Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2018
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: FATMA NUR ŞENER
Danışman: Abdulhamit Birışık
Özet:
Kur’ân-ı Kerîm’in anlaşılmasında hadislerin
ayrıcalıklı bir yeri bulunmaktadır. İlk telif edilen tefsirlerden günümüze pek
çok müfessir Kur’ân’ı tefsir ederken rivâyetlerden istifade etmiştir. İbn Akîle
kendi dönemine kadar telif edilen rivâyet ağırlıklı tefsirlerden farklı olarak,
el-Cevheru'l-manzûm adını verdiği eserini yalnızca merfû ve hükmen merfû
rivâyetlerle sınırlandırmayı amaçlamıştır. Tefsirinin mukaddimesinde bu özgün
iddiayı dile getiren İbn Akîle, eserinde hiçbir şekilde yoruma yer
vermeyeceğini bildirmiştir. Bu çalışmada İbn Akîle’nin mezkûr hedefini ne kadar
gerçekleştirebildiğinin ortaya çıkarılması ve bu yöntemle yapılan açıklamaların
pratikte nasıl bir sonuca vardığının tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Ancak
el-Cevheru'l-manzûm’un yaklaşık bin altı yüz varaktan müteşekkil beş
ciltlik yazma bir tefsir olması dolayısıyla, eserin bir yüksek lisans tezine
konu olabilmesi için sınırlandırılması gerekmektedir. Rivâyet yönteminin, fıkhî
hükümleri ihtiva eden âyetlerde daha belirgin bir şekilde tespit edileceği
düşünülmektedir. Öte yandan İbn Akîle’nin Hanefî mezhebine mensup olması ve
Hanefî mezhebinin hüküm istinbâtında re’ye önem veren bir mezhep olduğu göz
önünde bulundurulduğunda, örneklem olarak seçilen ayetlerin ahkâma dair olması
anlam kazanmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’de ahkâma dair çok sayıda ayetin bulunması
nedeniyle, konu ukûbat âyetleri bağlamında ele alınmıştır. İki bölümden oluşan
tezin ilk bölümünde öncelikle İbn Akîle’nin hayatı ve ilmî kişiliğine kısaca
değinilmekte ardından el-Cevheru’l-manzûm muhteva, yöntem ve içerdiği
temel tefsir meseleleri açısından incelenmektedir. İkinci bölümde ise İbn
Akîle’nin kitaplardan hadis tahrîc etme suretiyle telif ettiği tefsiri, ukûbâta
dair âyetler üzerinde tümevarım ve metin analizi yöntemleri uygulanarak
incelenmektedir. Konunun disiplinlerarası bir alana tekâbül etmesi nedeniyle
İslam ceza hukuku açısından İbn Akîle’nin naklettiği hadislerin bilgi değeri
tespit edilmeye çalışılmaktadır. Ukûbât âyetleri bağlamında yapılan araştırma
sonucunda İbn Akîle’nin merfû hadislerle birlikte çok sayıda mevkûf ve maktû rivâyetleri
de tefisine kattığı, özellikle kırâat farklılıkları ile ilgili açıklamalarında
lugavî tahlillere girdiği tespit edilmiştir. Öte yandan İbn
Akîle’nin birbiriyle telif edilmeyecek derecede farklılık arz eden rivâyetleri
aynı ayetin açıklamasında, yorum yapmadan sıralamasının âyetin içerdiği hükümlerin
anlaşılmasını zorlaştırdığı tespit edilmiştir.