Eğitimsel liderlik uygulamaları bağlamında öğretmen


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Feride Öksüz Gül

Danışman: AYŞEN BAKİOĞLU

Özet:

EĞİTİMSEL LİDERLİK UYGULAMALARI BAĞLAMINDA ÖĞRETMEN ÖZERKLİĞİNİN İNCELENMESİ Okul yöneticileri ile öğretmenler arasındaki ilişkiler, okullardaki çalışma atmosferini ve öğretimi doğrudan etkileme potansiyeline sahiptir. Bu ilişkiler okulların etkililiğini arttırmak ve okulda yaşanan problemlere çözüm bulmak gibi gayelerle pek çok açıdan araştırılmaktadır. Bu araştırmanın amacı, eğitimsel liderlik pozisyonunda yer alan okul yöneticilerinin, belli uygulamalar ile öğretmenlerin özgün ve özerk davranma durumlarını nasıl etkilediğini ortaya çıkarmaktır. Bunun için güncel eğitim araştırmaları incelenerek öğretmen özerkliğinin evrensel boyutları ve bu boyutları etkileyen eğitimsel liderlik uygulamaları tespit edilmiştir. Bunun sonucunda öğretmen özerkliğinin, öğretimin planlanması ve uygulanmasında bağımsız olma, okulda yönetim süreçlerine katılma ve profesyonel gelişme boyutları ile ele alındığı görülmüştür. Bu boyutlarla ilişkili olarak okul yöneticilerinin faaliyetlerine çerçeve oluşturması açısından sıralanan eğitimsel liderlik uygulamaları seçilmiştir: öğretmenler arası iş birliğini sağlama, okulda güven kültürü oluşturma, öğretmenlerin profesyonel gelişimine destek olma, öğretmenlerin okul kararlarına katılımını sağlama. Yukarıdaki eğitimsel liderlik uygulamalarının, okul yöneticileri tarafından nasıl kullanıldığı ve bu uygulamaların öğretmenlerin özerk davranışlarını nasıl etkilediği hem yönetici hem de öğretmenlerin deneyimleri doğrultusunda incelemek hedeflenmiştir. Çalışma grubu, bu iki deneyime sahip olmaları sebebiyle, müdür ve müdür yardımcılığı yapmış 16 öğretmenden oluşmaktadır. Öğretmenlerin geçmişte yöneticilik yapmış olmaları bir ölçüt olarak belirlendikten sonra çalışma grubunu oluşturmada kartopu örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sırasında elde edilen veriler, nitel araştırma yöntemlerinden yorumlayıcı fenomenoloji deseni ile analiz edilmiştir. Araştırmada derinlemesine görüşme çeşidi kullanılmış ve bu görüşmelerde yarı yapılandırılmış sorular aracılığı ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların yöneticilik ve öğretmenlik deneyimlerine ilişkin görüşlerini almak için araştırmacı tarafından hazırlanan açık uçlu sorular uygulanmıştır. Yapılan görüşmelerden elde edilen veriler ses kayıt cihazı ile kaydedilmiştir. Kaydedilmiş verilerin analizinde, Colaizzi’nin (1978) fenomenoloji araştırmalarında kullandığı analiz aşamaları takip edilmiş ve MAXQDA 11 programından faydalanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre yönetici tarafından desteklenen, etkili iş birliği sonucunda öğretmenler, özerklik bağlamında farklı fikirler üretebildiklerini, bağımsız uygulamalarda bulunduklarını ve bu uygulamaların kişisel bağımsızlıktan ziyade eğitim kurumunun misyonuna uygun kolektif bağımsızlık çerçevesinde gerçekleştiğini belirtmişlerdir. Diğer bir bulguda, yöneticilerin öğretmenlerle güven ilişkisi kurmasının “doyum, rahatlık, bağlılık, saygın hissetme, sorumlu olma, verimli çalışma, yönetici-öğretmen uyumu, özgüven, istekli olma” başlıkları altında toplanan olumlu etkiler yarattığı, ancak bazı durumlarda güvenin “tükenmişlik” hissine neden olduğunu görülmüştür. Yöneticinin öğretmenlere güvenmesi ve bu güveni göstermesi öğretmenlerin, bağımsız ve özgün davranmalarını tetiklemekte; inisiyatif almalarını kolaylaştırmakta; öz güvenlerini arttırmakta; bağımsız ve özgün kararlar almalarında rahatlık ve kolaylık sağlamaktadır. Yönetici tarafından desteklenen profesyonel gelişim sonrasında, öğretmenlerin yetkinlik kazandıkları; sürekli öğrenme faaliyetleri içerisinde bulundukları; bağımsız uygulamalar yaptıkları görülmüştür. Öğretmen özerkliğinin yönetim süreçlerine katılma boyutunda, öğretmenlerin karar almaya katılma durumlarının yöneticiler tarafından belirlendiği ve öğretmenlerin idari kararlardan çok öğretimsel kararlara katılabildikleri görülmüştür. Karar katılımın sağladığı psikolojik yansımalar ise şu şekildedir: “dayanıklılık, değerli hissetme, doyum, güçlü hissetme, sahiplenme, saygın hissetme, sorumlu hissetme, öz güven, istekli olma”. Son olarak, yöneticilerin olumlu tutumlarının öğretmenlerin özerk davranışlarını pekiştirdiği gibi öğretmenler tarafından olumsuz olarak nitelendirilen tutumlarının onları kısıtladığı ortaya çıkmıştır. Yönetici uygulamaları ile öğretmenlerin özerk davranışlarının doğrudan ya da dolaylı olarak etkileşime geçtiği görülmektedir. İş birliği halinde çalışan, profesyonel gelişimini sağlayan, kendilerine güvenilen ve karar almaya katılan öğretmenlerin kendilerine güven duydukları; bağımsız ve özgün davrandıkları ortaya çıkmıştır. Bu sebeple, yöneticilerin öğretmenler arası iş birliğini sağlamaları, profesyonel gelişmeyi