Örgütlerin değişim sürecinde halkla ilişkilerin etkinliği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2008

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: PINAR FINDIK

Danışman: Ebru Özgen

Özet:

Bireysel olarak başaramadıklarımızı gerçekleştirmek üzere üyesi olduğumuz örgütler, içinde bulundukları toplumsal çevrenin ürünleridir ve dolayısıyla çevreyle sürekli ilişkide bulunan açık sistemlerdir. Dünyamızdaki genel duruma baktığımızda; bilimsel ve teknolojik ilerlemenin hız kazanmasıyla dünyamız sürekli, çok boyutlu ve dinamik değişim ve gelişimlere sahne olmaktadır. Bilimsel, teknolojik ve sosyal gelişmelerin yanında rekabet koşullarının sertleşmesi, küreselleşme, ekonomik krizler gibi etkenler değişimin hızını artırmaktadır. Çevrelerinde yer alan hızlı ve devamlı hareketlilik, değişimi, çevresine açık birer sistem olan örgütlerin kaçınılmaz bir sorunu haline getirmiştir. Örgütler; varlıklarını devam ettirebilmek, gelişebilmek ve diğer örgütlerle rekabet yeteneklerini artırabilmek için, çevrelerindeki değişiklikleri yakından izlemek ve içinde bulundukları doğal, toplumsal, ekonomik, tüzel ve teknolojik çevreye uymak ve kendi bünyelerinde de gerekli değişiklikleri zamanında gerçekleştirmek zorundadırlar. Örgüt içi hedef kitle olan örgüt çalışanları, örgütün hedeflerine en verimli biçimde ulaştırılmasında asıl faktörü oluşturacağından, kurumu uyumlaştırma amacındaki değişim sürecinde, çalışanların değişime hazır ve istekli olması örgütsel değişmenin lokomotifini oluşturur. Örgüt çalışanlarının değişime iknası, direnç göstermeden yeni uygulama ve iş süreçlerini, örgüt kültürünü kabulü ancak örgüt içi iletişimin etkinliğinin sağlanmasıyla mümkün olabilecektir. Bu noktada örgüt içi iletişim devreye girmekte ve halkla ilişkilere büyük sorumluluklar düşmektedir. Değişim yönetimi, insan ve kültür boyutuna yönelik olarak, halkla ilişkiler disiplinini ilgilendiren örgütsel iletişim ve doku boyutunu göz ardı ettiği takdirde işlemeyecek bir sürece girer. ABSTRACT The organizations, which we subscribe to maintain things we can’t achieve individually, are by-products of the social environment. Hence, they are open systems interacting with this environment. Assessing the global outlook one witnesses that the world has been going through on-going, multi-dimensional and dynamic changes and developments as an outcome of acceleration in science and technology. The pace of acceleration is alleviated by factors such as fierce competition, globalization and economic crisis along with scientific, technological and social developments. Swift and persistent evolutions has made change indispensable problem of open organizations. Organizations are obliged to follow up the changes closely; adapt to natural, social, economic and technological environment in which they operate as well as initiating their inner mandatory structural changes promptly in order to continue their existence, develop and increase their edge in competing with rival organizations. Members of the organization constitute the real targets in achieving the organization’s objectives in the most efficient way possible. So, their acceptance of and eagerness to change is the key to organizational evolution in adaptation phase. Conviction of the members to change, acceptance of the organizational culture together with new applications and business processes can be possible through establishment of an effective internal communication. Internal communication becomes crucial at this point and public relations bears significant responsibility. Change management becomes a non-functional process unless it succeeds to take into account organizational communication and fabric related to the public relations.