Osmanlı’dan günümüze Lübnan’ın demografik yapısı


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Armagan Cesur

Danışman: HALİL KURT

Özet:

Bu tez çalışmasında Osmanlı döneminden günümüze Lübnan’daki demografik yapının şekillenmesi ve bunda etkili olan faktörler beşeri coğrafya açısından ele alındı. Lübnan, Osmanlı döneminde olduğu gibi günümüzde de pek çok dini cemaatin bir arada iç içe yaşadığı demografik yapının çeşitlilik gösterdiği bir ülkedir. Tarihi süreçte çeşitli sebeplerle farklı ülkelerden bölgeye göç eden dini azınlıklar topografik ve klimatik şartların oluşturduğu uygun coğrafi ortam sayesinde Lübnan’ı sığınak olarak görüp buraya yerleştiler. Ülkenin farklı bölgelerinde yaşayan mezhebi topluluklar tarihi süreçte devlet yönetiminde farklı oranlarda pay sahibi oldular. Lübnan 1517-1918 arası dört asrı aşan süre boyunca Osmanlı yönetiminde kaldı. Tarihi süreçte idari yapıdaki düzenlemelere bağlı olarak Lübnan’ın sınırları da birçok defa değişti. Bölgenin 1860 sonrasında sürekli dış göç vermesi ve bunların bir kısmının Lozan Antlaşması sonrası geri dönmesi vatandaşlık tartışmalarının tırmanmasında belirleyici olmuştur. Fransızlar 1918-1943 arası dönemde bölgede manda yönetimleri kurdular. Bu dönemde Lübnan özelinde ihdas edilen Konfesyonel yönetim sistemi ile başta Marunîler olmak üzere Hristiyan unsurları yönetimde baş aktör haline getiren yasal düzenlemeler yapıldı. Lübnan’da Fransızlar eliyle yapılan anayasal düzen, bağımsızlık sonrası dönemde, Müslüman nüfus sayısı ve oranının artmasıyla temsilde adaletsizlikten doğan iç çatışmalara sebep oldu. 1989’da yapılan Taif Antlaşması’yla temsilde bir nebze eşitlik sağlandı. Ancak Lübnan’da 1932 yılından beri nüfus sayımının yapılamaması, sürekli iç krizlerin oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Ayrıca İsrail devletinin kurulmasından sonra yurtlarından sürülen Filistinli mültecilerin önemli kısmının Lübnan’a sığınması, dinler arası iç savaşların başlangıcına sebebiyet vermiş, kimlik tartışmalarını gündemde tutmuştur. IV Bu çalışmada Lübnan’ın karmaşık dini ve mezhepsel yapısını ortaya koymak açısından Müslüman ve Hıristiyanların farklı mezheplere göre dağılımına yer verildi. Ayrıca idari sisteminin tarihi süreçte değişen yapısı incelendi. Osmanlı döneminde Suriye ile aynı idari birimin çatısı altında yer alan Lübnan toprakları mümkün olduğunca ayrı birim şeklinde ele alınarak incelendi. -------------------- In this thesis study, the formation of demographic structure in Lebanon until now from Ottomans, and the factors which have had an impact on it have been discussed according to anthropogeography. As in the time of Ottomans, Lebanon whose demographic structure varies is nowadays a country in which numerous religious sects live together. Religious minorities moving from various countries due to different reasons in historical process have seen Lebanon as a sanctuary because of its unique environment resulting from topographic and climatic properties and settled down in this place. Living in different regions of the country, sectarian communities took part in the management of the country with different shares during history. Between the years of 1517 and 1918, Lebanon stayed in the control of Ottomans for over four centuries. Lebanon’s borders changed many times due to the changes in its administrative system throughout the historical process. It was always a region of emigration after 1860 and some of the immigrants came back after the treaty of Lausanne and this has been a determinative in the wake of citizenship arguments. French established a mandated government between the years of 1918 and 1943 in the region. In this period “Confessional government system” was created particularly for Lebanon, and legal reforms were made to let Christians and particularly Maronites govern the region. Constitutional order done by French in Lebanon caused the internal conflicts resulting from the representation due to increase in Muslim population and rate after independence period. A slight equality in the representation were succeeded with the treaty of Taif in 1989, yet the failure of census since 1932 has always provided a basis for internal conflicts. Moreover, after the establishment of Israel, a great many Palestinian refugees who were exiled from their own lands settled down in Lebanon, and this led the beginning of civil wars, and kept the identity arguments in agenda. In this study, Muslim and Christian sectarian divisions were provided to understand the Lebanon’s complex religious and sectarian orders and also the administrative system’s changing order throughout the history was scrutinized. Lands of Lebanon, which was in the same administrative unit with Syria during Ottomans, was studied alone as much as possible.