Lütfi Akad sinemasında kadının temsili


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Nagehan Sahra Ünal

Danışman: FATİME NEŞE KAPLAN İLHAN

Özet:

Bu çalışmada Türk toplumundaki kadın algısının Lütfi Akad’ın filmlerinde nasıl karşılık bulduğu açığa çıkartılmaya çalışılmıştır. Nitekim sinema, zaman zaman toplumsal yaşantıya bir ayna tutup direk olarak yansıtmakta ve varolanı tekrar üreterek meşrulaştırmakta, kimi zaman da varolanı eleştirerek değiştirmekte önemli role sahiptir. Bu özellikleriyle sinema, kadının, tarih boyu süren, erkek egemen düzenin altında ezilen toplumdaki sorunlu ikincil konumunu da hem meşrulaştırma hem de nesilden nesile aktarma anlamında etkili bir kitle ileşim aracı olmuştur. Bu durum Türk sinemasında da kendisini göstermekte; zayıf, ezik, suskun, karanlık kadın karakterler oldukça fazla görülürken, gerçekler çarpıtılarak yansıtılmaktadır. Ancak bazı yönetmenler filmlerinde daha gerçekçi kadınlara da yer vermişlerdir. Sinemamızın usta yönetmenlerinden Lütfi Akad’ın filmlerinde de bu bağlamda dikkate değer unsurlar olduğu düşünülmektedir. Bu düşünce doğrultusunda Akad’ın filmlerindeki kadın temsilini daha iyi okuyabilmek adına, çalışmamızda öncelikle Türk toplumunda tarihsel süreç içerisinde kadının konumu incelenmiş, ardından Türk sinemasında bu süreçin nasıl karşılık bulduğu ele alınmıştır. Bir sonraki bölümde yönetmenin öz yaşam öyküsü ve Türk sinemasına kazandırdıkları üzerinde durularak, bugün ulaşılabilen 36 filminden, asıl meseleleri arasında kadın konusunun yer almadığı 22 filminde kadının nasıl temsil edildiği incelenmiştir. Son olarak; geri kalan filmlerinin bir kısmında ana konunun farklı olduğu fakat kadın konusunun da sorunsallaştırılarak işlendiği (Vurun Kahpeye, Beyaz Mendil, Ak Altın, Vesikalı Yarim, Seninle Ölmek İstiyorum, Anneler ve Kızları, Irmak, Gökçe Çiçek), bir kısmında ise kadının özne olarak konumlandırılarak sorunlara yaklaşıldığı (Üç Tekerlekli Bisiklet, Ana, Vahşi Çiçek, Gelin, Düğün, Diyet) farkedilerek, filmler iki ayrı başlık altında incelenip, analiz edilmiştir. Akad’ın tüm filmleri incelendiğinde özellikle meslek hayatının ikinci dönemi olarak adlandırdığı dönemde çektiği filmlerdeki kadın temsilleriyle Türk sinemasındaki ana akım ideoloji tarafından çizilen, geleneksel kadın temsillerinin aksi bir şekilde kadın konusunu ele aldığı ve güçlü bir özne olarak pek çok kez kadına yer verdiği filmleri Türk sinemasına kazandırdığı tespit edilmiştir. -------------------- In this article, it has been tried to lay how woman is perceived bare in Turkish society in the films of Lütfi Akad. As a matter of fact, cinema has an important role for reflecting directly the social life by mirroring and legitimating existing by recreating or changing it by criticizing. With these specifications, cinema has been an effective media for demostraying woman’s problematical secondary position in patriarchal structure, and it has been a tool of legitimating and passing down those toughts. This situation is the same as well in Turkish cinema; realities has been demonstrated by perverting while woman characters have been observed as weak, loser, silent, dark. However, some directors has given more realist woman typage in their movies. In the movies of Lütfi Akad, who is one of the master directors in Turkish cinema, it has been tought that woman’s written typage has been seen considered this way. In this article, in line with this thought, for the sake of analyzing better woman’s representation, it has been examined of woman’s status in Turkish society in historical process firstly, then it has been taken how this process is meant in Turkish cinema. In the next chapter, it has been researched that 22 films of him, which are not mentioning woman mainly, from the 36 films how women have been represented while mentioning the biography of the director. Lastly, it has been studied and analyzed that some of the films has not mentioned woman mainly; but mentioned by problematizing (Vurun Kahpeye, Beyaz Mendil, Ak Altın, Vesikalı Yarim, Seninle Ölmek İstiyorum, Anneler ve Kızları, Irmak, Gökçe Çiçek); yet, some of them has mentioned woman as a main subject (Üç Tekerlekli Bisiklet, Ana, Vahşi Çiçek, Gelin, Düğün, Diyet). All in all, in his terms, secondary term of his career, he made films contrary to traditional woman representations. In these films women have been observed as strong characters.