Seyirlik yemek: moderniteden postmoderniteye yemeğin sinematografisi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: İlkay Kanık

Danışman: MEHMET ÖZTÜRK

Özet:

Bu tez, yemek filmlerinde modern ve postmodern yaklaşımlar arasındaki sosyal ve kültürel temsillerin nasıl farklılaştığını, göstergebilimsel, toplumbilimsel ve Marxist yöntemler kullanarak analiz etmektedir. Bu tezin ana hipotezi: “Yemek modernitenin büyüsü bozulmuş dünyasında sinemasal dilin toplumsal/sınıfsal eleştiri aracı iken, postmodernitede tüketim kültürünü küreselleştiren ve yeniden üreten ve bu nedenle merkeze çekerek ve yıldızlaştırarak izleyicide anlam ve gösterge değişimi-dönüşümü yaratan, kısacası ‘büyüleyen’ göstergesel bir araç haline dönüşmüştür”. Zaman bu tezde modern ve postmodern dönemler olarak değil, film üretimindeki dönemler olarak ele alındı. Modern yaklaşımla ele alınan ve incelenen filmlerin içerisinde yemeği tüketmek, sınıf, cinsiyet ve sosyal eşitsizlikleri temsil eden önemli ve kritik bir element iken diğer taraftan postmodern yaklaşımla ele alınan ve incelenen filmlerin içerisinde ise yemek hem manevi hem de sosyolojik anlamda yabancılaştıran metadır. Bu durum, yemeğin tüketiminin toplumsal ve kültürel boyutunun farklı dönemlerde farklı yaklaşımlarla nasıl algılandığını açıklar. Küreselleşen dünyada ve postmodern zamanlarda yemek, cinsiyet, etnik ve sınıfları temsil eden günlük tüketim kültürünün gözle görülür ve yaşama zenginlik katan bir parçası haline gelmiştir. Diğer taraftan postmodernitede yemek, gerçek dünyadaki sınıf cinsiyet ve etnik kimliklerin hem farklılıklarını ve koşullarını olduğu gibi yansıtmazken, aynı zamanda yemeğe atfedilen büyüleyen öğeler/temsiller filmlerin metasal anlatı şeklinde parçası olmaktadır. Abstract This thesis investigates the differences between social and cultural representations used in food films by using modern and postmodern approaches and by means of semiological, sociological and Marxist frame of analyses. The main argument of this thesis is that food, which was the social and class based critical tool of visual expressions in disenchanted modern times, becomes an enchanting tool of semiotics in postmodern times because food is centralized and risen to stardom in films through its representation of globalization and of contemporary reproduction of consumption culture. Here in, time refers to phases of cinematographic production rather than its diachronic sense. Modern approaches in films represent food as a critical element of sociological portraits which display class, gender and ethnic distinctions and social inequality through different eating styles and consumption patterns. By contrast, postmodern approaches display food as simply a commodity regardless of its spiritual and sociological meanings. This explains how food is perceived in different eras and by different approaches in terms of its consumption by its social and cultural dimensions. Food became an essential part of everyday consumption practices which has an enchanting effect in postmodern times in spite of its emphases on gender, ethnic, class and local representations are all very apparent in today’s globalizing world. On the other hand, food does not represent tangible differences and conditions of gender, class and ethnicity that actually occur in the real world that food becomes a part of meta-narrative representation in movies in an enchanting way in postmodern times.