Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: BÜŞRA UYANIK
Danışman: Ayşin Satan
Özet:Bu araştırmanın amacı, ortaöğretim öğrencilerinin iyi oluş düzeyleri ile yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek ve öğrencilerin iyi oluş düzeylerinin çeşitli demografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını sınamaktır. Bu amaçla katılımcıların iyi oluş düzeyleri; çeşitli bağımsız değişkenler (cinsiyet, yaş, sınıf düzeyi, lise türü, kardeş sayısı, algılanan akademik başarı düzeyi, algılanan sosyo ekonomik düzey, anne baba yaşam durumları, anne baba ilişki durumu ve anne- baba eğitim düzeyi) açısından incelenmiştir. İlişkisel tarama modeli niteliğindeki bu araştırmanın çalışma grubunu, Yalova ilinde bulunan basit seçkisiz örnekleme yöntemiyle belirlenen devlet ortaöğretim kurumları oluşturmaktadır. Örneklemi her sınıf düzeyinden 229 kadın ve 276 erkek olmak üzere toplam 505 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri araştırmacı tarafından geliştirilen ‘Kişisel Bilgi Formu’, ‘Ergenler İçin Beş Boyutlu İyi Oluş (EPOCH) Ölçeği’ ve ‘UCLA Yalnızlık Ölçeği’ kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde Mann Whitney-U, Kruskall-Wallis ve Spearman Brown Sıra Farkları Korelasyon Katsayısı incelenmiştir. Mann Whitney-U testi sonucunda, farkın kaynağını belirlemek amacıyla Mann Whitney-U (Bonferroni düzeltmeli) testi kullanılmıştır. Elde edilen istatistik sonuçlarının manidarlığı 0.05 düzeyinde test edilmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar, ortaöğretim öğrencilerinin iyi oluş düzeyleri ile yalnızlık düzeyleri arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişkinin olduğunu göstermektedir. İyi oluş ölçeği alt boyut puanlarından ilişkililik, mutluluk, kararlılık ve iyimserlik alt boyutlarıyla yalnızlık arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu görülürken, bağlılık alt boyutuyla yalnızlık arasında anlamlı bir fark saptanamamıştır. İyi oluşun, katılımcıların bazı demografik özelliklerine (algılanan akademik başarı düzeyi, algılanan sosyo ekonomik düzey ve anne baba ilişki durumu) göre farklılaştığı saptanırken, buna karşın bazı demografik özelliklerine (cinsiyet, yaş, sınıf düzeyi, lise türü, kardeş sayısı, anne baba yaşam durumu ve anne- baba eğitim düzeyine) göre ise farklılaşmadığı saptanmıştır. Elde edilen araştırma bulguları çerçevesinde sonuçlar tartışılmış ve bulgular doğrultusunda çeşitli önerilerde bulunulmuştur. -------------------- The aim of this study is to examine the relationship between well-being and loneliness levels of secondary school students and to determine whether their well-being levels differ according to various demographic characteristics or not. For this purpose, well-being of the participants; various independent variables (gender, age, grade level, type of high school, number of siblings, perceived academic achievement level, perceived socio-economic level, parental life situations, parental relationship status and parental education level) are analysed. The study group of this research, which is a correlational survey model, includes state secondary education institutions in Yalova determined by simple random sampling method. The sample consisted of a total of 505 students, 229 female and 276 male, from each grade level. The data of the study was collected by using the Personal Information Form developed by the researcher, the Five Dimensional Well-Being (EPOCH) Scale for Adolescents and the UCLA Loneliness Scale. Mann Whitney-U, Kruskall-Wallis and Spearman Brown Rank Differences Correlation Coefficient were scrutinized in the data analysis. The outcome of Mann Whitney-U test led to test was used to determine the source of the difference (Bonferroni corrected). The significance of the statistical results was tested at 0.05 level. The results of the study reveal that there is a negative relationship between well-being and loneliness levels of secondary school students. Whilst there was a negative correlation between loneliness and correlation, happiness, stability and optimism sub-dimensions from the well-being scale subscale scores, there was no significant difference was found between loyalty sub-dimension and loyalty. Some demographic characteristics (perceived academic achievement level, perceived socio-economic level and parental relationship status) of the participants derived the differentiation in the sense of well-being yet some demographic characteristics (gender, age, grade level, type of high school, number of siblings, parental life status and parental education level) did not conclude difference significantly. The results of the research were discussed and various suggestions produced.