desteklemeleri, öğretmenlere güven duymaları ve okulda paylaşımcı bir karar mekanizması benimsemeleri öğretmenlerin uygulamadaki özerk davranışlarına katkı sağlamaktadır. Bunun yanında yöneticiler tarafından desteklenen profesyonel gelişimin okul ortamında öğretmenlerin özerk davranışlarını olanak sağlamada önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu çalışma, öğretmenlere sınırlı derecede özerklik alanı bırakan merkezi eğitim yapılanmamız içinde yönetici uygulamalarının, öğretmenlerin özerk ve özgün davranmasında önemli bir potansiyele sahip olduğunu vurgulamaktadır. Anahtar Kelimeler: Öğretmen Özerkliği, Eğitimsel Liderlik, İş Birliği, Profesyonel Gelişme; Karara Katılma, Güven ABSTRACT AN ANALYSIS ON TEACHER AUTONOMY IN THE CONTEXT OF EDUCATIONAL LEADERSHIP Interactions between educational leaders and teachers can have direct affects on school climate and instruction. These interactions have been investigated from different perspectives in order to provide school improvement and to find solutions to problems experienced in schools. This study aims to explore how educational leaders influence teachers’ autonomous behaviour with their practices – providing teacher cooperation, building trust with teachers, supporting professional development of teachers and providing teacher participation in decision making-. These practices are chosen according to their potential to interact with the dimensions of teacher autonomy –planning and practicing instruction, participating in managerial processes and decision making and professional development-. In this study, it is aimed to find out how principals and assistant principals practice educational leadership and how these practices inflence teachers’ autonomous behavior regarding both educational leaders’ and teachers’ experiences. Participants were chosen among teachers who held leadership positions in the past and switched to teaching later on. In doing so participants provided data from the view point of teachers and leaders at the same time. 16 participants were were chosen by using criterion sampling and snowball sampling respectively. Interpretative Phenomological Analysis was applied to analyse the qualitative data gathered through semi-structured interviews. The interviews were recorded and transcribed. The data were interpreted according to the steps used by Colaizzi (1978) in Interpretative Phenomenological Analysis. According to the findings, educational leaders’ practices to provide teacher cooperation includes “appreciating teacher practices, forming a vision, providing operational effectiveness, strenghtening collegial relationships, making decisions with teachers, settling the disputes, and providing time and resources for teachers”. As a result of effective teacher cooperation led by educational leaders, the participants expressed that they had the opportunity to produce new ideas; apply independent instructional practices in the classroom and gain collective autonomy compatible with institutional goals. Another finding shows that building trust with teachers have some positive emotinal impacts on teachers coded as feeling more satisfied, comfortable, prestigious, responsible, committed, productive, self-confident, eager and rarely exhausted. Building and expressing trust by educational leaders encourage teachers to act autonomously; lead them to take more initiatives; provide more comfortable environment for teachers to make professional and independent decisions. According to the findings relating to professional development dimesion, educational leaders used various strategies to support teachers as “attending seminars together, letting them to choose development activities, organising academic seminars and interwievs in school, encouraging them to engage in professional development activites and support academic studies”. Participants stated that teachers feel more competent; engage in professional learning and thus use innovative and independent practices more with the help of professinal development supported by educational leaders. According to participants experiences and observations, principals and assistant principals determine teachers’ participation in decision making process, which is perceived as a restrictive factor to teacher autonomy. Teachers engage more in instructional decisions and less in managerial decisions. In the cases of participative decision making, teachers feel more strong, satisfied, valuable, powerful, attached, prestigious, responsible, self-confident and eager in workplace. Teachers perceive educational leadership practices as a contributing factor to their autonomy in school. But principals and assistant principals may also restrict teachers’ autonomy with negative and controlling attitudes. Keywords: Teacher Autonomy, Educational Leadership.