Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Radyo, Televizyon Ve Sinema Anabilim Dalı, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2023
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ERDEM YEDEKCİ
Danışman: Filiz Aydoğan Boschele
Özet:
Tarih boyunca insan, varoluş koşullarının anlam ve bilgisini hikâyeler aracılığıyla oluşturmuş; hikâye anlatıcılığı da bu birikimin nesiller boyu aktarımını sağlayarak kültürün inşasını mümkün kılmıştır. Bu nedenle yaşam koşullarında meydana gelen her türlü değişimin izlerini hikâyelerde bulmak mümkündür. Modern öncesi dönemlerde hikâyeler, insanlar arası eşitlik koşullarını, kolektif eylemliliği teşvik edici bir karaktere sahipken; modern dönemde hikâye anlatıcılığının toplumsal yaşamda giderek değer kaybetmesiyle hikâyeler, kolektif olanı yıkıma uğratma ve insanı bir başka insana bağımlı kılma misyonuyla yüklenmiştir. Keza modern dönemde kültürel atmosferinin belirleyici unsuru olan hikâyeler, hegemonik mücadele adına egemen sınıfın elindeki en etkili araç durumundadır. Ona bu gücünü veren şey ise “sıradan” insanın bu dönemde hikâyelerin üretim ve dağıtım süreçlerinde hiçbir söz hakkının bulunmayışıdır.Ancak günümüzde yeni medya teknolojileri, karşı-hegemonyanın tesis edilmesi noktasında “sıradan” insanın elini de oldukça güçlendirmiş görünmektedir. Bugün, bu teknolojileri kullanan çok sayıda insan, birer dijital hikâye anlatıcısına dönüşürken bu durum, insanın özgürleşim sorununa alternatif çözümler üretme noktasında yeni fırsatları da beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda dijital hikâye anlatıcılığının günümüzde üstlenmiş olduğu toplumsal rolün anlaşılabilmesi, iletişim çalışmaları açısından da önem arz etmektedir. Bu doğrultuda “Geleneksel hikâye anlatıcılığının geçmişte üstlenmiş olduğu toplumsal rolün, bugün dijital hikâye anlatıcılığı tarafından yerine getirilmesi mümkün müdür?” sorusu üzerinden dijital hikâye anlatıcılığının, karşı-hegemonya oluşturma potansiyelinin sorgulandığı bu çalışmada, hikâye anlatıcılığının tarihsel süreçte geçirdiği dönüşümler, neden ve sonuçlarıyla birlikte ele alınmış; ardından ise hikâye anlatıcılığının güncel formu olan dijital hikâye anlatıcılığı konusu açımlanarak bu formun, karşı-hegemonya oluşturma potansiyeli ile bu potansiyelin yol açtığı birtakım sonuçlar, YouTube Türkiye üzerinden gerçekleştirilen bir araştırma ile ortaya konulmuştur. Araştırmanın örneklem grubunun belirlenmesinde, geleneksel hikâye anlatıcılığının öne çıkan özelliklerinin yanı sıra dijital hikâye anlatıcılığının temel bileşenleri göz önüne alınmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz yöntemi ile içerik analizi yönteminin bir arada kullanıldığı bu araştırma neticesinde YouTube’un, dijital hikâyeleri, el koyduğu ücretsiz emek üzerinden birer tekno-metaya dönüştürdüğü sonucuna ulaşılmıştır.