Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: HABİBE YAKAR
Danışman: Ercüment Özkaraca
Özet:Belirsiz alacak davasının literatürümüze girmesi ile beraber bu dava türünün uygulanmasına ilişkin en çok tartışma işçilik alacakları talepli davalar bakımından yaşanmıştır. Uygulamada oldukça sorun yaratan bu konuda birbirinden farklı ve konsensustan uzak görüşlerin varlığı, söz konusu işçilik alacaklarının her birinin belirsiz alacak davasına konu edilmesi bakımından tarafımızca değerlendirilmesi gerekliliğini doğurmuştur. Bu nedenle yapmış olduğumuz araştırmamızda niteliksel bir metodoloji izlenmiş, çeşitli doktrin görüşleri, makaleler, akademik çalışmalar ile konuya ilişkin yargı kararları ele alınmış ve nihayet tez haline getirilmiştir. Konuya ilişkin elde ettiğimiz bilgiler ışığında, işçilik alacakları bakımından belirsiz alacak davasının kural olarak uygulanabilir olduğu kanaatine varılmıştır. Buna ilaveten somut olayın özelliği dikkate alındığında alacağın belirli olduğu tespit edilebiliyor ise bu kuralın uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır. İşçilik alacaklarının belirsiz alacak davasına konu olabilmesine imkan verilmesi ile İş hukukunun özünde gerçekleştirilmek istenen amaçlar sağlanacağı tespit edilmiştir. Böylelikle belirsiz alacak davasının, işçilerin uygulamada yaşadıkları zorlukların bertaraf edilmesinde ve hak arama özgürlüklerinin güvence altına alınmasındaki rolü ortaya çıkmıştır. -------------------- With the introduction of an uncertain receivable case into our literature, the most controversy regarding the application of this type of case has been experienced in terms of demanding claims for labor receivables. The existence of different and unconsolidated views on this issue, which creates quite a problem in practice, necessitated us to evaluate each of these labor receivables in terms of being subject to uncertain receivables. For this reason, a qualitative methodology was followed in our research, various doctrine views, articles, academic studies and judicial decisions on the subject were discussed and finally turned into a thesis. In the light of the information we have obtained on the subject, it was concluded that the case of uncertain receivables in terms of labor receivables is applicable as a rule. In addition, considering the nature of the concrete event, it is concluded that this rule cannot be applied if it can be determined that the receivable is certain. It has been determined that by providing the possibility of labor receivables to be the subject of uncertain receivable lawsuit, the aims which are to be realized in the essence of labor law will be achieved. In this way, the role of the uncertain receivable case has emerged in the elimination of the difficulties experienced by the workers in practice and in securing their freedom of rights.