429, X̄sontest = 81,2500). Analiz sonuçlarına göre, doğaçlama öğretimi yapan flüt öğrencilerinin doğaçlama performans beceri seviyelerinin arttığı ortaya çıkmıştır. Öz Yeterlik Algısı Ölçeği puan farklılıkları incelendiğinde, öğrencilerin öğretim öncesi ve sonrası ortalama puanları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılığın oluştuğu görülmüştür (t = -9.602, p < .05). Farklılığın hangi durumdan kaynaklandığını belirlemeye yönelik olarak yapılan Bağımlı grup t testi sonuçlarına göre öz yeterlik ön test ve son test ortalamalarına bakıldığında, öğrencilerin son test puanları lehine anlamlı bir fark olduğu görülmüştür (X̄öntest = 2,.9728, X̄sontest = 4,7755). Analiz sonuçlarına göre, Blues doğaçlama öğretimi yapan flüt öğrencilerinin doğaçlama becerilerine yönelik öz yeterlik algılarının arttığı ortaya çıkmıştır. Ünite kazanımlarının gerçekleşme durumlarına genel olarak bakıldığında, öğrencileri hedeflenen kazanımların büyük bir bölümünü edindiği görülmektedir. Uygun ortamda ve doğru öğretim yöntemi ile sunulan bir eğitimin, öğrenci düzeylerine göre seçilmiş içerik ve bu içeriğe yönelik hazırlanan sınavların, öğrencilerin başarılarını artırılabileceği ve öğrencileri Bilişsel- Duyuşsal ve Devinişsel alanlarda yazılan kazanımlara ulaşmalarında doğru bir araç olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan nitel analizler sonucunda; Çalışmanın nitel temelli bulguları genel olarak değerlendirildiğinde, öğrencilerin eğitim programının içeriğini çok nitelikli buldukları, tüm süreçlerinden zevk aldıkları ve çok fazla yeni şey öğrendikleri, öğrendiklerinin sadece doğaçlama çalma ile ilgili olmadığı, yaşamlarının her döneminde etkili olacak çıktılar elde ettiklerini, mesleki anlamda gelişme kaydettiklerini ve özel hayatlarında daha önce söz hiç bilmedikleri bir müzik türünü öğrendikleri, hoşlandıkları ve takip etmeye başladıkları görülmektedir. Doğaçlama çalmayı zor bulmalarına rağmen, yapabildiklerini gördükçe çok sevdikleri, motive oldukları, endişe duymalarının yersiz olduğunu bu eğitim programı sayesinde anladıkları ve “özgürlük” olarak tanımladıkları bu stili hep kullanmak istedikleri görülmektedir. Eğitim programı süresince konuya aktif ilgi duymalarının nedeni; konunun ilgi çekici olmasının yanında, araştırmacının gösterdiği olumlu tavırların öğrencilerde konuyu anlama, uygulama ve motive olmalarında en önemli etkiye sahip olduğu görülmektedir. -------------------- In terms of instrument performance and teaching profession, it is important for a music teacher to be able to vamp a melody that he has never known or heard of, by considering rhythm and chord progression. It is thought that new methods and approaches that will improve the improvisation skills in instrument education will have a positive effect on the development of the existing flute playing and learning tradition. From this point of view, it was aimed to develop blues improvisation instructional design and to reveal improvisation skills of flute students who took flute education. This study is based on the action research model, one of the qualitative research methods. In the research, first of all expert opinions were taken and basic elements that should be in improvisation education were determined. In order to use the determined elements in education, a 5-unit instructional design was prepared considering the principles of curriculum development. In the first stage, achievements were written considering Bloom’s taxonomy according to the purpose of the research. In the second stage, education contents were prepared according to the determined achievements. In the third stage, in order to determine how to prepare the content, teaching circumstances were determined and instruction was planned on the basis of Gagne’s learning activities. In the last stage, theoretical and practical two-way test cases are prepared for each unit. In order to form the working group of the study, the criteria for acquiring basic flute playing skills and having basic knowledge of harmony were determined. Taking these criteria into consideration, the study group consisted of 7 flute students in the third and fourth grades. “Musical Improvisation Performance Evaluation Scale” developed by Celikoglu and Lehimler, “Improvisation Self-Efficacy Perception Scale” developed within the scope of the research, Achievements Enforcement Scale, Camera Recordings, Researcher and Student diaries were used to collect the data. Before starting the education, students were asked to perform solo improvisation on 36 Bar F Blues backing track in order to measure their improvisation skills and their performances were recorded with camera. After the performance, self-efficacy perceptions of the students were measured with the developed “Improvisation Self-Efficacy Scale”. After the initial data were obtained, the student performances were sent to 4 experts and the experts were asked to evaluate the performances using the Musical Improvisation Performance Evaluation Scale. During the education, students were asked to write their thoughts in their diaries under the headings of theoretical, practical and assessment-evaluation at the end of each course. Daily assessments were made by the trainer for each student and course. At the end of 7 weeks of education, students were made to perform a solo improvisation on 36 Bar F Blues backing track and their self-efficacy perceptions were re-measured. The final data were evaluated by the same 4 experts and the data collection process was completed. Pre-test post-test performance data, Pre-test post-test self-efficacy data, realization status of unit gains and unit assessment-evaluation results were subjected to quantitative analysis, student and trainer diaries were subjected to qualitative analysis. As a result of the quantitative analysis; When the improvised performance scale score differences were examined before and after teaching, it was seen that there was a statistically significant difference between the pretest posttest mean scores of the study group (t = -30,472, p <.05). According to the results of the dependent group t test, which was conducted in order to determine the situation where the difference arises, it was seen that there was a significant difference in favor of the post-test scores of the students before and after the improvisation teaching (X̄pre-test = 34,1429, X̄post-test = 81,2500). According to the results of the analysis, it was found that the improvisation performance skill levels of the flute students increased. When the Self-Efficacy Perception Scale score differences were examined, it was seen that there was a statistically significant difference between the mean scores of students before and after teaching (t = -9.602, p <.05). According to the results of the dependent group t test, which was conducted to determine the situation where the difference arises, a significant difference was found in favor of the post-test scores of the students’ self-efficacy pre-test and post-test (X̄pre-test = 2, .9728, X̄post-test = 4,7755). According to the results of the analysis, it has been found out that the self-efficacy perceptions of the flute students who were teaching the blues improvisation skills increased. When the realizations of the unit outcomes are considered in general, it is seen that the students acquire a large part of the targeted outcomes. It has been concluded that an education provided in an appropriate environment and with the right teaching method, selected content according to student levels and the exams prepared for this content can be increased the students’ success and can be the right tool for the students to achieve the achievements written in Cognitive-Affective and Motivational fields. As a result of the qualitative analysis; Considering the qualitative based findings of the study and evaluation results in general, it has been observed that the students have found the content of the education program quite qualified, enjoyed all their processes and learned many new things, considered what they learned more than improvising, had outputs that would be effective in every period of their lives and they achieved professional development. It is seen that they have learned, liked and started to follow a genre of music they had never known before. Although the students have found improvisation difficult, it has been concluded that they loved, were motivated, found it pointless to be worried and wanted to use this type which they defined as “freedom”. The reason for their active interest during the training program is; in addition to being encountered an interesting content, the positive attitudes of the researcher have the most important effect on understanding, applying and motivating the students.