Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2013
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ERGİN ÖGCEM
Danışman: RAHİM ACAR
Özet:ATEİZMDEN DEİZME ANTONY FLEW Düşünce tarihi boyunca, vahiy geleneğine dayanan dinlere ve bu dinlerin ortaya çıkardığı söyleme karşı her zaman bir eleştiri, tepki ve hatta inkâr söz konusu olmuştur. Antony Flew de felsefi yaşamının büyük bir bölümünde, dinin ve dine ait söylemin karşısında olmuş, din adına kullanılan dili, kurgu ve içerik bakımından eleştirerek reddetmiştir. Her türlü ifadenin anlamlı olma şartını bir delile dayanması veya yanlışlanabilir olması koşuluna bağlayan Flew, din dilinin herhangi bir karşılığının bulunmadığını, dolayısıyla anlamdan yoksun olduğunu ileri sürmüştür. Bilimsel düşünce, iddialarını ispat noktasında birtakım zaaflar göstermeye, zayıflamaya ve ardından yönünü inkârdan ziyade, kısmen teistik inançla uyuşabilecek bir istikamete doğru çevirmeye başlayınca, Antony Flew de düşüncesini bu gelişmelere paralel bir şekilde revize etmek durumunda kalmıştır. Böylece Flew, felsefi söylemini Tanrı’nın var olabileceğine ihtimal veren bir zemin üzerine inşa etme sürecine girdi. Özellikle, Big Bang, DNA araştırmaları, İnce Ayar, Yaşamın Kaynağı gibi modern döneme ait birtakım bilimsel gelişme ve yeni felsefi tutumlarla birlikte var olan bu düzenin “üstün bir akılla” ilişkilendirilerek ele alınması fikrinin çok daha sağlıklı bir yaklaşım olacağını ifade etmeye başladı. Fakat O yine de belli bir vahiy geleneğinden beslenen teistik inanç yerine, bütünüyle doğaya ve akla dayalı bir çıkarımın ürünü olan deistik inancı kabul noktasında ısrarcı oldu. Anahtar kelimeler: “Flew”, “Tanrı”, “Yanlışlama İlkesi”, “Ateizm” ve “Deizm”. FROM ATEISM TO DEISM ANTONY FLEW ABSTRACT Throughout the history of thought, several critics, reactions as well as denials have been permanently addressed to the Abrahamic religions and their discourses. In the majority of his philosophical life, Antony Flew also disapproved religions as well as their discourse and he rejected the religious language, especially in terms of its construction and content. By basing the significance of all kinds of expression upon evidences or its falsifiability, Flew argued that the religious language does not have any allowance empirically and analytically. After scientific thought has began to have some weaknesses in demonstrating its arguments and turned its direction to compromising with theistic belief rather than rejecting it, Antony Flew had to revise his ideas in parallel with this process. Thus Flew entered into the process of constructing his philosophical discourse on the ground of the possibility that God may exist. Concurrently with some scientific developments in the modern period, such as Big Bang, DNA research, and Fine Tuning, and new philosophical attitudes, Flew declared that the idea of relating this existing order with the “superior intelligence” is much more salutary and conceivable. However he insisted that the acceptance of deistic belief, which is the result of an argument, based on the nature and reason rather than the theistic beliefs, which is nourished with a certain tradition of revelation. Key words: “Flew”, “God”, “Principle of Falsification”, “Atheism” and “Deism”.