Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Sadiye Bakır
Danışman: BİLAL BAŞ
Özet:Bu Yüksek Lisans tezi, bir Hıristiyan mühtedisi olan Abdulahad Davud’un hayatını, yaşadığı dönemin şartlarının daha iyi anlaşılması için doğduğu coğrafya olan İran'a yönelik misyonerlik faaliyetlerini ve eserlerinden faydalanarak Hıristiyanlığa yönelik eleştirileri hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada Abdulahad Davud’un görüşlerini tahrif ve tebşirat başlıkları altında ele aldık. Çalışmamızda Davud’un görüşleri objektif bir şekilde ele alınmış, konu ile ilgili vardığı kanaatler tasdik ya da tekzib edici bir dil kullanılmadan aktarılmıştır. Tezimizin birinci bölümünde Abdulahad Davud’un İran’ın Urumiye kentinde başlayan hayatı, Hıristiyanlıktan ihtida etmesi ve eserlerine yer verilmiştir. İkinci bölümde yaşadığı dönem şartlarının daha iyi anlaşılması için İran’a yönelik misyonerlik faaliyetleri ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise İslam reddiye geleneği, Abdulahad Davud’un reddiye geleneğindeki yeri tahrif ve tebşirata yönelik görüşleri üzerinde durulmuştur. -------------------- The purpose of this study is to inform about Abdulahad Davud’s life who converted from christianity to Islam, his missionary activities against Iran which is his homeland for better understanding of the period he lived in and his criticism about christianity by handling his studies and works. In this study, Abdulahad Davud’s ideas were examined under two headings; falsification and harbinger. In our study, Davud’s opinions were handled objectively and his conclusions were told without any attestation or refutation. In the first part of the thesis, Abdulahad Davud’ life started in Urumiye in Iran., his conversion from christianity to Islam and his works were mentioned. In the second par, his missionary activities against Iran were studied to understand better to period which he lived in. In the third part, refusal tradition, and his opinions about falsification and harbinger were examined.