Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, Müzik Anasanat Dalı, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Necati Pala
Danışman: Gülay Karşıcı
Özet:Batı klasik müzik eğitimli/öğrenimli kişiler özellikle Romantik Dönem ve Klasik Dönem eserleriyle birlikte on iki eşit yarım sesten oluşan tamperaman dizisine, majör/minör akorlara; bu dönemlerin eserlerinin akort sistemine, entonasyonuna, armonik yapısına alışarak bu özellikleri farklı ses sitemlerine göre işitsel olarak daha uygulanabilir bulma eğilimi gösterebilmektedir. Bu kişiler içinde yer alan kimi bestecilerin komalardan (mikrotonlardan) oluşan teksesli eserleri eşit tamperaman ses sistemine uygun olarak çoksesli düzenlediği; kimi müzisyenlerin de benzer armoni kurallarıyla seslendirdiği görülmektedir. Bu durumun Batı klasik müzik eğitimli kişilere seslendirme açısından kolaylık sağladığını ama komalı eserlerin geleneksel tınılarının kaybolmasına yol açtığını düşünmekteyiz. Bu tez çalışmamızda uşşak makamında bir Türk klasik müziği ve bir de Türk halk müziği eseri ilk olarak eşit tamperaman ses sistemine/Batı klasik müzik armonisine uygun olarak çoksesli düzenlenip Batı müziği tavrıyla seslendirilerek kaydedildi. İkinci olarak da aynı iki eser bu kez kendi makamına uygun olarak, yani uşşak komalarını hem ezgide hem de alt partilerde kullanarak çoksesli düzenlenip Türk müziği tavrıyla seslendirilerek kaydedildi. Çoksesli düzenlemede armonik derecelendirme aynı bırakılıp eşlikte yalnızca cent değerlerinde değişiklik uygulandı. Çalışmamızın verileri Nitel Araştırma Yöntem ve Teknikleri içinde yer alan yüz yüze, yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılarak Mayıs 2018 ile Ocak 2019 arasında altmış katılımcıyla tek tek yapılarak toplandı. Batı klasik müzik öğrenimi gören yirmi öğrenciye, Türk müziği öğrenimi gören yirmi öğrenciye ve yirmi uzmana ilk olarak kültürel geçmişleri ve eğitimleri ile ilgili sorular soruldu, daha sonra yukarıda söz edilen toplam dört Türk müziği eserinin çoksesli düzenlemeleri kulaklıkla dinletilerek bu düzenlemelerle ilgili sorular soruldu. Toplanan veriler değerlendirildiğinde birlikte tınlayan farklı en az iki sesin/frekansın uyumlu/doğru bulunup beğenilmesi ya da uyumsuz/rahatsız edici bulunup beğenilmemesinin nedeninin eğitimin kazandırdığı koşullandırılma olmadığı ve kültürel etmenlerin de net olarak bu yanıtlarda etkili olduğu saptanamamıştır. Müzikteki matematiksel oranların ve bu oranların beyinde yarattığı etkinin kişiye göre değiştiği ve tek doğru diye birşeyin olmadığı anlaşılmıştır. -------------------- People educated in the Western classical music school, especially from the Romantic and Classical Period are accustomed to the work of twelve equal half voices tamperaman series, major / minor chords; as well as to the tuning system, intonation and harmonic structure of their works. Some of the composers composed their monophonic works from comas (microtons) in accordance with the equal tamperaman sound system; some musicians perform similar harmony rules. We think that this situation facilitates the vocalization for the people educated in Western classical music but it causes the loss of the traditional tones of the coma works. In this thesis, Turkish classical music and Turkish folk music works were first recorded in the uşşak scale (makam) as polyphonic in accordance with the equal tamperaman sound system / Western classical music harmony, and performed with the attitude of Western music. Secondly, the same two works were recorded this time in accordance with their own position, that is to say, using uşşak comas both in melody and in sub-parties, and they were recorded in polyphony and performed with the attitude of Turkish music. In the polyphonic arrangement, the harmonic rating was left the same and only the cent values were applied to the accompaniment. The data of our study was collected individually by face-to-face, structured interview method included in Qualitative Research Methods and Techniques with sixty participants between May 2018 and January 2019. Twenty students studying Western classical music, twenty students and twenty experts studying Turkish music were first asked questions about their cultural background and education, and then they were asked to listen to the polyphonic arrangements of the above-mentioned four Turkish music works witjh earphones. With the collected data evaluated, it was not proved whether at least two different sounds / frequencies resonated together or whether they were found to be correct or not, or whether they were found to be incompatible / disturbing or not, education provided and cultural factors were clearly not effective in those responses. It was understood that the mathematical proportions in music and the effect of these ratios on the brain changed according to the person and there was no such thing as the only truth.