YENİDOĞAN DÖNEMİNDE İDRAR YOLU ENFEKSİYONU SIKLIĞI VE RİSK FAKTÖRLERİ


Creative Commons License

Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2024

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Hatice Hilal Özgüner Küçük

Danışman: İbrahim Gökce

Özet:

Yenidoğan Döneminde İdrar Yolu Enfeksiyonu Sıklığı ve Risk Faktörleri

Giriş: Yenidoğan idrar yolu enfeksiyonu (İYE) ile ilgili çalışmalar literatürde yetersizdir. Biz bu çalışmamızda, retrospektif olarak, yenidoğan yoğun bakım ünitesindeki (YYBÜ) İYE sıklığını, demografik özelliklerini, eşlik eden komorbid durumlarını, risk faktörlerini, laboratuvar ve görüntüleme bulgularını araştırmayı planladık. Ayrıca ikincil amaç olarak, idrar kültüründe izole edilen bakterilerin bakteriyolojik profilini ve antibiyotik duyarlılıklarını belirlemeyi amaçladık.

Materyal ve Metod: Bu çalışmada 1 Ocak 2014-12 Eylül 2023 tarihleri arasında Marmara Üniversitesi YYBÜ’ nde yatan 4117 hasta tarandı ve İYE tanısıyla izlenen ve tedavi alan 183 yenidoğan üzerinde retrospektif olarak yapıldı. Çalışmaya term ve preterm bebekler dahil edildi. İdrar kültürü steril idrar sondası ile alınan hastalar dahil edildi. Hastalara ait bilgiler hasta dosyalarından ve hastane veri tabanından elde edildi.  

Bulgular: Yenidoğan İYE sıklığı %4.44 saptandı. Hastaların %66.1’ i erkekti. Hastaların % 67.2’ si sezeryan ile doğmuştu. Hastaların %47.5’ i pretermdi ve %87.9’ unda İYE hastane kaynaklı idi. Hastaların %74.3’ ünde hiperbilirubinemi vardı. Hastaların %35.5’ inin annesinde gebelikte İYE öyküsü vardı. Tanı anında en sık saptanan semptom/bulgu (%47.2) sarılıktı. Hastaların %15.8’ inde tanı anında sepsis kliniği mevcuttu. Hastaların 1/3’ ünden azında piyüri ve yaklaşık 1/10’ unda nitrit pozitifliği vardı. Üriner ultrasonografi (USG) yapılmış olan hastaların sadece %15.8’ inde üriner anomali saptandı. En sık rastlanan anomali pelvikaliektazi idi. İdrardan izole edilen patojenlerin %76.5’ i gram (-), %20.8’ i gram (+) ve %2.7’ si mantar idi. En sık üreyen patojenler sırasıyla Klebsiella pneumoniae (%28.5), Escherichia coli (%21.9) ve Enterococcus faecalis (%17) idi. Tüm kohortta ampisilin direnci %69.3, gentamisin direnci %24.8 saptandı. Ampisilin ve/veya gentamisin duyarlılığı çalışılmış olan 168 hastada ampisilin ve gentamisinden en azından birine duyarlı olmayanların oranı %22 idi. Sefiksim direnci %74.6 idi, diğer sefalosporin grubu antibiyotiklere karşı direnç oranları da benzerdi. Nitrofurantoin direnci %28, trimetoprim-sulfametoksazol (TMP-SMX) direnç oranı %16.5 saptandı. Escherichia coli’ nin başta ampisilin, nitrofurantoin ve piperasilin-tazobaktam olmak üzere direnç oranları Klebsiella pneumoniae’ ye göre istatiksel olarak daha düşük saptandı.

Sonuç ve Tartışma: Yenidoğan döneminde geçirilmiş İYE, renal parankimal skar ve kronik böbrek hasarı açısından çok önemli risk faktörüdür. Bu nedenle uzun dönem komplikasyonları gelişmeden erken dönemde etkin tedavinin verilmesi ve riskli hastaların belirlenip yakından takibe alınması önemlidir. Yenidoğan sarılığının etyolojisinde İYE akıldan çıkarılmamalıdır. Prenatal öyküde annede gebelikte geçirilmiş İYE sorgulanmalıdır. Yenidoğan İYE’ sinde altta yatabilecek üriner patolojiler açısından üriner USG mutlaka yapılmalıdır. Her merkez belirli aralıklarla antibiyotik direnç oranlarını saptamalı ve ampirik tedavide yeni kombinasyonları bu sonuçlar ışığında belirlemelidir.

Anahtar kelimeler: Yenidoğan, İdrar Yolu Enfeksiyonu, Hiperbilirubinemi, Klebsiella Pneumoniae, Escherichia Coli, Enterococcus Faecalis