Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2013
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Fatih Özçelik
Danışman: BÜLENT BAKAR
Özet:Batı Karadeniz bölgesinin ve tarihî Bithynia sınırlarının içerisinde yer alan Düzce'nin ilk adı Kieros’tu. Bithynia Kralı I. Prusias (M.Ö. 238-183)’ın Düzce ve çevresini ele geçirmesiyle Düzce’nin kaderi değişti. Düzce onun döneminde yeniden imar edildi. Bu Bithynia kralının adına izafeten şehir Prusias adını aldı. Düzce, Bithynialılardan sonra Türk hâkimiyetine kadar sırasıyla Roma ve Bizans dönemlerini yaşadı. Anadolu Selçuklu Sultanı Kutalmışoğlu Süleyman Şah döneminde Düzce ve çevresi Türk egemenliğiyle tanıştı. Ancak Anadolu Selçuklularının Kösedağ savaşında (1243) Moğollara yenilmeleriyle Anadolu’da Selçuklu egemenliği zayıflamaya başladı. Anadolu’daki siyasi istikrarsızlık nedeniyle birçok beylik ortaya çıktığı gibi İstanbul’a yakın Düzce gibi bazı yerler de yeniden Bizans etkisine girmeye başladı. Düzce ve çevresi Osman Gazi’nin silah arkadaşlarından Konuralp Gazi tarafından 1323’te Osmanlı topraklarına katıldı ve Düzce’nin ilk yöneticisi Konuralp Gazi oldu. Düzce, 1870 yılında Kastamonu vilâyetinin Bolu sancağına bağlı bir kaza haline getirildi. 1921 Anayasası’yla idarî yapıda birtakım değişiklikler yapılarak sancaklar idarî teşkilattan çıkartıldı. Bu değişiklikle kaza statüsünü koruyan Düzce, 1923’te vilâyet haline getirilen Bolu’nun kazası olmaya devam etti. Düzce kaza statüsünü 1999 yılında il olana kadar yaklaşık 129 yıl sürdürdü. Osmanlı Devleti hem Rumeli hem de Anadolu topraklarında ülkenin dört bir tarafına ulaşan ve düzenli olarak işleyen bir yol sistemi kurmuştu. Bu yol sistemi İstanbul merkez olmak üzere Anadolu ve Rumeli’de sağ, sol ve orta kol olmak üzere üç ana güzergâhtan oluşmaktaydı. Düzce’de bu yol sistemi içerisinde Anadolu tarafında bulunan hem orta hem de sol kol güzergâhı üzerinde bulunmaktadır. Düzce bulunduğu bu konum açısından hem Osmanlı Devleti hem de Türkiye Cumhuriyeti döneminde ekonomik, askerî ve sosyal açıdan önemli bir yere sahip oldu. Ankara ve İstanbul arasındaki ana yol üzerinde olan Düzce’nin, Karadeniz ile de bağlantısı vardır. Düzce ve çevresinin ekonomik hayatında tarım, hayvancılık, orman ve ticaret önemli bir yere sahiptir. Verimli tarım alanlarına sahip Düzce Ovası'nda başta tütün, mısır ve tahıl olmak üzere sebze ve meyve de dâhil her çeşit ürün yetiştirilmektedir. Cumhuriyet döneminde Düzce’de tarım alanında modern tekniklerin kullanılmaya başlanması, çiftçiyi destekleyen ve yönlendiren kurumların kurulması sonucunda tarım üretiminde büyük artış söz konusu oldu ve Düzce’de tarım ürünü ihracı daha da arttı. Özellikle endüstri bitkilerinden tütünün büyük miktarlarda ihracı yapılmaktaydı. Tarım, hayvancılık ve ormana dayalı faaliyetler ile coğrafî konum Düzce’nin ticari potansiyelini Cumhuriyet döneminde daha da arttırdı ve Düzce, ekonomik hayat olarak Bolu vilâyetinin en hareketli kazası haline geldi. Ayrıca bu durum Düzce’yi vilâyetin nüfus olarak da en yoğun kazası haline getirdi. Düzce, Cumhuriyet döneminde ekonomide olduğu gibi altyapı, ulaşım, haberleşme alanında önemli gelişmeler kaydetti. Özellikle Demokrat Parti döneminde bu alanlarda büyük yatırımlar gerçekleştirildi. Çatalağzı Termik Santrali’nden Düzce’ye elektrik sağlandı. Şehir içinden geçen ve şehir içinde trafiği olumsuz yönde etkileyen D-100 (E-5) Karayolu şehir dışına alındı. Düzce’de yeni yollar açıldı. Şehir içme suyu problemi çözüldü. 1946-1960 yılları arasında eğitimde de önemli gelişmeler yaşandı ve bu dönemde Düzce’ye bir lise kazandırıldı. Çeşitli alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri kuruldu ve bu örgütlerin çabalarıyla Düzce’nin birçok problemi halledildi. Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan 1946-1960 yılları arasında da artarak devam eden ekonomik ve sosyal kalkınma, daha sonraki yıllarda Düzce’nin her açıdan gelişmesini sağladı. ABSTRACT Located within the boundaries of the Western Black Sea region, Düzce’s first name was Kieros. The fate of Düzce changed, after Bithynia’s King Prusias the first’s takeover. Düzce was rebuilt during his reign. The city was named Prusias in honuor of this king. After the Bithynians, Düzce had experinced the Roman and Byzantine Periods, until the Turkish rule. Düzce and its periphery met the Turkish sovereignty, during the Anatolion Seljuk’s Sultan Kutalmışoğlu Süleyman Shah. However, Seljuk rule began to weaken, after they were defeated by the Mongols in Battle of Kösedağ (1243). Due to the political instability in Anatolia, many principalities began to rise, and besides, some places like Düzce which are in the vicinty of İstanbul began to be affected by the Byzantine influence. Düzce and its periphery became an Ottoman soil after being captured by Konuralp Gazi, who is one of the comrades in arms of Osman Gazi. And the first ruler of the Düzce was Konuralp Gazi. Düzce became a district of the province of Kastamonu’s Bolu sanjak. The Constitution of 1921 made some alterations in the administrative structure through removing the sanjaks from the organizational structure by law. Düzce preserved its status as Bolu’s district, after Bolu’s conversion to a province. Düzce remained as a district until it became a province in 1999. The Ottoman Empire installed a railway network, functioning regularly and traversing every part of the country both in Anatolia and Rumelia. This railway system radiating from Istanbul as its center branched out into three major routes; leftward, rightward and central, both in Anatolia and Rumelia. Düzce is located in the center of the central route and leftward route of this railway system in the Anatolian part. Düzce has an important place in terms of social, economic and military aspects, both during the Ottoman and Republican periods, regarding its location. Düzce is on the main road between Ankara and Istanbul, it also has a connection to the Black Sea. Prevalent sectors contributing to the economic life of the region were forestry, agriculture, cattle breeding, timber industries and trade. Especially tobacco, corn and cereal products, all kinds of vegetables and including fruits, are being cultivated in fertile agricultural areas of Düzce plain.There has been a great increase in production and export of agricultural products with the introduction of the modern techniques in the field of agriculture in Düzce, as a result of the establisment of organizations supporting and directing the farmers, during the Republican period. Tobacco, in particular was exported in great quantities. Agriculture, livestock and forest-based activities and its geographical location further enhanced the commercial potential of Duzce during the Republican period; leading to Düzce’s being one of the most densly populated district of Bolu, due to the economic boom. Düzce had remarkable achievements in infrastructure, transportation and communications as in the economy. Democrat Party made great investments in these areas. Electricity was provided by Çatalağzı Thermal Power Plant. D-100 (E-5) Road, passing through the city which adversely affecting the traffic in the city, was taken out of the town. New roads were installed. Drinking water problem of the city was solved. There was significant progress in education between 1946-1960, and Düzce had a high school during this period. Non-governmental organizations, operating in various areas were founded in Düzce, many problems were taken care of and solved through the efforts of these organizations. Economic and social developments, beginning during the early years of the Republic and continuously upsurging between 1946-1960, has enabled the development of all aspects of Düzce.