Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Avrupa Araştırmaları Enstitüsü, Avrupa Birliği Siyaseti ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2017
Tezin Dili: İngilizce
Öğrenci: AMANI ASENWAR
Danışman: EMİRHAN GÖRAL
Özet:Bu tez, AB İsrail'in yerleşiminci siyasetine karşı sözel yanıtlarının ötesine geçtmesi sebebiyle, AB'nin İsrail'e karşı olan politikasında yeni kaymanın olduğunu araştırmayı hedeflemektedir. AB - İsrail ilişkilerinin modelini analiz ederek, ikili ilişkilerin 2009 - 2016 yılları arasındaki gerilmesini inceleyerek, AB'nin 2015'te İsrailli yerleşmelerin mallarını etiketleme kararı Tel Aviv'deki sağcı politikalara şiddetli bir ret mesajı göndermek için alınan siyasi bir karar olarak değerlendirilebilir. Bu tez, AB'nın dış politikanın araçlarının teoresine dayanarak, ve onun işgal edilmiş veya tartışmalı/kavgalı bölgelerin malları ile alaklı ticari anlaşmalarını analiz ederek, yerleşmelerin mallarını ayırmanın AB'nin Orta Doğu'daki rolünü kurtarmayı hedefleyerek AB'nin çıkarlarını koruduğunu ve güvenlik önceliklerine hizmet ettiğini teyit etmektedir. Bu tez Avrupalı seçkinlerin AB'nin dış politikasındaki karar verme süreçlerindeki rolünü inceleyerek, etiketleme kararının AB'nin ve İsrail'in Orta Doğu'daki çıkarlarının çeliştiğini iddia etmekte. Bu kanaat anlamlı Avrupalı seçkinler arasında büyüyüp İsrail ile çelişen çıkarlar ile ele almanın şeklinde, şiddetli eleştiriden (söylem) dış politika araçlarını aktifleştirmeye (eylem) doğru, bir değişmeyi zorlamıştır. ABSTRACT This thesis endeavours to elaborate that there is a new shift in European foreign policy towards Israel, when the EU decided to go beyond rhetoric against Israeli settlement policy to take action. By analysing the pattern of EU-Israel relations, and studying the regression of the two sides’ relations between 2009-2016, the EU decision to label Israeli settlement products in 2015 could be evaluated as a political position aimed to send a serious refusal message to the right-wing policies in Tel Aviv. Relying on theorising on European foreign policy instruments, and analysing European trade treatments of products originated in other occupied or disputed territories, the study affirms that distinguishing settlement goods were of European interest in order to rescue its role in the Middle East, and its security priorities. By studying the role of European elites in driving the decision making process in EFP, the study claims that the labelling decision reflects the deep divergence between European and Israeli interests in the Middle East. This convention has been raised among considerable sectors of European elites in a way pushed forward to create a shift in the way they deal with interests that clash with Israel, from hard criticism (rhetoric) to activating FP tools (action).