Avangard akımlar sürecinde deneysel fotoğrafa bakış (1930-1970)


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Fotoğraf Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: AYFER AYDEMİR

Danışman: EMRE İKİZLER

Özet:

Fotoğraf, yeni bir buluş olarak önceleri salt teknik ve araçsal işlevi olan bir etkinlik gibi düşünülmüş, zamanla araçsal işlevinin yanı sıra estetik yönü, toplumu ve sanatı değiştirme, yönlendirme özelliğiyle, 20.yy başlarında bir sanat dalı olarak da kendini göstermeye başlamış ve fotoğrafın, ortaya çıkışından sonra 20.yy sanatını gelişim sürecini derinden etkilemiştir. Fotoğraf, toplumsal bellek ve imge kavramının değişimi, göz ve görmenin çözümlenmesi, öznenin ölçülebilirliği, kitle kültürünün ortaya çıkması, çoğaltma sistemlerinin gelişimi, kurumsallaşma, örneğin müze kavramının değişimi gibi oluşumlara araç olduğu gibi daha sonraları aynı sistemlere karşı oluşan Avangard sanatsal süreçlerin gelişimine kaynaklık etmesiyle, icat edildiğinden bu yana tarih içinde etkin rolünü oynamıştır. Yerleşik düzenden ve geleneksellikten kopma, sanatın din ve devlet egemenliğinden çıkması, toplumsal ve ekonomik yapının giderek demokratikleşmesiyle, sanat üretiminin bu iktidar güçlerine karşı yürüttüğü mücadeleler, değişen yaşama paralel olarak sanatı, farklı bir dinamikte işler duruma getirmiştir. Bu gelişmeler yeniliğin ve özgünlüğün bir değer olarak belirlemesine kaynak olmuştur ve yeni sanat dillerinin, yeni eleştirileri alanlarının oluşumunu, Avangard sanatı zorunlu kılmıştır. Özellikle fotoğrafın ortaya çıkışıyla taklit etme görevinden kurtulmuş olması sanatta yenilenme ve Avangard’ın doğmasına sebep olmuştur. ABSTRACT Photography, as a new invention, was initially thought to be an activity that had a technical and instrumental function only, in time it also began to manifest itself in the early 20th century as a field of art by its aesthetical aspect and its characteristics to transform and guide the society and the art along with its instrumental function and it deeply influenced the development process of 20th century art after the rise of the photography. Photography has been an instrument for the transformation of social memory and image notion, the resolution of eye and sight, the measurability of subject, the rise of mass culture, development of reproduction systems, institutionalization and the formations such as the change of Museum concept as it also played its active role in history since it was invented as it had been utilized as a source for the development of Avant-garde artistic processes that formed against the same systems afterwards. The battles that the art production carried out against governmental powers following the breaking from permanent settlement and conventionalism, the detachment of art from religious and governmental dominance and the democratisation of social and economic structure gradually put the art in a state that functioned in a different dynamic in parallel to changing society. These developments were considered as a source in defining the innovation and liberty as a value and the Avant-garde art necessitated the development of new art languages and new areas of criticism.