Türk İş Hukukunda sendika yöneticiliği ve güvenceleri


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Özel Hukuk Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2003

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: TAHİR AKÇA

Danışman: NURŞEN CANİKLİOĞLU

Özet:

Sendikal hareketin doğuşu, 18'inci yüzyılın ikinci yarısında Batı Avrupa'da yaşanan sanayi devriminin çalışma ilişkilerinde yol açtığı olumsuz koşullara dayanmaktadır. Bireysel olarak güçsüz olan işçi sınıfı, sendikalar aracılığı ile, ortak ekonomik hak ve menfaatlerini koruma ve geliştirme mücadelesine girmiştir. Osmanlı İmparatorluğunda ciddi bir sanayileşme olmadığından dolayı gerçek anlamda sendikal hareketlere rastlanmaz. Türkiye Cumhuriyeti'nde ise gerçek anlamda sendikacılık 1961 Anayasası ve 274 sayılı Sendikalar Kanunu ile başlar. Bu Kanunda sendikaların yönetim organları ve bu organlara ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır. Bu Kanunun en önemli özelliği profesyonel sendika yöneticiliğinin teşvik edilmiş olmasıdır. Bu amaçla sendika yöneticilerine, yöneticilik süresince sigortalılıklarını devam ettirme ve yöneticilik görevlerinin sona ermesi durumunda ise eski işlerine dönme hakkı tanınmıştır. Sendika yöneticilerine yönelik bu haklar, kolektif sendika özgürlüğünü korumaya ve geliştirmeye yönelik düzenlemelerdir. 1982 Anayasasının kabulünden sonra 274 sayılı Kanun kaldırılmış ve 2821 sayılı Sendikalar Kanunu kabul edilmiştir. Bu Kanunda da sendikaların yönetim organlarına ve bu organlarda görev alacak üyelere ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır. Profesyonel yöneticilere sigortalılıklarını devam ettirme ve yöneticilik görevinin sona ermesi durumunda eski işlerine dönme hakkı tanınmıştır. Eski Kanunda olduğu gibi bu hak yalnız yönetim kurulu başkan ve üyelerine tanınmıştır. Görevi sona eren her yöneticiye değil, Kanunda öngörülmüş olan şartları taşıyan yöneticilere eski işlerine dönme hakkı tanınmıştır. Amatör yöneticilere yönelik özel bir güvence bulunmamaktadır. Her iki Kanunda da, yöneticilere eski işlerine dönme hakkı tanınmış olmasına rağmen, işverenin tekrar işe almaması durumunda sadece cezai yaptırım öngörülmüştür. Hukuki yaptırıma ilişkin ise bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak öğretide baskın görüş ve uygulama, hukuki yaptırımın da olması gerektiği yönündedir. Hukuki yaptırımın içeriğinin ne olacağı konusunda görüş birliği yoktur. Yargıtay, değişik kararlar vermiş olmakla birlikte, tekrar işe alınmama durumunda eski yöneticinin ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanacağını kabul etmektedir. Yargıtayın bu uygulaması öğretide eleştirilmektedir. Kanun tasarısı taslağında ise yöneticilik süresince iş sözleşmesinin askıda kalması öngörülmektedir. The birth of unionism as a movement depends on the emergence of disadvantageous conditions in the working relation caused by the industrial revolution that took place in Western Europe in the second era of 18th century. The labour class whose members were too weak individually attempted to protect and develop their common economical rights and interests via syndicates. The real meaning of syndicalism could not be observed in the Ottoman Empire because there was not a serious industrialism. The Republic of Turkey, the syndicalism seriously started with the Constitution -1961 and the Law of Unions with code 274. With this Code, the government organs of the unions and the details of those organs were arranged. The most important feature of this Code was in its stimulation of the professional union management. For this reason, union managers, were given the right to continue their social security rights during their term of work and to return to their previous work as their in management ends. These rights that given to the union managers aim to protect and to improve the collective union freedom. After the acceptance of the Constitution-1982, the Law with Code 274 was annulled and the Law of Unions with Code 2821 was accepted. In this Code a detailed regulation concerning the governing organs of syndicates and the members who would take position in these organs was aimed. Professional union managers were given the rights to continue their social security rights during their term of work and to return to their previous work as their term in management ends. As in the previous Code this right was only given to the chair and the members of the governing board in the new Code. The right to return to previous work was not given to all managers but to the managers who carries the envisioned in the Code. There is no special protection to the amateur managers. Both in two Codes, while the managers were given to return to their previous work, the penal sanction was only envisioned if the employer refuses to reemploy his previous worker. There was not any provision on legal sanction. However, the dominant view and practice in doctrine emphasizes the inclusion of legal sanction. There is not a consensus over the content of the legal sanction. Although the Supreme Court has issued different decisions, it accepts that the previous manager gains the right to compensation of notice and seniority in the condition of refusal to be reemployed. This practice of the Supreme Court is criticized in the doctrine. In the draft of law proposal it is envisioned that the work contract is to be suspended during the term of management.