Stand-by anlaşmaları çerçevesinde Türkiye'de uygulanan maliye politikalarındaki dönüşüm


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İktisat Fakültesi, İktisat Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2009

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MURAT AKYOL

Danışman: NADİR EROĞLU

Özet:

Murat Akyol – Tez (Türkçe) IMF Türkiye ilişkileri 1947 yılında başlamış ve günümüze kadar 19 stand-by düzenlemesi yapılmıştır. Türkiye’nin IMF ile olan yaklaşık 40 senelik macerasının öncesine ve sonrasına bakıldığında ekonominin yapısı ve işleyişiyle ilgili önemli farklılıklar ortaya çıktığı görülmektedir. Bu farklılıklar da Türkiye’de uygulanan maliye politikalarını etkilemiştir. IMF ile ilişkilerin başlamasıyla birlikte dış kaynak ve taze kredi imkanına kavuşan Türkiye istikrar politikaları olarak adlandırılan yapısal uyum programlarını uygulamaya sokmuştur. Özellikle 1980 sonrası uygulanan neo liberal ekonomi politikaları sonucunda; devletin ekonomi içindeki payı azaltılmış, özel sektör desteklenmiş, özelleştirme uygulamalarına ve finansal deregülasyonlara gidilerek ekonomi dışa açık hale getirilmiştir. Devletin ekonomideki payının küçültülmesi neticesinde Türkiye’de maliye politikası uygulamaları da ekonomik kalkınmanın ve fiyat istikrarının sağlanması, gelir dağılımında adaletin sağlanması, kaynak tahsisinin yapılması gibi genel amaçlardan uzak kalmıştır. İstikrar programları neticesinde yapılan değişikliklere rağmen vergi gelirleri istenilen düzeyde arttırılamamış, kayıt dışılığın önüne geçilememiş ve yapılan düzenlemeler ekonomik ve sosyal adaleti sağlayacak etkilerden uzak kalmıştır. Kamu harcamaları kısılmaya çalışsa da alınan borçların faiz ödemelerinin büyük rakamlara ulaşması sebebiyle beklenen tasarruf gerçekleştirilememiştir. Kamu disiplinin sağlanamaması ve gereken düzenlemelerin yapılamaması ülkeyi ağır bir borç yükünün altına sokmuştur. Kamu gelirlerinin yetersiz olması ve harcamaların azaltılamaması kronik bütçe açıklarının yaşanmasına sebep olmuştur. Bu süreç içerisinde maliye politikası uygulamaları giderek tasfiye edilmiş ve kamu borçlarının sürdürülebilirliğinde faiz dışı bütçe fazlası hedefine ulaşmada bir araç olarak kullanılmaya başlanmıştır. Küresel mali krizin tüm dünyayı etkilediği günümüz koşullarında yeni bir stand-by düzenlemesinin eşiğinde olan Türkiye’nin bundan sonra izleyeceği maliye politikalarının etkinliği yaşanan ekonomik sıkıntıların çözümünde anahtar rolü oynayacaktır. Murat Akyol – Tez (İngilizce) IMF-Turkey relations started in 1947 and 19 stand-by arrangements were made until today. When the time period before and after Turkey’s nearly 40-year adventure with IMF is examined, it is observed that significant changes occurred regarding the structure and the functioning process of economy. These differences affected the fiscal policies applied in Turkey. Having the opportunity for outsourcing and new loans with the start of relations with IMF, Turkey began to apply the structural harmonization programs, which are called stabilization policies. As a result of especially the neo-liberal economy policies applied after 1980, the share of the government was decreased in economy, private sector was supported and the economy was made outward-oriented with the help of privatization applications and financial deregulations. As a result of the decrease in government’s share in economy, fiscal policies in Turkey became incapable of accomplishing general purposes such as providing economic development and price stability, securing justice in income distribution and allocating resources. In spite of the changes made by the stabilization programs, tax levels could not be increased to the desired level, unrecorded economy could not be avoided and the new arrangements could not secure economic and social justice. Even though there was an effort to reduce public expenses, savings could not reach the expected level due to the huge interest payments of debts. The country incurred a high amount of debts as the public discipline could not be provided and the required arrangements could not be made. Insufficient public income and failure in reducing expenses caused chronic amounts of budget deficits. Within this period, fiscal policies started to be discharged and used as a tool to create non-interest budget surplus in the sustainability of public debts. The efficiency of the fiscal policies to be applied in Turkey, which is just about to make a new stand-by arrangement under today’s conditions affected by the global economic crisis, will play the key role in solving the economic difficulties.