İmamü’l-Haremeyn El-Cüveyni’de bilgi teorisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Zeliha Uluyurt

Danışman: HÜLYA ALPER

Özet:

İMÂMÜ’L-HAREMEYN EL-CÜVEYNÎ’DE BİLGİ TEORİSİ Cüveynî hicrî V. asırda yaşamış, Eş‘arî kelâm ekolüne mensup bir âlimdir. Aynı zamanda, mütekaddim dönem Eş‘arî kelâmının son âlimi ve müteahhir dönemin kendisiyle başlatıldığı Gazzâlî’nin hocasıdır. Kendisine kadar ulaşan ilmî geleneği hazmetmiş, yeniden yorumlamış ve mezhebinin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Böylece, mütekaddim dönemle müteahhir dönem arasında bir köprü vazifesi görmüştür. Düşünceleri klasik mantığın tanım anlayışına yakınlık gösteren Cüveynî, bilginin hakiki mânada tanımının yapılmayacağını savunmuştur. Ona göre bilgi ancak bölümleme yoluyla tarif edilebilir. Yani ne olduğu değil, ne olmadığı ortaya konabilir. Yaptığı bölümlemenin ardından bilgi ‘kesin, vakıaya mutabık ve sürekli’ bir inanç olarak ortaya çıkmaktadır. Bilgi temelde kadîm ve hâdis olmak üzere ikiye ayrılır. Kadîm bilgi Allah’a ait ezelî bir sıfatken hâdis bilgi insanın bir arazıdır. Hâdis bilgiyse zorunlu ve kesbî olmak üzere iki kısımdır. Bunlardan ilkinin elde edilmesinde insanın dahli bulunmamakta; ikincisiyse insanın çabasıyla elde edilmektedir. Bilgi özü itibariyle kesin ve zorunludur. Dolayısıyla kesbî ve zorunlu bilgi birbirinin mukabili değildir. Bilginin hasıl olması öncelikle Allah’ın dilemesine ve yaratmasına bağlıdır. Bilgi kaynakları her ne kadar zorunlu bilgiye ulaştırsalar da elde edilen bilginin zorunluluğu kaynakların kendi zatlarından kaynaklanmaz. Bunlar Allah’ın sürüp gitmesine izin verdiği âdet böyle devam ettiği için zorunludur. Adetullah’ın değişmesi durumunda bu bilgi kaynakları bilgi vermeyebilir. Dinin temeli olan Allah’ın varlığı, kelâmı ve bu kelâmının doğruluğu ancak akılla bilinebilir. Böylece aklı dinin temeline yerleştirmiştir. Allah’ın bilgisine ulaştıran nazar ise dinen vaciptir. Aynı şekilde, eşyanın iyiliği ve kötülüğü de ancak dinen bilinebilir. Böylece o ahlakın dini temelli olduğunu kabul etmiştir. ABSTRACT THEORY OF KNOWLEDGE ACCORDING TO IMAM AL-HARAMAYN AL-JUWAINI Juwaini is a scholar lived in V. century and member of Ash‘ariyya. Also he is precedent Ash‘ari madhab’s last scholar and Gazzali’s master. He accepts the knowledge reach him, reinterprets it and contibutes to advance of Ash‘arısm. He plays a role as a crossover between precedent and mutaakhkhrin period of Ash‘arism. His thouhgt is close to classical logic about definitions, so he asserts that kowledge cannot be defined exactly, but can be decsribed through classification. Knowledge is a ‘certain, realistic and permanent’ belief, according to his knowledge’s classification. Knowledge consists of two parts generally. One of these is God’s knowledge called as khadim, and the other is human’s knowledge called hadis. Hadis is divided into two part. The first is necessary konowlegde. This occurs without humans power. The other is inferential knowledge. This is related to human power. Knowledge is accurate in terms of its essential qualities. In this sence, the necessary and the inferential knowledge are not opposites. Knowledge’s occurrance is firstly dependent on God’s will. Although knowledge’s sources deliver to accurate knowledge, its accuracy is not derived from their essance, but only based on sunnetullah. If Allah changes his sunnah, information sources maynot deliver to knowledge. Religion’s foundation is depend on God’s existense, his speech and his speech’s truthfulness. All is known via intellect. So, he put the intellect in basic of religion. However, that things are good or bad is known through religion. Thus, he accepts that basics of ethic is based on religion.