Kâdî ebû yaʻlâ el-ferrâ’nın hanbelî-selefî düşünceye katkıları: iman örneği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Ülfer Karabulut

Danışman: HATİCE KELPETİN ARPAGUŞ

Özet:

İlk dönem kaynaklarında Ashâbü’l-hâdîs olarak isimlendirilen Selefiyye, dinî bilginin kaynağını Kur’ân, sünnet, sahâbe ve tâbiîn neslinin uygulamalarıyla sınırlandıran, beşeri yorum ve istidlâllere karşı çıkan ve dinî metinleri te’vîl etmeden lafzî anlamlarıyla kabul eden i‘tikâdî bir ekoldür. Ashâbü’l-hadîs mensupları, nasslara teslimiyet ve bid‘at olarak değerlendirdikleri fırkaların görüşlerini reddetmeye dayalı bir yaklaşım şekli benimsemişlerdir. Bu bakış açısının sonucu olarak da sistemli bir düşünce üretememişlerdir. Bununla birlikte Kâdî Ebû Ya'lâ el-Ferrâ gibi bazı isimler Hanbelî-Selefî düşünceye sistematik bir yapı kazandırmak üzere çeşitli girişimlerde bulunmuştur. Bu çalışmada Ebû Ya'lâ’nın mensubu bulunduğu geleneğe katkıları iman konusu örneğinde incelenmiştir. Giriş ve üç bölümden oluşan tezin ilk bölümünde genel olarak İslâm düşüncesinde ve Hanbelî-Selefî düşüncede iman konusuyla ilgili tartışmalara değinilmiştir. İkinci bölümde ise Ebû Ya'lâ’nın iman anlayışı ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Ebû Ya'lâ, yaptığı iman tanımıyla Hanbelî-Selefî düşüncenin iman nazariyesini sürdürmüştür. Ancak o, Selefiyye’nin iman nazariyesinde iman-küfür ayrımında sorun yaratan iman-amel ilişkisine netlik kazandırmaya çalışmıştır. Ayrıca imanı oluşturan unsurlar arasında asıl-fer‘ ayrımına gitmiş ve bunu lügavî olarak da temellendirmiştir. Amellerin imanın kemâl unsuru olduğunu açık bir şekilde ifade eden Ebû Ya'lâ, büyük günah işleyen kimseyi ise el-fâsıku’l-millî olarak adlandırmıştır. Bu gibi kimselerin eksik de olsa imanlarının olduğunu ve mümin kabul edilmesi gerektiğini savunmuştur. Hanbelî-Selefîler’den farklı olarak imanda istisnâ yapmaya gerekçe olarak muvâfât düşüncesini sunmuştur. Ebû Ya'lâ’yı önemli kılan bir diğer husus el-usûlü’l-hamseyi kendi düşünce geleneğine uygun bir içerikle açıklamasıdır. Tezin son bölümünde ise onun el-usûlü’l-hamseyi açıklama girişiminin muhtemel sebeplerine ve onun beş esasla ilgili yorumlarına yer verilmiştir. ABSTRACT Salafiyya, formerly know as Ashâb al-hadith is an I‘tiqâdî sect that limits the religion knowledge from Qur’ân, sunnah, companions and applications of successors generation, objects human interpration and istidlâl whereas accepts religious texts with lexical meaning without ta’wîl. The members of Ashab al-hadith framed an approach which is based on only following the nass and rejecting all opponent groups which were claimed as bid‘ah by them. As a result of this approach they were not able to create a systematic opinion. Nevertheless some members like Qâdî Abû Ya'lâ al-Farrâ tried to bring in a systematic structure to Hanbalî-Salafî approach. In this article the contribution of Abû Ya’lâ to the tradition he belongs to is being reviewed with the subject of faith (iman). The thesis is held of three sections with an introduction. In the first section the debates about faith in Hanbalî-Salafî approach and overall Islamic approach is discussed. In the second part it is aimed to reveal the approach of Abû Ya’lâ. Abû Ya’lâ has pursued the Hanbalî-Salafî approach iman theory with his definition of faith. However he tried to clarify the faith-act(amel) relation which creates problems in faith-infidelity discrimination in Salafiyya’s faith theory. Besides he went through essential-subsidiary discrimination among the components of faith based on lughawi. Abû Ya’lâ names the one who commits a great sin as el-fâsıqu’l-millî while expressing clearly that acts as perfect (kemâl) component of faith. He states that those people should be accepted as mümins as they have a little bit of faith. Apart from Hanbalî-Salafîs, he presents the muvafat opinion as a justification for exception (istisnâ) in faith. Another aspect which is substantial about Abû Ya’lâ is his explanation of al-usûl al-khamsah with a context in his approach. In the last part of this thesis the reasons behind his attempt to explain al-usûl al-khamsah is covered with his comments on five main principals.